Bitlis Tarihi Bitlis Resimleri
BİTLİS'İN TARİHİ YERLERİ
Nemrut Dagi ve Krater Gölü,
Ilimiz sinirlari içindeki essiz doga harikasi Nemrut Yanardagi son olarak 1440 yilinda faaliyetini göstermistir. Patlamalar sonucu olusan ve krater agzi genisligi 48 kilometrekare olan Nemrut Kalderasinda, deniz seviyesinden 2247 m. yükseklikte, irili ufakli 5 tane göl bulunmaktadir.Türkiye'nin en büyük Krater Gölü olan Soguk Göl, l3 km.2'lik yüzölçümüyle Nemrut Dagi Kraterinin yaklasik üçte birine yayiliyor. Dik ve yüksek kayalarin çevreledigi göl, her türlü su sporlari ve aktivitelerinin yapilabilecegi potansiyele sahiptir. Ayrica Nemrut Kalderasi, zengin bitki örtüsüne de sahiptir. Nemrut Krater Gölü, Bitlis Merkeze 35, Tatvan'a 15 kilometre, Ahlat'a 30 kilometre mesafededir.
Ahlat Müzesi
Agirlikli eser grubunu Selçuklu dönemi Sgrafitto (sir alti bezeme) ve Lüster (sir üstü bezeme) teknikli seramikler olusturur. Bunlarda prenses figürleri, hayvan ve bitki bezemeleri yer alir. 1971 yilinda hizmete açilan müzede Urartu ve Bizans dönemine ait eserler de yer alir.
Ulu Camii
Bitlis Sehir merkezinde yer alan camii, kitabesine göre; Milâdi 1150 yilinda Ebu'l Muzaffer Muhammed tarafindan yapilmistir. Dis görünüsündeki tek özellik kible tarafinda bulunan konik külahli dis örtüsü ile camiden ayri bir kule seklinde yükselen minaresidir. Kitabesinden anlasildigina göre minaresi 1492 yilinda yapilmistir. Osmanli mimari özelliklerini tasiyan minare, restorasyon çalismalari sonucunda asil özelliginden uzak basit bir görünüme bürünmüstür.
Gökmeydan Camii
Merkez Gökmeydan semtinde bulunan camii kitabesinde 1801, minare kitabesinde ise 1924 tarihleri kayitlidir. Sivri kemerli anitsal birkaç kapisi vardir. Caminin kibleye bakan dis yüzünde özenle islenmis mimari süslemelere rastlanir. Minaresi çok kaliteli bir isçilik ile süslenmistir. Minare üzerinde süsleme unsuru olarak geometrik motifler, minik rozetler ve kaval silmeler kullanilmistir.
Serefiye Külliyesi ve Camii
Bitlis Sehir Merkezinde yer alir. Medrese, camii, imaret ve türbe kisimlarindan meydana gelmis bir külliyedir. Kitabesine göre 1529 yilinda IV. Serefhan tarafindan yaptirilmistir. Mimari zenginligi ve özellikle giris kapisindaki süslemelerle dikkati çekmektedir.
Adilcevaz Tugrul Bey (Zal Pasa) Camii
Adilcevaz-Ahlat yolu üzerinde, göl kenarindadir. 16. Yüzyilda Zal Pasa tarafindan yenilendigi tahmin edilen caminin üzerinde on iki küçük kubbe bulunmaktadir.
Ahlat Iskender Pasa Camii
Eski Ahlat kalesi bulunmaktadir. Kitabesine göre H.992 (M.1584) tarihinde IskenderPasa tarafindan, muhtemelen Mimar Sinan'a yaptirilmistir. Yavuz Sultan Selim zamaninda insa edilen camii, Kanuni Sultan Süleyman döneminde genisletilmistir. Camii iç ve dis yapilisi itibariyle Osmanli Mimarisinin tipik bir örnegini teskil etmektedir.
