İstanbul Tarihi İstanbul Resimleri
İSTANBUL 'UN TARİHİ YERLERİ

Picture
Topkapı Sarayı
Topkapi Sarayi, Istanbul'da yer alan ve dünyada günümüze gelebilmis saraylarin en eskisi ve genisidir. Konumu, Haliç'i, Bogaziçi'ni ve Marmara denizi gören, Istanbul'un ilk kurulus yeri olan bilinen akropol tepesidir. Tarihi Istanbul üçgen yarimadasinin en uç noktasinda, 5 km'yi bulan surlarla çevrili, 700.000 m2 özel araziye sahip bir komplekstir.

Çinili Köşk
Arkeoloji Müzesi karsisindaki iki katli enteresan binadir. Fatih Sultan Mehmet' in Topkapi Sarayinda yaptirttigi ilk binadir. 1472 Tarihli yazlik kösk, sütunlarla hareketlendirilmis cephesi, eyvanli terasi ve kesme çini dekoru ile Selçuklu tesirinde bir erken Osmanli örnegidir. Giris duvarinda uzun kitabe yer almistir. Giris bölümü, üzeri kubbeli bir mekan olup, yanlarda tonozlu odalar yer vardir. 13-19 yy. Selçuklu ve Osmanli dönemlerine ait seramik ve çiniler kronolojik sirali sergilenmistir 16 yy. Iznik yapimi çiniler müzenin önemli eserleridir.

Eski Sark Eserleri Müzesi
Bir okul binasi iken 1917 de müze olarak kullanilmaya baslanmisti. 1963- 1973 yillarindaki yeni düzenleme ile modern hale getirildi. I Dünya savaslari öncesi, Osmanli idaresindeki Misir ve Orta Dogu ülkelerinden getirtilen kültür eserleri, Anadolu Uygarliklari buluntulari ile essiz ve güzel bir koleksiyon olusturur.

Aya İrini Müzesi
Aya Irini Müzesi, Ayasofya'yla birlikte en görkemli ve en büyük Bizans kiliselerinden biri olarak Topkapi Sarayi'nin ilk avlusunda yer alir. VI. Yüzyil'da Imparator Justinianus zamaninda insa edilen kilise, tipik Bizans mimarisinin esintilerini tasir.

Soğuk Çeşme Sokağı
Bab-i Humayun'un sonunda, tarihi Istanbul evlerinin bulundugu sokaktir. Topkapi Sarayi'nin duvarina yaslanmis cumbali, kafesli, 2-3 katli, 8-10 odali ahsap evlerin olusturdugu sokagin geçmisi 18. yy. kadar inmektedir.

Sik çikan yanginlar ve bakimsizlik nedeniyle giderek yipranan evler, özellikle 1960'lardan ,itibaren eski sahiplerinin terk etmesiyle enkaz haline gelmistir. 1985-86 yillarinda Turing tarafindan günün malzemesi kullanilarak restore edilen sokaktaki 9 bina, bir pansiyon dizisi haline getirilmistir. Roma Sarnici da restore edilerek taverna olarak kullanilmaya baslamistir. Evler, Yaseminli Ev, Mor Salkimli Ev, Hanimeli Ev gibi adlarini etrafina dikilen çiçeklerden almistir. Evlerden biride halen Istanbul Kitapligi olarak kullanilmaktadir.

Cafer Ağa Medresesi
16.yüzyil Mimar Sinan eseri. Bir sanat sever olan Cafer Aga yaptirarak vakfetmistir. Günümüzde Türk Kültürüne Hizmet Vakfi tarafindan resim, müzik ve çesitli el sanatlari konularinda kurslar verilmekte.

Ayasofya
Dünya kültür mirasinin en büyük birkaç eserinden biri olan “Bazilika” önemini 1470 yila varan tarihinden almakta. Yapildigi dönemde dünyada kendisi kadar muhtesem bir eser daha insanoglu elinden çikmamisti. Iste bu sebeple banisi Justinyen açilis töreninde ünlü Süleyman Mabedini kastederek “Seni yendim ey Süleyman!” demistir.

