Adana Tarihi  Adana Resimleri
ADANA'NIN TARİHİ YERLERİ

Picture
Misis, Ceyhan Nehri (Pyramos) kenarinda, tarihi Ipek Yolu üzerinde Adana'dan sonra kurulmus ikinci bir geçit durumundadir. Misis'in tarihi, üzerinde bulundugu muhtemelen neolitik döneme (M.Ö. 6000) tarihlenecek Höyük ile baslar. Misis! Truva kahramanlarindan Mopsus'un kurmus oldugu söylenmektedir.

Misis, Ceyhan Nehri (Pyramos) kenarinda, tarihi Ipek Yolu üzerinde Adana'dan sonra kurulmus ikinci bir geçit durumundadir. Misis'in tarihi, üzerinde bulundugu muhtemelen neolitik döneme (M.Ö. 6000) tarihlenecek Höyük ile baslar. Misis! Truva kahramanlarindan Mopsus'un kurmus oldugu söylenmektedir.

MISIS (MOPSUESTIA) ÖRENYERI 

Misis, Ceyhan Nehri (Pyramos) kenarinda, tarihi Ipek Yolu üzerinde Adana'dan sonra kurulmus ikinci bir geçit durumundadir. Misis'in tarihi, üzerinde bulundugu muhtemelen neolitik döneme (M.Ö. 6000) tarihlenecek Höyük ile baslar. Misis! Truva kahramanlarindan Mopsus'un kurmus oldugu söylenmektedir. 
Hitit, Asur, Makedonya ve Selevkoslarin eline geçmis, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli merkez olmustur.M.S. 8. yy'dan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilmistir. 
1517'den sonra Osmanli Devleti'nin hakimiyetine girmis olan Misis'te bugün ayakta kalmis olan eserler sunlardir. 
M.S. 4. yy'a ait mozaikler, 9 gözlü tasköprü, Akropol'deki surlar sehir kalintilari ve 1542 yilinda yaptirilan Havraniye Kervansarayi ile 1648 yilinda yaptirilmis tek kubbeli, kübik mescit bulunmaktadir.  

YUMURTALIK/AYAS (AEGAE) ÖRENYERI

Yumurtalik Adana'nin en güzel iki sahil ilçesinden biridir. Ilk kuruldugu tarih tam olarak bilinmeyen Ayas/Aegae Antik Kenti, Helenistik dönemde Bergama'daki gibi dünyanin üç Asklepion Tapinagindan biri ile ünlü idi. Roma Imparatorluk döneminde gelismesini devam ettiren Ayas ortaçagda dogunun Akdeniz'e açilan en önemli liman kenti olmustur. Özellikle Cenevizli ve Venedikli tüccarlar Ayas Limaninda koloniler kurmuslardir.


    Ünlü seyyah Marko Polo Çin seyahati için 1268 yilinda bu limandan karaya çikmis, seyahatini tamamladiktan sonra bu limandan gemiye binip Venedik'e geri dönmüstür.

1337 yilinda Türk Memlûk Devletinin hakimiyetine giren Yumurtalik Ramazanoglu Beyliginin önemli bir ilçesi ve iskelesi olmustur. Yumurtalik'taki Aegeae Antik kentine ait eserler Kaymakamlik binasinin önünde toplanarak bir müze olusturmustur.

Ayrica Ayas ve Atlas kaleleri (11. yy) ile Kanuni Sultan Süleyman zamaninda 1536 yilinda yaptirilan üç katli gözetleme kulesi, Osmanli Hamami ve Roma Hamami, sur duvarlari ile Yumurtalik bilinmeyen bir hazinedir.