Ihlasiye Medresesi
Il Merkezinde bulunan Medrese, Selçuklular tarafindan 1216 tarihinde yaptirilmistir. Döneminin en önde gelen bilim merkezlerinden ( günümüz üniversiteleri ) biri konumundadir. Kitabesine göre 1589 tarihinde Bitlis hanlarindan 5. Serefhan tarafindan onarilmistir. Mimari görünüs açisindan klasik Selçuklu estetiginin tüm özelliklerini tasiyan saheser, Arkeoloji Müzesi olarak kullanilmak üzere restore edilmistir. Halen ihtiyaca binaen Kültür ve Turizm Il Müdürlügü hizmet binasi olarak kullanilmakta olan yapi resmi mesai saatleri dahilinde ziyarete açiktir. Bahçesindeki ziyaretgah olarak kullanilan Serefhanogullarina ait Veli Semsettin, Ziyaeddin Han, II.Serefhan ve Üç Bacilar Türbeleri ile birlikte bir bütünlük arzetmektedir.
Yusufiye Medresesi
Merkez Girik düzü mevkiinde bulunan bu medresenin XVIII – XIX. yüzyilda yapildigi sanilmaktadir. Cennet çukuru denilen kümbet ve mezarligin bulundugu semttedir. Bir ara kapali cezaevi olarak kullanilmis olup, restorasyon çalismalari halen devam etmektedir.
Bitlis Kalesi
Bitlis Kalesi Sehir merkezinde sert bir kaya blogu üzerindedir. Simdiye kadar bilimsel bir arastirmaya yönelik herhangi bir çalisma yapilmadigi için, içinde barindirdigi tüm esrariyla ve bütün görkemiyle ayakta durmaktadir.Yazili kaynaklarda; M.Ö. 330 tarihinde Büyük Iskender'in komutanlarindan Leys Bedlis tarafindan yaptirildigi, çevresinin 2800 metre, yüksekliginin 56 metre ve sur kalinliginin 7 metre oldugu, üstünde muhtesem bir han sarayi ile 300 ev, 1 han, 1 cami, ayrica asagi kalede ise, iki basi demir kapili bir çarsi, bir bedesten ve birkaç yüz evin bulundugu belirtilmektedir. Günümüzde sadece kale mevcut olup, zaman zaman yapilan onarimlarla muhtesem görünümünü korumustur.
Ahlat Sahil Kalesi
Urartular dönemine ait olan kale 1224 yilinda meydana gelen siddetli bir yer sarsintisi neticesinde yikilmistir. Iran seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman, Ahlat'a gelip bütün atalarini ziyaret ederek, Zal Pasa ile Mimar Sinan'a saglam bir kale yapmalari için emir verir. 1557 yilinda, Ahlat harabelerinin güneyinde bu günkü kale yapilmis olur. Çevresi 3000 adim olan kalenin duvarlari fazla yüksek degildir. 13 kuleden ibaret olan kalenin hendegi, genis ve saglam duvarlardan yapilmistir.
Adilcevaz Sahil Kalesi
Van Gölü kiyisinda sarp kayalar üzerine kurulmustur. Yapiminda kesme taslar kullanilmistir. Iç ve Dis kale olmak üzere iki kisimdan meydana gelmistir. 38 kulesi bulunan kalenin içinde Süleyman Han Cami, cephane mahzeni, bugday ambarlari, su sarniçlari, mehterhane kulesi ve 70 ev bulundugu kaynaklardan anlasilmaktadir. Günümüzde sadece kalintilari mevcuttur.
Küfrevi Türbesi (Bitlis)
1898 tarihinde, Bitlis mimari yapisindan tamamen farkli bir tarzda yapilan türbe, Küfrevi Konagi'nin bahçesinde kurulmus bir ziyaretgahtir. Dis görünüsü itibariyle Istanbul' daki “Geç Dönem” türbelerine benzemektedir.
Emir Bayindir Kümbeti (Ahlat)
Taht-i Süleyman mahallesindedir. Kümbeti üst taraftan çepeçevre saran kitabesinde, hicri 886 yilinda ölen Melik Bayindir Ibn-i Rüstem Bey'in adi yazilidir. Ahlat kümbetleri içerisinde en ilgi çekeni olanidir. Sütunlar ve kemerlerle binaya dogru açilan silindirik gövdesi kare kaide üzerine oturtulmustur. Disari dogru tasan konik külahi ve süslemesi ile diger kümbetlerden oldukça farklidir.