Türk - İslam Eserleri Müzesi: (Ibrahim Pasa Sarayi)
Islam uygarligina ait çesitli toprak ,metal, seramik ve cam esyalarla 13.yy dan bu yana Türk halilari sergilenir.Son birkaç asrin Türk aile yapisini canlandiran etnografik sergiler görülmege deger bölümler arasindadir.

Yerebatan Sarnıcı
Bizansin sayisiz su sarniçlarindan belki en büyügü. Ucu bucagi görünmeyen bir yer alti sarayi gibi yüzlerce sütünun arasindan bakarken mistik bir ürpertiyle 1450 yil önceki Bizanstan bir kesit göreceksiniz.

Haseki Hürrem Hamamı:
Kanuni'nin Ukrayna asilli esi Hürrem Sultanin mimar Sinan'a yaptirdigi bu büyük hamamin erkekler ve kadinlar için ayri girisleri vardir. Günümüzde hali teshiri ve satisi yapilmakta.

Sultanahmet Camii
Çinilerindeki hakim renkten dolayi batililarin “Mavi Cami” adini yakistirdiklari ünlü alti minareli cami 17.yy Sinan sonrasi Osmanli cami mimarisinin en güzel örneklerindendir. Ayasofya nasil bir dünyaya meydan okuma ihtirasinin ürünü ise, Sultanahmet Camii de adeta ona meydan okur gibi tam karsisinda tüm görkemiyle yükselerek dünyaya Osmanli Uygarliginin ulastigi noktayi ilan etmektedir.

Hipodrom Meydanı
Simdiki sade görünüsüne bakanlar bu alanin bir zamanlar dünyanin en gösterisli gümüs, altin ve mermerden paha biçilmez heykeller ve çesitli anitlarla süslü oldugunu tahmin edemez. Septimus Severus' tan itibaren tüm Roma ve Bizans Imparatorlari burayi süslemek için yarismislardi. Haçlilar (4.sefer) hayatlarinda görmedikleri bu zenginliklerle karsilasinca Kudüs'e gitmekten vazgeçip buraya yerlestiler ve götürebildikleri her seyi yagmaladilar (1204 latin istilasi).

Sultanahmet Sokullu Mehmet Paşa Camii
Biraz arka sokakta kaldigi için gözlerden kaçan 16.yy Sinan imzali bu zarif eser Istanbul'un incilerindendir. Çinilerinin nefes kesici güzelligi görenleri büyülemektedir.

Sultanahmet Binbirdirek Sarnıcı
Hipodromun batisinda yer alir. Yakin yillarda temizlenerek yanindan geçen yola bir galeri ile baglanmistir. Kolay gezilen, enteresan ve güzel bir diger ziyaret yerine dönüstürülen sarniç 64 x 56 metre boyutundadir. Tarihte yaptiricisinin adi Philoksenos diye anilan eser 4 yy. Büyük Konstantin devrinden kalmadir. 224 Adet orijinal sütundan 212 adedi günümüze gelmistir. Kalin duvarlarin çevreledigi mekanin tugla tonozlari, bunlari tasiyan, bir ara bölme ile bindirilmis çifte sütünlar ve islemesiz basliklari enteresan görüntüler sergilemektedir. Küçük satis reyonlari kafe ve sergi alanlari ile sarnicin ortasinda yer alan, sütunlarin orijinal boyunun görülebildigi çukur bölüm, tadilat sirasinda yapilmislardir. AYA IRINI
Istanbul'da yapilan ilk kilisedir. Konstantin'in emri üzerine 4'üncü yüzyilda yapilmis, sonradan Jüstinyen zamaninda restore edilmistir. Yapi, Hiristiyanlik öncesi dönemi tapinaginin üzerine insa edilmistir.


Türk İslam Eserleri Müzesi
Müzede Türk ve Islam sanati eserleri sergilenmektedir. Bina, 1524'de Muhtesem Süleyman'in Bas Veziri Ibrahim Pasa tarafindan ikametgahi olarak yaptirilmistir. Osmanli Imparatorlugu döneminin en büyük özel konutudur. Bugün, zarif seramik koleksiyonlarinin, minyatürlerin, hat sanati örneklerinin, tekstillerin, en eski halilarin yaninda agaç oyma eserlerin sergilendigi bir mekandir.