ANAVARZA

Roma Imparatorlugu döneminde Caesarea veya Anazarbus olarak anilan yer, Adana ili Kozan ilçesinin 28 Km. güneyindedir. Antik sehir duvarlarinin hemen disina kurulmus küçük köyün ismi Dilekkaya'dir.
Kentin Roma imparatorluk devri öncesi tarihi hakkinda hemen hemen hiç bir bilgimiz yoktur. M.Ö. 19 yilinda kenti ziyaret eden imparator Augustus tarafindan Caesarea adini alarak "Anazarbus yanindaki Caesarea" diye anilmaya baslamistir. Anavarza Roma imparatorluk devrinin ilk iki yüzyili boyunca büyük bir yarlik gösteremeyerek Kilikya eyaleti baskenti Tarsus'un gölgesinde kalmistir.
    Roma imparatorlarindan Septimius Severus'un, Pescennius Niger ile yaptigi iktidar savasi sirasinda, Severus'un tarafini tutan kent, onun Niger'i 194yilinda Issos'ta yenerek imparatorlugun tek hakimi olmasindan sonra ödüllendirilerek tarihinin en parlak dönemini yasamaya baslamistir.

M.S. 204205 yillarinda Kilikya, isauria ve Likaonia eyaletlerinin metropilisi olmustur. M.S. 260 yilinda diger Kilikya kentleri gibi Anavarza da Sasani Krali Sapurtarafindan fethedilmistir. M.S. 4. y.y.'da Isauria'li Balbinos tarafindan tahrip edilmis olan Anavarza imparator II. Theodosius zamaninda M.S. 408 yilinda kurulan Cilicia Secunda (ikinci Kilikya) ve eyaletin baskenti olmustur. 525 yilindaki büyük depremden zarar gören kent imparator Justinianus tarafindan onartilarak Jistiniopolis adini almistir. Ancak 561 yilinda ikinci kez deprem felaketine ugramistir. 6. y.y.'da kent büyük bir veba salginina ugramistir.  

Islam'in yükselmesini takip eden kargasa dolu yüzyillarda Anavarza, Araplar ve Bizanslilar arasinda tampon bölge olarak kalmis ve sik sik bu iki taraf arasinda el degistirmistir. 796'da Harun elResid sehri yeniden kurduktan sonra 9. y.y.'in ortalarinda Halife Mutavakil (846861) Sis kalesini yeniden yaptirirken, Anavarza'da da aktif çalismalar yapmistir. Bati kapisinin disinda olan bir kule harabesinde bulunan Kufi dilindeki bir kitabe parçasinda onun ismi geçer.  
10. y.y.'da Ayn Zarba yine yikilmaya yüz tutmus bir Arap sehri iken, üç milyon dirhem gibi çok muazzam miktarda para harcayarak Hamdani hanedani Seyfüddevle sehri yeniden müstahkem hale getirmistir. Bundan sonra yeniden Bizanslilarin ilgi odagi olmus ve zaferle sonuçlanan 964 seferinde Nicephorus Phocas Tarsus ve Mopsuhestia dahil, önemli bir çok kale ile birlikte Anavarza'yi da ele geçirmistir.
  Son defa olarak, Memlûklüler 1375'te Küçük Ermenistan Kralligini yiktiginda tamamen harap oldu ve antik yerlesim yeri o zamandan bu yana bir daha kullanilmadi.  


KARATAS MAGARSUS ÖRENYERI

Adana'nin sahil ilçesi olan Karatas'ta Dörtdirekli denen mevkidedir.
Antik Kilikya'nin önemli kentlerinden olan Mallos'un dini merkezi olan Magarsus tapinaklariyla ünlenmistir. Özellikle Iskender'in dua ettigi Athena tapmagi ile antik tarihte önem kazanmislardir. Ancak Magarsus Örenyerinde ayakta pek eser kalmamistir.
Deniz boyunca uzanan sehir surlari, bazi mimari yapi kalintilari, tiyatro ve stadyum kalintilari ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

TUFANBEYLİ / SAR (KOMANA) ÖRENYERİ

Toros Daglari üzerinde, Adana'ya 210 km uzakliktaki Tufanbeyli Sarköydedir. Sar Hitit döneminde Komana adiyla ünlü dini bir merkezdi.
Tarihi Kayseri-Malatya yolu üzerinde yer alan Sar Örenyerinde ayakta kalan eserler Roma dönemine aittir. Ala Kapi denilen Kilise kapisi, Tiyatrosu, Kirik Kilisesi ve antik mimari parçalari önemlidir.