Çifte Kümbet (Ahlat)
Iki kümbet yanyanadir, büyük kümbet Akkoyunlulardan Bugatay Aka ile Sirin Hatun'a küçük kümbet ise Esen Tekin Hatun'a aittir. Güney ve Bati cephesindeki kitabelerde, 1280 tarihinde yapildigi yazilidir.
Emir Ali Kümbeti (Ahlat)
Bu kümbet harabe sehir yolu üzerinde bulunmaktadir. Kitabesi Rus harbinde kirildigi için yapilis tarihi kesin olar bilinmemektedir. Mimari özelliklerinden yola çikilarak 14. Yüzyila ait oldugu düsünülmektedir. Kare planli ana mekanin önünde, duvarlari kademeli olarak yükselen bir kisim bulunmaktadir. Biçim özelligi olarak diger kümbetlere benzemektedir.
Usta Sagirt Kümbeti (Ahlat)
Meydanlik mezarliginin güneyinde, Van gölüne oldukça yakin bir yerdedir. Ahlat kümbetlerinin en büyügü oldugu için “Ulu Kümbet”de denilmektedir. Kitabesi olmadigi için yapilis tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Diger Selçuklu kümbetleri gibi iki katlidir. Alt kat mezar, üst kat ise mescit olarak yapilmistir.
Seyh Babo (Üryan Baba) Türbesi (Bitlis)
Inönü mahallesinde bir yamaçta bulunan türbenin kitabesi yoktur. Ancak içindeki mezar tasinda 1834 tarihi yazilidir. Halkin önemli ziyaret mekanlarindan biridir.
Abdurrahman Gazi Türbesi (Ahlat)
Sahabe-i Kiramdan olan bu zat, Hz. Ömer zamaninda 641 yilinda bölgeyi fethetmekle görevlendirilen El-Cezire Komutani Iyaz Bin Ganem komutasinda olup Ahlat'in fethi sirasinda burada sehit düsmüstür. Geç dönem Ahlat Kümbet mimarisine uygun tarzda yapilan türbesi yogun ziyaretçi potansiyeline sahiptir.
Ahlat Selçuklu Mezarligi
200 dönüm alana kurulan Selçuklu Mezarligi, yalnizca Anadolu'nun degil, tüm Islam dünyasinin en büyük mezarligidir. Mezar Taslari ait olduklari dönemdeki inançlar ve tarih açisindan büyük ipuçlari verir.Üç ana tip mezar tasi vardir;
1-Sahideli Mezarlar: Orta Asya'da 7. yy.da görülen stilize insan heykellerinin Islami etkiyle degisime ugramis örnekleridir. Üzerinde Samanizm inanisinin 12 Hayvanli Türk Uygur Takviminin hayvanlarindan örnekler yer alir.
2-Sanduka Mezarlar: Makamlar genelde bu mezar taslarinda görülür.
3-Kurgan (Oda) Mezarlar: Bunlar Orta Asya Türk Tümülüs mezarlaridir. Içlerindeki cesetler genelde mumyalidir. Zenginler ve beyler için yapilmistir. Yaklasik 12 tane tespit edilmistir.
Hatuniye (Hazo) Hani
Il Merkezinde ayni adla anilan kö pr ünün yani basinda bulunan bir handir. Kitabesine göre bu yapi 1626 yilinda yenilenmistir. Abbasilerden Sultan Evhadullah Hanin kizi Hamu Hatun tarafindan XI. Yüzyilda yaptirildigi söylenmektedir.
Papsin (Hüsrev Pasa) Hani
Bitlis-Tatvan karayolu üzerinde bulunmaktadir. Beylerbeyi Hüsrev Pasa tarafindan XVI. yüzyilda yaptirildigi rivayet edilmektedir. Dikdörtgen planlidir. Muntazam yontulmus Bitlis taslarindan insa edilmistir. Üstü düz damla örtülüdür.