Türk Halıları Müzesi
Ibrahim Pasa Sarayi'nin bulundugu sokagin karsisindadir. Türkiye'nin her yöresinden toplanan çok güzel antika hali ve kilimler sergilenmektedir.


Yerebatan Sarnıcı
Bizans Sarnici olarak da anilan sarniç, Ayasofya'nin yakinindadir. Büyük salonun ince tugla kemerleri 136 adet korint stili sutünla desteklenmektedir.


Mozaik Müzesi
Mozaik Müzesi, Bizans imparatorlarinin Büyük Sarayi'ndan kalmadir. 5. ve 6'nci yüzyil nadide mozaik dösemeler burada korunmaktadir.


Kariye Müzesi
11. yüzyil eseridir ve "Hz. Isa" Kilisesi adiyla da anilir. Istanbul'da Ayasofya'dan sonra en önemli Bizans yapisidir. Istanbul Edirnekapi yakinlarinda yer alan mozaik ve freksleriyle ünlü bu kilise Bizans Imparatoru Alexius Komnenos'un kayinvalidesi Maria Dukaina tarafindan yaptirilarak Hz. Isa'ya ithaf edilmis daha sonra büyütülmüstür. Hz. Isa ve Hz. Meryem'in yasantilarini sahneleyen mozaik ve fresklerinin çogu 1305-1320 yillarinda yapilmistir. II. Bayazit döneminde camiye çevrilen kilise Cumhuriyet döneminde 1929'da restore edilmis, mozaikleri meydana çikarildiktan sonra müze olarak ziyarete açilmistir. Bu arada, müze ziyareti sonrasinda Kilise'yi çevreleyen ahsap evlerde, sehrin kosusturan ortamindan uzakta, rahat bir atmosfer içinde çay ve kahve sunulmaktadir.


Havacılık Müzesi
Yesilköy'dedir. Türk havaciliginin gelismesi temasi üzerine kurulmustur.


Askeri Müze
Seferlerde Osmanli ordulari tarafindan kullanilan büyük saha çadirlari Askeri Müze'de sergilenmektedir. Osmanli silah ve askeri teçhizatlari da sergide yer almaktadir. Osmanli askeri bandosu, Mehter Takimi ögleden sonralari saat 15.00-16.00 arasinda Osmanli askeri müzigi ile gösteri yapmaktadir.


Atatürk Müzesi
Sisli'de Atatürk'ün oturdugu ev daha sonra onun anisina müzeye dönüstürülmüstür. Kisisel esyalari sergilenmektedir.


Denizcilik Müzesi
Besiktas'tadir. Osmanli denizcilik tarihine ait bir çok ilginç eserler yaninda, sultanlarin Bogazi geçerken kullandiklari "saltanat kayiklari" da sergilenmektedir.


Güzel Sanatlar Müzesi
Besiktas'taki Güzel Sanatlar Müzesi'nde 19. uncu yüzyilin sonundan günümüze uzanan döneme ait Türk resim ve heykel örnekleri yer almaktadir.


Sehir Müzesi
Yildiz Sarayi'nin bahçesindeki Sehir Müzesi'nde ise Osmanli fethinden bu yana Istanbul'un tarihi ile ilgili belgeleri korumaktadir.
Yine Yildiz Sarayi bahçesinde çok zengin dekor ve sahnesi, zarif kostümleri ile Tiyatro ve Tarihi Sahne Kostümleri Müzesi yer almaktadir.

Rahmi Koç Endüstri Müzesi
Hasköy'ün banliyösünde, Haliç kiyisinda, daha önceleri Lengerhane adiyla anilan Osmanli dönemi demir ve çelik isçiliginin mekani Rahmi Koç Endüstri Müzesi endüstrideki gelismeleri sergilemektedir.