ALADAĞ / AKÖREN ÖRENYERİ

Toroslar üzerindeki Aladag ilçesinin bir beldesi olan Akören yeni tespit edilmis ören yeridir.
  Yapilan arastirmalarda iki mahalleden olusan Örenyerinde ayakta kalmis olan dört adet kilise, yapi kalintilari ve sokak izleri tespit edilmistir. Yazitlarin incelenmesinden burasinin antik Roma döneminden beri yayla olarak kullanildigi anlasilmistir.

CEYHAN/SIRKELI MUVATTALI KABARTMASI

Eski MisisCeyhan Karayolu üzerinde, Sirkeli Köyünde Ceyhan Nehri kenarinda bir kaya kitlesinin üzerindedir. Yanindaki Sirkeli Höyügündeki 1938 yilinda ABD'li Arkeolog Prof. Dr. Garstang'i yaptigi kazilardan sonra 1922 yilinda yeniden baslanan kazilariyla ünlenmistir.
  Hitit Imparatoru Muttavali'nin Misir Firavunu Ramses ile yaptigi ünlü Kardes savasina giderken ugradigi için burasi kutsanmistir.
  Muvattali Kabartmasi Anadolu'daki en eski Hitit kabartmasidir.

KALELER
Adana'da çok sayida tarihi kale vardir. Ceyhan'dan, Tarsus'a kadar 40-50 dag kalesi olup bunlardan meshur olanlari sunlardir:

Adana Kalesi : Abbasi Sultani Halife Harun Resid tarafindan, eskiden kalan kale yikintilari üzerine 781'de yaptirilmistir. 1836'da Adana'yi isgal eden Misir valisi Kavalali Mehmet Ali Pasa tarafindan yiktirildigi için bugün temellerinin bir bölümü kalmistir.

Evliya Çelebi seyahatnamesinde; “Dört köseli çevresi dört yüz adimdir. Yedi kulesi, iki kapisi vardir” der. Ilk devirde yapilan kalenin bir duvari nehire dayanmis olup, diger üç kenari hendeklerle çevrilidir ve 7 burcu vardir.

(Kestanbol) Ayas Kalesi : Ceyhan'in 30 km uzagindadir. Yumurtalik ismiyle anilir. Kale ortaçagda yapilmistir. Kanuni Sultan Süleyman Han 1536'da tamir ettirmis ve “Sahil Kulesi” ismi verilen bir kule ilave ettirmistir.

Yılan Kale: Ceyhan'a 6 km uzakliktadir. Halk arasinda ismi (Sahmeran)'dir. Misis'e yakindir. Ortaçagda Haçli seferleri esnasinda kurulmustur. Tas yapi ve 9 kuleli olup, tepe üzerindedir.

Anavarza Kalesi: Kozan'in 22 km kuzeydogusundadir. M.Ö. 9. asirda Asurlular tarafindan yapilmistir. 795 senesinde Abbasilerin eline geçmistir. Sonra Ramazanogullari'nin eline geçmistir. On dördüncü asirda kullanilmaz olmustur. Roma ve Bizans devrinde tamir edilmistir. Justiniaus tamir ettirmistir. Kozan ilçesinin Dilekkaya (Anabarza) köyü yakinindadir.

Toprak Kale: Toprak bir tepe üzerindedir. Osmaniye'nin 8 km batisinda bulunan kale, Adana'nin dogusundadir. Çukurova'yi güneyden gelecek saldirilara karsi korumak için yapilmistir. M.Ö. 3. asirda yapilmis olup Romalilar, Abbasiler, Selçuklular, Ramazanogullari ve Osmanlilarca tamir edilmistir. Duvarlari ayaktadir.