Bashan Hani
Bitlis-Tatvan karayolu üzerindedir. XVI. yüzyilda Van Beylerbeyi Hüsrev Pasa tarafindan yaptirildigi rivayet edilmektedir.
El Aman Kervansarayi
Bitlis-Tatvan yolu üzerinde olan kervansaray, 1502 yilinda Van Beylerbeyi olan Hüsrev Pasa tarafindan yaptirilmistir. 90 m. uzunlugunda 70 m. genisligindeki bu nadide eser, Anadolu'nun en büyük kervansaraylarindan olup yer yer yikilmis olmasina ragmen bütün görkemiyle çekiciligini korumaktadir. Turizm hizmet endüstrisi için önemli bir potansiyel niteligindeki bu saheser, bölgesel hareketlilikle paralel olarak aktivitesine kavusacaktir.
Ilimiz sinirlari içerisinde bulunan diger han ve kervansaraylardan baslicalari sunlardir. Serefiye, Arasa, Yusufiye, Duhan ve Kokoz Zal Pasa Hanlaridir.
Ilimiz sinirlari içindeki essiz doga harikasi Nemrut Yanardagi son olarak 1440 yilinda faaliyetini göstermistir. Patlamalar sonucu olusan ve krater agzi genisligi 48 kilometrekare olan Nemrut Kalderasinda, deniz seviyesinden 2247 m. yükseklikte, irili ufakli 5 tane göl bulunmaktadir.Türkiye'nin en büyük Krater Gölü olan Soguk Göl, l3 km.2'lik yüzölçümüyle Nemrut Dagi Kraterinin yaklasik üçte birine yayiliyor. Dik ve yüksek kayalarin çevreledigi göl, her türlü su sporlari ve aktivitelerinin yapilabilecegi potansiyele sahiptir. Ayrica Nemrut Kalderasi, zengin bitki örtüsüne de sahiptir. Nemrut Krater Gölü, Bitlis Merkeze 35, Tatvan'a 15 kilometre, Ahlat'a 30 kilometre mesafededir.
Ahlat Müzesi
Agirlikli eser grubunu Selçuklu dönemi Sgrafitto (sir alti bezeme) ve Lüster (sir üstü bezeme) teknikli seramikler olusturur. Bunlarda prenses figürleri, hayvan ve bitki bezemeleri yer alir. 1971 yilinda hizmete açilan müzede Urartu ve Bizans dönemine ait eserler de yer alir.
Ulu Camii
Bitlis Sehir merkezinde yer alan camii, kitabesine göre; Milâdi 1150 yilinda Ebu'l Muzaffer Muhammed tarafindan yapilmistir. Dis görünüsündeki tek özellik kible tarafinda bulunan konik külahli dis örtüsü ile camiden ayri bir kule seklinde yükselen minaresidir. Kitabesinden anlasildigina göre minaresi 1492 yilinda yapilmistir. Osmanli mimari özelliklerini tasiyan minare, restorasyon çalismalari sonucunda asil özelliginden uzak basit bir görünüme bürünmüstür.
Gökmeydan Camii
Merkez Gökmeydan semtinde bulunan camii kitabesinde 1801, minare kitabesinde ise 1924 tarihleri kayitlidir. Sivri kemerli anitsal birkaç kapisi vardir. Caminin kibleye bakan dis yüzünde özenle islenmis mimari süslemelere rastlanir. Minaresi çok kaliteli bir isçilik ile süslenmistir. Minare üzerinde süsleme unsuru olarak geometrik motifler, minik rozetler ve kaval silmeler kullanilmistir.
Serefiye Külliyesi ve Camii
Bitlis Sehir Merkezinde yer alir. Medrese, camii, imaret ve türbe kisimlarindan meydana gelmis bir külliyedir. Kitabesine göre 1529 yilinda IV. Serefhan tarafindan yaptirilmistir. Mimari zenginligi ve özellikle giris kapisindaki süslemelerle dikkati çekmektedir.