Sadraberk Hanım Müzesi
Bogazdan yukariya dogru, Büyükdere'nin kenar mahallesindeki, 19 uncu yüzyil iki ahsap villayi Sadberk Hanim Müzesi koleksiyonlari doldurmaktadir. Önceden Türk süsleme sanati örneklerinin sergilendigi bu özel müze yeni arkeolojik koleksiyonun eklenmesi ile daha da büyümüstür.


Orhan Kemal Müzesi
Yakin edebiyatimiza isik tutan Orhan Kemal için, Orhan Kemal Kültür Sanat Koordinatörlügü katkilari ile Istanbul'da, Akarsu caddesi No:32 Cihangir 80060 adresindeki ev müze haline getirildi. Müzede Orhan Kemal'in fotograflari, ilk baski kitaplari, yabanci dilde yayinlanan kitaplari, çalisma odasi, kullandigi esyalar ve giysileri sergilenmektedir.



KÖSKLER, KASIRLAR

Küçüksu Kasri
Yazlik olarak kullanilan saray, 19 uncu yüzyilin ortasinda I. Abdülmecit tarafindan yaptirilmistir.

Aynali Kavak Yazlik Köskü
Aynali Kavak Yazlik Köskü 18 inci yüzyilda yapilmis ve daha sonra çesitli sultanlar tarafindan restore ettirilmistir. 1718'de takilan, bir kismi Venediklilerden hediye aynalari nedeniyle bu ismi aldigi sanilmaktadir. Haliç üzerindeki saray, geleneksel Türk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.

Ihlamur Köskü
19 uncu yüzyil yaptirilan Ihlamur Köskü ismini bahçesinde yetisen ihlamur agaçlarindan almistir. Simdilerde Istanbul'un ortasinda yer alan bu kösk eskiden sehrin disindaydi. Merasim Köskü resmi törenler için kullanilmaktayken, Maiyet Köskü sultanin maiyetini, bazi hallerde de saraydan gezinti için ayrildiklarinda haremini barindirmistir.

Maslak Köskü
Sultan Abdülaziz tarafindan av evi olarak tasarlanan Maslak Köskü, 19 uncu yüzyil Osmanli süsleme sanatinin kayda deger en güzel örneklerini tasimaktadir.

Florya Deniz Köskü
Atatürk'ün Florya Deniz Köskü Türkiye cumhurbaskanlarinin yazligi seklinde kullanilmistir. Marmara Denizi'ne T biçiminde uzantisi ile bu kösk, 1935'de insa edilmistir. Erken 20 inci yüzyil mobilyalarindan en iyi örneklerin görülebildigi bir sergendir. Atatürk burada kalan ilk cumhurbaskanidir.

ANITLAR VE MEYDANLAR

Hipodrom
Günümüze çok az kalintilari ulasan Roma devri önemli yapilari ve abideleri, Hipodrom çevresinde insa edilmistir. "Büyük Saray" diye bilinen Imparatorluk Sarayi Hipodromun yaninda baslar, asagilara, deniz kenarina kadar uzanirdi. Bu saraydan günümüze bir büyük salonun yer mozaik panosu gelebilmistir. Semt Bizans ve Türk devirlerinde de merkezi önemini devam ettirmistir. Istanbul'un en önemli abideleri Ayasofya, Sultan Ahmet Cami, Türk ve Islam Eserleri Müzesi, Yere Batan Sarnici burada, Hipodromun çevresindedir. Günümüzde Hipodromdan günümüze Theodosius Dikili Tas, Konstantin Sütunu (Orme Odelisk), Yilanli Sütun (Burmali Sütun) lari kalmistir.

Theodosius Dikili Tas
Asli eski Misir eseridir. MÖ 1547 yillarinda Firavun III. Tutmosis (Toothmesis) adina Heliopolis'de dikilmistir. Pembe granitten ve yekparedir. Üzerinde Hiyeroglif yazisi ile II. Tutmosis'in zaferleri yazilmistir. 390 yillarinda Bizans Imparatoru Iç Theodosius tarafindan Istanbul'a getirilerek Hipodroma dikilmistir. Kaidedeki kabarmalar üzerinde I. Theodosius, ogullari, karisi, Arkedios, Honorios ile Imparator II. Valantinianos görülür. Ayrica Hipodrom sahneleri ve anitin dikilisini gösteren tasvirlerde vardir.