Kozan Kalesi : Kozandadir. Asurlular tarafindan yapilmistir. 44 kulesi vardir. Çevresi yaklasik 6 km'dir. Defalarca tamir görmüstür. Kismen ayaktadir.

Cem Kalesi : Ortaçagdan kalmadir. Cem kale ismi sonradan verilmistir. Roma çagi kalintilari vardir. Kadirli yakinindadir.

Kurtlar Kalesi : Adana'nin dogusundadir. Ortaçagda yapilmistir. Birçok kere tamir edilmistir. Bahçe ilçesindedir. Bazi duvarlari durmaktadir.

Sirkeli : Ceyhan yakinlarinda Hitit Höyügüdür. Kazilarda M.Ö. on ikinci asra ait eserler bulunmustur.

Sis Kale : Ceyhan civarindadir. Ortaçaga aiddir. Geçen asir tamir gördügü halde harabe halindedir.

Milvan Kale : Adana'ya 48 km uzakliktadir. Karaisali yakinlarindadir. Ortaçagda yapilmistir. Halen yikinti halindedir.

Annasa, Haruniye, Hemite, Bucak, Dumlu, Feke, Cardak, Kum, Savranda, Semen kaleleri  Adana'daki diger kalelerdir.

CAMILER

Hasan Ağa Camii : Eski caminin hemen arkasindadir. Plani, Mimar Sinan tarafindan yapilmistir. 1558'de Ramazanoglu Piri Pasa zamaninda Ramazanoglu Halil Beyin kölesi Abdullah oglu Hasan Kethüda ile azadli köle Atike tarafindan yaptirilmistir (1501-1703). Klasik devir Osmanli cami mimarisinin Adana'daki tek örnegidir. Insasi 25 sene süren camiin güney duvarinda, 1671'de Çukurova'ya gelen Evliya Çelebi'nin imzasi vardir.

Agca Mescit : Adana il merkezinin en eski binasi ve Adana'da bulunan en eski Türk eseridir. 1409 senesinde Agaca Bey isimli bir Türkmen agasi tarafindan yaptirilmistir. Tipik bir Selçuk mimari karakterini aksettiren kapisinin, tas oyma motiflerinin ve cami içindeki minberinin büyük sanat degeri vardir. Minaresinin süsleri dikkat çekecek güzelliktedir.

Eski (Yag) Cami ve Medresesi : Adana merkezinde ve çarsi içindedir. “Yag Camii” ismi ile de anilir. Ramazanogullari devrinde yaptirilmis olan bu cami Osmanli devrinde esasli bir bakim görmüstür. 1558'de Piri Pasa, caminin yanina bir de medrese ilave ettirmistir. Sari renkli tastan (küfeki) yapilmis giris kapisi, on dört-on besinci asrin bir san'at saheseridir. Insaatina 1501'de baslanmistir. Bu cami yapilmadan önce ayni yerde kilise vardi.

Ulu Cami ve Külliyesi : Ramazanogullari tarafindan yapilan en büyük ve meshur bir camidir. Hala dimdik ayaktadir. Osmanli devrinde tamirat görmüstür. Insaatina 1513'de baslanmis ve insaat 1541'de Piri Mehmed Pasa tarafindan bitirilmistir. Selçuklu, Memluk ve Osmanli mimarisinin özelliklerini tasir.

Stalaktikli ve arabesk süsleme çift bordürle bezenmistir. Bütün kemerlerinde, dogu avlu kapisinin iç ve dis cephesinin yapiminda siyah-beyaz mermerler kullanilmistir. Mihrabi mermerdendir. Üst bölümlerinde bulunan yarim daire içinde on alti ve on yedinci asir çinileri dikkati çeker. Beyaz zemin üzerinde lacivert, kirmizi firuze renklerle stilize nar ve erik çiçekleri, hançer yapraklari ile süslü motiflerin sanat degeri yüksektir.

Alemdar Mescidi : 1748'de Alemdar Kul Mustafa Hasan Aga yaptirmistir.

Mestanzade Camii : 1682'de Mestanzade Haci Mahmud Aga yaptirmistir.