Adilcevaz Tugrul Bey (Zal Pasa) Camii
Adilcevaz-Ahlat yolu üzerinde, göl kenarindadir. 16. Yüzyilda Zal Pasa tarafindan yenilendigi tahmin edilen caminin üzerinde on iki küçük kubbe bulunmaktadir.
Ahlat Iskender Pasa Camii
Eski Ahlat kalesi bulunmaktadir. Kitabesine göre H.992 (M.1584) tarihinde IskenderPasa tarafindan, muhtemelen Mimar Sinan'a yaptirilmistir. Yavuz Sultan Selim zamaninda insa edilen camii, Kanuni Sultan Süleyman döneminde genisletilmistir. Camii iç ve dis yapilisi itibariyle Osmanli Mimarisinin tipik bir örnegini teskil etmektedir.
Ihlasiye Medresesi
Il Merkezinde bulunan Medrese, Selçuklular tarafindan 1216 tarihinde yaptirilmistir. Döneminin en önde gelen bilim merkezlerinden ( günümüz üniversiteleri ) biri konumundadir. Kitabesine göre 1589 tarihinde Bitlis hanlarindan 5. Serefhan tarafindan onarilmistir. Mimari görünüs açisindan klasik Selçuklu estetiginin tüm özelliklerini tasiyan saheser, Arkeoloji Müzesi olarak kullanilmak üzere restore edilmistir. Halen ihtiyaca binaen Kültür ve Turizm Il Müdürlügü hizmet binasi olarak kullanilmakta olan yapi resmi mesai saatleri dahilinde ziyarete açiktir. Bahçesindeki ziyaretgah olarak kullanilan Serefhanogullarina ait Veli Semsettin, Ziyaeddin Han, II.Serefhan ve Üç Bacilar Türbeleri ile birlikte bir bütünlük arzetmektedir.
Yusufiye Medresesi
Merkez Girik düzü mevkiinde bulunan bu medresenin XVIII – XIX. yüzyilda yapildigi sanilmaktadir. Cennet çukuru denilen kümbet ve mezarligin bulundugu semttedir. Bir ara kapali cezaevi olarak kullanilmis olup, restorasyon çalismalari halen devam etmektedir.
Bitlis Kalesi
Bitlis Kalesi Sehir merkezinde sert bir kaya blogu üzerindedir. Simdiye kadar bilimsel bir arastirmaya yönelik herhangi bir çalisma yapilmadigi için, içinde barindirdigi tüm esrariyla ve bütün görkemiyle ayakta durmaktadir.Yazili kaynaklarda; M.Ö. 330 tarihinde Büyük Iskender'in komutanlarindan Leys Bedlis tarafindan yaptirildigi, çevresinin 2800 metre, yüksekliginin 56 metre ve sur kalinliginin 7 metre oldugu, üstünde muhtesem bir han sarayi ile 300 ev, 1 han, 1 cami, ayrica asagi kalede ise, iki basi demir kapili bir çarsi, bir bedesten ve birkaç yüz evin bulundugu belirtilmektedir. Günümüzde sadece kale mevcut olup, zaman zaman yapilan onarimlarla muhtesem görünümünü korumustur.
Ahlat Sahil Kalesi
Urartular dönemine ait olan kale 1224 yilinda meydana gelen siddetli bir yer sarsintisi neticesinde yikilmistir. Iran seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman, Ahlat'a gelip bütün atalarini ziyaret ederek, Zal Pasa ile Mimar Sinan'a saglam bir kale yapmalari için emir verir. 1557 yilinda, Ahlat harabelerinin güneyinde bu günkü kale yapilmis olur. Çevresi 3000 adim olan kalenin duvarlari fazla yüksek degildir. 13 kuleden ibaret olan kalenin hendegi, genis ve saglam duvarlardan yapilmistir.