Gotlar Sütunu
Topkapi Sarayi dis bahçesinde, Gülhane Parki Sarayburnu girisinde bulunan ve Roma Devri'nden günümüze hiç degisiklige ugramadan gelen çok eski bir abidedir. 3. veya 4. yüzyilda dikilmis olan bu sütun yüksek kaide üzerinde 15 m . boyunda monolit mermerden ibarettir. Sütun basi korint üslubunda kartal armasi ile süslüdür. Gotlar'a karsi kazanilan zaferden bahseden kitabe satirlarindan dolayi abide "Gotlar Sütunu" adiyla da anilir.

Çemberlitas (Konstantin Sütunu)
MS 330'da Baskentin Roma'dan Istanbula nakli sebebi ile kentin ikinci tepesindeki büyük oval bir meydan ortasinda, Konstantinin serefine dikilmis olan ve Çemberlitas sütunu olarak da bilinen bu abide orijinalinden daha kisa olarak günümüze gelebilmistir.

Yilanli Sütun (Burmali Sütun)
Bu sütun Delphi'deki Apollon taginagindan 4.yüzyilda istanbula getirilmistir. Istanbuldaki en eski anitlardan birisidir. Orijinalinin M.Ö. 409' da yapildigi bilinmektedir. Birlesmis olan çesitli Yunan sitelerinin Perslere galip gelmesi üzerine Pers ordusunun silahlarinin eritilip dökülmesinden meydana getirilmistir.

Beyazit Meydani

Imparator Teodosius devrinde MS. 393 yilinda sehrin en büyük meydani olarak insa edilmistir. Ortasindaki dev boyutlu zafer takinin üzerinde yer alan bronz boga baslarinda dolayi buraya "Form Tauri" meydani ismi verilmistir. Üzerinde Imparatorun da heykeli yükselen zafer takindan günümüze bir kaç mermer blok ve sütun kalmistir. Kuzeyde, Fatih'in yaptirdigi ilk sarayin yerinde Istanbul Üniversitesi bulunmaktadir. Üniversite girisi abidevi kapi ve bahçedeki yangin kulesi 19. yy yapilaridir. Meydani süsleyen ve adini veren 15. yüzyil Beyazit Camii kalabalik ve hareketli Kapali Çarsinin komsusu olup, buraya ait külliyeden günümüze medrese, hamam ve dükkanlar kalmistir.


SU KEMERLERI

Mualla Kemeri
Mimar Sinan tarafindan yapilan su kemerlerinden biridir. Alibey deresi vadisindedir. Orta kesimde 4 büyük kemer vardir.

Uzun Kemer
Mimar Sinanin yaptigi kemerlerden biridir. Kemerburgazin 1500 m kadar kuzeybatisidadir. Kanuni Sultan Süleyman zamaninda yaptirilmistir.

Güzelce Kemer
Cebeci Köy Kemeri olarak da bilinen eser Kanuni Sultan Süleyman devrinde Mimar Sinan tarafindan yapilmistir. Kemerburgazin güneyindeki Cebeci Köyün 1500 m . kadar dogusundadir.

Bahçeköy Kemeri
Sultan Mahmut Kemeri olarak bilinen kemer Bahçeköyden Büyükdere'ye dogru 1 km mesafededir. I. Mahmut zamaninda 1731'de tamamlanmistir.


ÇESME VE SEBILLER

Sultanahmet Çesmesi (III. Ahmet Çesmesi)
Topkapi sarayinin Bab-i Hümayun kapisi önündedir. Binanin dört cephesindeki tas ve bronz isçiligi yazilar kadar tahta saçaklann süsleri birer sanat saheseridir. Çesme, klasik dönemin mütevazi çizgilerinden siyrilmis, hatlarin zerafeti, zenginlik ve güzelligi ile emsalleri arasinda sivrilmistir.