Seyhoğlu Camii : Kayalibag mahallesinde bulunan bu eser, 1758 yilinda insa edilmistir. Cami hakkinda ayrintili bir bilgi mevcut degildir. Bu eserin güneyinde yer alan odalar medreseyi, güneydogusundakiler ise kütüphaneyi olusturmaktadir. Kütüphane 1218 h. (1803 m.)'de Seyh Dindari Efendi tarafindan yaptirilmistir.

Şefika Hatun Camii : 1915 yilinda Sefika Hatun isimli bir hayirsever tarafindan yaptirilmistir. Kare planli ve tek mekandan olusan caminin giris kapisi sivri kemerli olup, dört kademeli kemerin alinlik kismi cam çerçevelidir. Düzgün kesme tas kullanilmis olup pencerelerde desen seklinde devam eder. Cephede (Kuzey) kapinin saginda ve solunda kemerli birer pencere bulunur. 27 Haziran 1998 depreminde hasar gören caminin onarimini 1998-2004 yillari arasinda Vakiflar Genel Müdürlügü'nce tamamlanarak, 2004 yili içinde ibadete açilmistir
27 Haziran 1998 depreminde hasar gören caminin onarimini 1998-2004 yillari arasinda Vakiflar Genel Müdürlügü'nce tamamlanarak, 2004 yili içinde ibadete açilmistir

Memiş Paşa Camii : Türkocagi Mahalles'nde yer alan cami, önceleri Havutluoglu Mescidi diye anilirken 1825 yilinda Adana Valisi Memis Pasa tarafindan onarim yoluyla yeniden yapilmasi dolasiyla Memis Pasa adiyla anilmaya baslamistir. Memis Pasa Camii yontma taslarla dogu, bati ve kuzeyinde dördü asagida büyük, dördü yukarda küçük olmak üzere olmak üzere sekiz penceresi bulunmaktadir. 27 Haziran 1998 depreminde hasar gören cami, 1998-2004 yillari arasinda aslina uygun olarak Vakiflar Genel Müdürlügü'nce yeniden insa ettirilmis ve 2005 yili basinda ibadete açilmistir.

Cuma Fakih Camii : 1541'de Cuma Fakih isimli bir zat yaptirmistir.

Ali Dede Mescidi : 1704'de Ali Dede isimli bir sahis adina Rakka valisi Mehmed Pasa yaptirmistir.

Ceyhan-Ulu Camii : 1868'de Nogay Abdülkadir Aga tarafindan yaptirilmistir.

Ceyhan Kurt Kulagi Camii : Ceyhan'a 12 km uzaklikta 1601'de Haydar Aga tarafindan yaptirilmistir. 1659'da Mimar Mehmed Aga tarafindan tamir ettirilmistir.

Yeni Camii : Adana'dadir. 1724'de yapilmis, tek minareli ve Osmanli mimari özelligini tasir.

Küçük Mescid : Ramazanogullarindan Halil Bey tarafindan 1482'de yaptirilmistir. Bir ara depo olarak kullanilmistir.

Yeşil Mescid : Gencizade Haci Mahmud tarafindan 1741'de yaptirilmistir. Kubbesini örten yesil kiremitleri nedeniyle bu adla anilmaktadir.

Kozan Hoskadem Camii : Kadirli'dedir. 1448'de Misirli Türk-Memluk beylerinden Emir Abdullah Hoskadem tarafindan yaptirilmistir.

Diger camiler : Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde, Adana'da irili ufakli 70 cami ve mescidin bulundugunu yazmaktadir. Kemeralti Camii ve Tahtali Camii, Kadirli Hamidiye Camii, Bahçe Agimbey Camii,Kademoğlu Şehzade Camii bunlardandir.