Üsküdar III. Ahmet Çesmesi
Üsküdar'da iskele meydaninda yer alir. 1728'de yapilmistir. Ahsap çatili ve dört yüzlü bir meydan çesmesi olup mimarlik, hattatlik, tas isçiligi ve siir sanatinin bir saheseridir.

Alman Çesmesi
Sultanahmet meydaninda parkin içindedir. Alman Imparatoru II. Wilhelm'in Istanbul'u ikinci ziyaretinin anisi için bütün kisimlari ile Almanya'da yapilmis, Istanbul'a getirilerek hazirlanan kemerlerin üzerlerine konmustur. 20'inci yüzyilin ilk günü olan 1 Ocak 1901'de açilis töreni yapilan bu çesmenin üç kubbesi altin mozaik kaplidir.

Tophane Çesmesi
Tophane Meydanindadir. 1732'de I. Mahmut tarafindan Hassa Bas Mimari Mehmet Aga'ya yaptirilmistir.

Beykoz Ishak Aga Çesmesi
Istanbul'da Beykoz ilçesindedir. Türkiye çapinda en güzel çesme anitlarimizdan birisidir.

Ayazma Çesmesi
Üsküdar'da Ayazma Camii avlusundadir. 18. yüzyilda III. Mustafa tarafindan yaptirilan Çesme devrin mimari özelliklerini tasir.

Azapkapi Saliha Sultan Çesmesi
1732'de Sultan I. Mahmut tarafindan annesi Saliha Sultan adina yaptirilmistir.

Göksu Çesmesi
Sultan III. Mustafa'nin esi ve III. Selim'in annesi Mihrisah Sultan tarafindan yaptirilmistir.

Esma Sultan Çesmesi
1799 da III. Ahmet'in kizi Esma Sultan tarafindan yaptirilmistir. Meydan çesmelerinin bir örnegidir.

Türbeler
Ayasofya Türbeleri, III. Murat Türbesi, III. Mehmet Türbesi , Mimar Sinan Türbesi, Barbaros Hayrettin Pasa Türbesi, Sultan II. Mahmut Türbesi görülmeye deger türbelerdir.

Yedikule
Bu surlardaki en görkemli kapi, Marmara Denizi'ne yakin olan "Altin Kapi" idi. Bu Imparator merasim kapisi, iki mermer kule arasinda zafer taki gibi yerlestirilmisti. Zaferden dönen ordular, Imparator ve erkani sehre bu kapidan girerdi. Burayi çevreleyen Türk devri eseri 5 kule ilavesi ile 7 kule, bir iç kale haline sokulmustu. Zaman içerisinde hazine, depo ve elçi hapishanesi olarak kullanilmis iken, günümüzde enteresan girisi ve "Altin Kapi" kuleleri ile sehrin bir diger müzesidir. Yaz aylannda çesitli etkinlikler ve konserler yapilmaktadir.

Anadolu Hisari
Karadeniz'in tek çikisi Bogaziçi'nin Asya kisminda yer alan hisar, 1390'li yillarinda Sultan Bayazit tarafindan yaptirilmistir. Karsi kiyidaki Rumelihisari ile birlikte Bogaziçi transit geçisinin tam kontrol altinda tutulmasi saglayan bu küçük kale, burçlarina yaslanan eski ahsap evler ve civari ile pitoresk bir manzara olusturur.

Rumeli Hisari
Istanbul Bogazi'nin Rumeli yakasindadir. Bizans'a kuzeyden yardim gelmesini önlemek amaciyla Fatih Sultan Mehmet tarafindan 1452 yilinda yaptirilmistir. Üç büyük kule yapimini üstlenen Çandarli Kara Halil, Saruca ve Zaganos Pasalarin adlariyla anilir.