TÜRBELER

Adana'da yer alan türbelerden bazilari sunlardir:

Ramazanoglu Türbesi : Ulu Caminin bitisigindedir. 1541'de Piri Mehmed Pasa tarafindan yaptirilmistir. Oyma tas isçiligi ile süslüdür. Türbenin içi on altinci yüzyil çinileriyle kaplidir. Türbede, Ramazanoglu Halil Bey ile torunlari Mustafa Bey ve Mehmed Sah yatmaktadir.

Şehit Duran Mezarı : Adana'nin kurtulusunda Fransizlar'a karsi ilk verilen sehidin bulundugu mezardir. Sed boyundadir.

Agcabey Kümbeti : Bahçe ilçesindedir. Agca Bey'in oglu Mehmed Aga'nin türbesidir. Annesi tarafindan 1856'da yaptirilmistir. Kesme tastan, kare biçiminde ve tek kubbeli olarak insa edilmistir.

HANLAR ve ÇARŞILAR

Gön Hani : 1530'da Ramazanoglu Piri Mehmed Pasa tarafindan yaptirilmistir. Üç yüz altmis dükkanli ve bedestenlidir. Hanin tamami yikilmistir. Geriye sadece giris kapisi kalmistir. Eski kapi 1960'ta restore edilmistir.

Tuz Hani : Ulu Cami mahallesindedir. Kitabesinden 1497'de Ramazanoglu Halil Bey'in yaptirdigi anlasilmaktadir. Han düzgün taslarla örülmüstür. Çesitli zamanlarda tamir gören hanin bir bölümü yikiktir. Bati kösesinde küçük bir mescid vardir.

Havraniye (Misis) Kervansarayi : Ceyhan ilçesine bagli Havraniye köyündedir. Selçuklulardan kalma eski bir kervansarayin yerine Sultan Dördüncü Mehmed'in emri ile sadrazam Köprülü Mehmed Pasa tarafindan yaptirilmistir. Günümüzde sadece giris kapisi kalmistir.

Kurt Kulagi Kervansarayi : Ceyhan ilçesinin Kurtkulagi köyü yakininda eski Halep kervanyolu üzerindedir. 1659'da Hüseyin Pasa tarafindan Mimar Mehmed Agaya yaptirilmistir. Günümüze kadar saglam olarak gelmistir.

Soluhan Kervansarayi : Kozan ile Feke ilçeleri arasinda eski Kozan-Kayseri kervanyolu üzerindedir. Selçuklu-Osmanli mimari tarzi özelliklerini tasiyan bir handir.

HAMAMLAR

Çarsi Hamami : Adana hamamlarinin en eski ve en büyügüdür. 1529'da Ramazanogullarindan Piri Mehmed Pasa tarafindan yaptirilmistir. Çesitli zamanlarda tamir gören hamam, 1945'de restore edilmistir.

Irmak (Yali) Hamami : Eski Roma hamami üzerine Ramazanogullarindan Halil Bey, 1494'te yaptirmistir. Seyhan Nehri kiyisinda olup, suyunu buradan alir.

Mestan Hamami : 1682'de Ramazanogullarindan Mestanzade Haci Mahmud Aga tarafindan Mestanzade Camii'nin bir vakfi olarak yaptirilmistir.

Yeni Hamam : 1720'de Musahalioglu Mustafa Bey tarafindan yaptirilmistir. Diger hamamlara benzemektedir.

Diger tarihi ve turistik yerlerden bazilari da sunlardir :

Taş Köprü: Seyhan Nehri üzerindeki sehrin iki yakasini birlestiren tas köprü, Romalilardan kalmadir. 3.10 m yüksekliginde 13 m genisliginde 21 gözlü ve tastan yapilmistir. On yedinci asirda esasli bir tamir görmüstür. Sultan Üçüncü Ahmed (1713) Adana valisine tasköprünün tamiri için ferman göndermistir. 1847'de ise, Sultan Abdülmecid Han tamir ettirdi. Günümüzde yirmi bir gözden sadece on dördü kalmistir.