Kapali Çarsi
Dev ölçülü bir labirent gibi, 60 kadar sokagi, üç binden fazla dükkani ile dünyanin en eski ve büyük kapali çarsisi olan "Kapali Çarsi" Istanbul sehrinin merkezinde yer alir. Adeta bir sehri andiran, bütünü ile örtülü bu site zaman içerisinde gelisip büyümüstür. 15. yüzyildan kalma duvarli, bir seri kubbe ile örtülü eski iki yapinin etrafi sonraki yüzyillarda, gelisen sokaklarin üzerleri örtülerek, ekler yapilarak bir alisveris merkezi haline getirilmistir. Geçmiste burasi, her sokaginda belirli mesleklerin yer aldigi ve bunlarin da, el isi imalatin siki denetim altinda bulunduruldugu, ticari ahlak ve törelere çok saygi gösterilen bir çarsiydi. Çarsinin ana caddesi sayilan sokakta çogunlukla mücevher dükkanlari, buraya açilan yan bir sokakta altincilar bulunur. Istanbul'u ziyarete gelen turist gruplari için alisveris olanaklari, çarsinin ana girisindeki modern ve büyük alisveris merkezleri tarafindan saglanmaktadir.

Misir Çarsisi

Istanbul'un ikinci kapali çarsisidir. IV. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan tarafindan Yeni Cami'ye vakif olarak yaptirilmistir. Çarsida 6 kapi vardir. Bunlardan 3'ü revak olup, yapiyi daha da güzellestirmektedir.

Bakircilar Çarsisi
Istanbulun özellikle yabancilarin dikkatini çeken, bir çarsisi da Beyazittaki Bakircilar Çarsisidir. Simdiki Istanbul Üniversitesi Merkez Binasi bahçesinin dogu ve kuzey duvarlari altinda bir sira dükkan halindedir. Burada çesitli bakir isi levha bakirdan dögme olarak elle yapilmakta ve kazan tencere, kushane, sahan, tava, tas, legen, ibrik, gügüm, bakraç, kova, masrapa, sini, mangal, samdan, bakirdan, "gülabdab" olarak satilmaktadir.

Kapali Çarsi
( Kuleli Cami Altindaki Kapali Çarsi ) Üstü kapali çarsilarin bir örnegi de, 19 yüzyilda yapilan son senelerde restore edilen Laleli Camii alti dükkanlaridir.

Kiz Kulesi
Istanbulun sembolü olan Kiz Kulesi, Bogaz girisindeki kayalik üzerine kurulmus küçük, sirin bir kuledir. Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanilan kule günümüzde turizme tahsis edilmistir. Bati kaynaklari burayi sevgilisi Hera'ya kavusmak için yüzerken bogulan Leander'in kulesi olarak tanitir. Bir diger hikayeye göre de burasi, kizinin yilan tarafindan sokulacagini rüyalarinda gören Imparatorun, emniyette olmasi için genç kizi yerlestirdigi kule idi. Meyve sepeti içinde gelen yilan trajediye sebep olur.

Galata Kulesi
Bizanslilarin Cenevizliler aleyhine hareketlerine karsilik, Cenevizliler tarafindan yapilmistir. Bölgeyi her türlü saldiridan korumak için de bu kuleyi yaptirmislardi. Kulede büyük sahanliga kadar duvar içinde dönerek çikan bir tas merdiven vardir. Son yillarda 1967'de restore edilmis, içine asansör konmus, diger katlarina da lokanta yapilmistir.

Beyazit Kulesi
Bugünkü Istanbul Üniversitesi merkez binasinin bulundugu yerdeki yapi (eski saray), II. Mahmut devrinde Milli Savunma Bakanligi (Seraskerlik) olarak kullanilmistir. Seraskerligin avlusundaki ahsap kule, yangin gözcüleri için uzun süre varligini sürdürmüstür. II. Mahmut, daha güzelini yaptirtmak için bu kuleyi yiktirmistir ve kitabesine göre, onun emri ile, 1828 yilinda Serasker Hüseyin Pasa tarafindan o devrin mimari özelliklerini yansitan, kagir bir kule yapilmistir. 50 m yüksekligindeki bu abide, belirgin kütlesiyle, kente karekteristik bir çizgi kazandirmaktadir. Ahsap bir merdivenle çikilan yukaridaki sahanlik, sehrin büyük bir kismini kusbakisi seyretme olanagi saglar.