Büyük Saat : Adana'nin sembolü olan kule, 1882'de Adana valisi Abidin Pasa tarafindan yaptirilmistir. Kare prizma seklinde olup, 32 m yüksekligindedir. Sehrin merkezinde olan kule, sehrin Fransiz isgalinden kurtulmasinda, genç kizlarin isledigi Türk bayraginin asilmasi ile bayraga gönderlik etti.

MÜZELER


Adana Arkeoloji Müzesi : Adana merkezinde E-5 karayolu üzerinde bulunan müze 1924 yilinda kurulmustur.Çukurova'nin yanisira Kahramanmaras,Gaziantep,Mersin,Tarsus ve misis kazilarinda çikan tarihi eserleri de içinde barindirdigindan ayni zamanda bölge müzesidir.

Atatürk Evi Müzesi :
Müze binasi, Seyhan Caddesi üzerinde 19.yy. da yapilmis geleneksel Adana evlerindendir. Iki katli, çikmali, kirma çatili, kâgir bir yapidir. Bu özellikleri nedeniyle yapi Bakanlikça "Korunmasi Gerekli Tasinmaz Kültür Varligi" olarak tescil edilmis ve koruma altina alinmistir. 15 Mart 1923'te Atatürk esi ile birlikte Adana'ya geldiginde, Ramazanogullari'ndan Suphi Pasa'ya ait olan bu binada agirlanmislardir. Bina Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi Koruma ve Yasatma Dernegi'nce zamanin Kolordu Komutani Bedrettin Demirel'in önderligi ve halkin yardimiyla kamulastirilip restorasyonu yapilmis ve 1981 yilinda Müze Müdürlügü'ne bagli bir müze olarak hizmete açilmistir.Atatürk'ün Adana'ya gelisi her yilin 15 Martinda resmî törenle bu binada kutlanmaktadir.

Adana Etnografya Müzesi :
Kuruköprü semtindeki Rum kilisesinde, bir düzenleme neticesinde açilmistir. Müzede 69 sikke, 2950 arkeolojik degeri olan eser, bes bin etnografik degeri olan eser, 3500 mühür, Osmanli devrine ait 346 mahkeme karari bulunmaktadir.

Misis Mozaik Müzesi : Adana'ya 20 km uzaklikta ve Seyhan Irmagi kenarindadir. Hitit, Roma, Bizans, Islam (Arap, Selçuk ve Osmanli) devirlerine ait pekçok tarihi eser vardir. Ayrica dördüncü asirdan kalma bir kiliseden çikarilan mozaikler burada saklanmaktadir.

Kaplicalari : Adana il sinirlari içinde yedi kaplica vardir. Bu kaplicalar degisik hastaliklara iyi gelmektedir. Haruniye kükürtlü kaplicalari cilt ve romatizma hastaliklarina iyi gelir. Kurttepe, Alihocali, Misis ve Kodes içmeleri mide ve barsak hastaliklarina faydalidir. Osmaniye yakinlarindaki Gebeli içmesinin suyu idrar söktürücü olarak bilinir. Tahtaliköy Kükürtlü Kaynagi cilt hastaliklarina ve isilige iyi gelir.

Mesire yerleri : Adana'nin zengin dogal güzellikleri vardir. Seyhan Baraji ve Sariçam Korulugu özellikle sehir merkezinin dinlenme yeridir. Kapiz, il merkezinden 35 km uzaklikta essiz güzellikleri ile taninan bir yerdir. Çakit Suyu, çam ormanlari ve dag doruklari Kapiz'a ayri bir güzellik verir. Aslantas piknik yeri ve Karatepe milli parki, Adana merkezine 122 km'dir. Burada bulunan açik hava Hitit Müzesi, çevrenin tabii güzelligini tarih ile birlestirmektedir.

Yaylalar : Adananin yazi sicak ve bunaltici olur. Halkin bir kismi yaz aylarinda yaylalara çikarlar. Yaylalar yemyesil ve serindir. Baslica yaylalari Pozanti, Nemrun, Zorkun, Horzum ve Börücek'tir. Nemrun Yaylasi çok
güzel manzaralidir.