Adilcevaz Sahil Kalesi
Van Gölü kiyisinda sarp kayalar üzerine kurulmustur. Yapiminda kesme taslar kullanilmistir. Iç ve Dis kale olmak üzere iki kisimdan meydana gelmistir. 38 kulesi bulunan kalenin içinde Süleyman Han Cami, cephane mahzeni, bugday ambarlari, su sarniçlari, mehterhane kulesi ve 70 ev bulundugu kaynaklardan anlasilmaktadir. Günümüzde sadece kalintilari mevcuttur.
Küfrevi Türbesi (Bitlis)
1898 tarihinde, Bitlis mimari yapisindan tamamen farkli bir tarzda yapilan türbe, Küfrevi Konagi'nin bahçesinde kurulmus bir ziyaretgahtir. Dis görünüsü itibariyle Istanbul' daki “Geç Dönem” türbelerine benzemektedir.
Emir Bayindir Kümbeti (Ahlat)
Taht-i Süleyman mahallesindedir. Kümbeti üst taraftan çepeçevre saran kitabesinde, hicri 886 yilinda ölen Melik Bayindir Ibn-i Rüstem Bey'in adi yazilidir. Ahlat kümbetleri içerisinde en ilgi çekeni olanidir. Sütunlar ve kemerlerle binaya dogru açilan silindirik gövdesi kare kaide üzerine oturtulmustur. Disari dogru tasan konik külahi ve süslemesi ile diger kümbetlerden oldukça farklidir.
Çifte Kümbet (Ahlat)
Iki kümbet yanyanadir, büyük kümbet Akkoyunlulardan Bugatay Aka ile Sirin Hatun'a küçük kümbet ise Esen Tekin Hatun'a aittir. Güney ve Bati cephesindeki kitabelerde, 1280 tarihinde yapildigi yazilidir.
Emir Ali Kümbeti (Ahlat)
Bu kümbet harabe sehir yolu üzerinde bulunmaktadir. Kitabesi Rus harbinde kirildigi için yapilis tarihi kesin olar bilinmemektedir. Mimari özelliklerinden yola çikilarak 14. Yüzyila ait oldugu düsünülmektedir. Kare planli ana mekanin önünde, duvarlari kademeli olarak yükselen bir kisim bulunmaktadir. Biçim özelligi olarak diger kümbetlere benzemektedir.
Usta Sagirt Kümbeti (Ahlat)
Meydanlik mezarliginin güneyinde, Van gölüne oldukça yakin bir yerdedir. Ahlat kümbetlerinin en büyügü oldugu için “Ulu Kümbet”de denilmektedir. Kitabesi olmadigi için yapilis tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Diger Selçuklu kümbetleri gibi iki katlidir. Alt kat mezar, üst kat ise mescit olarak yapilmistir.
Seyh Babo (Üryan Baba) Türbesi (Bitlis)
Inönü mahallesinde bir yamaçta bulunan türbenin kitabesi yoktur. Ancak içindeki mezar tasinda 1834 tarihi yazilidir. Halkin önemli ziyaret mekanlarindan biridir.
Abdurrahman Gazi Türbesi (Ahlat)
Sahabe-i Kiramdan olan bu zat, Hz. Ömer zamaninda 641 yilinda bölgeyi fethetmekle görevlendirilen El-Cezire Komutani Iyaz Bin Ganem komutasinda olup Ahlat'in fethi sirasinda burada sehit düsmüstür. Geç dönem Ahlat Kümbet mimarisine uygun tarzda yapilan türbesi yogun ziyaretçi potansiyeline sahiptir.
Ahlat Selçuklu Mezarligi
200 dönüm alana kurulan Selçuklu Mezarligi, yalnizca Anadolu'nun degil, tüm Islam dünyasinin en büyük mezarligidir. Mezar Taslari ait olduklari dönemdeki inançlar ve tarih açisindan büyük ipuçlari verir.Üç ana tip mezar tasi vardir;
1-Sahideli Mezarlar: Orta Asya'da 7. yy.da görülen stilize insan heykellerinin Islami etkiyle degisime ugramis örnekleridir. Üzerinde Samanizm inanisinin 12 Hayvanli Türk Uygur Takviminin hayvanlarindan örnekler yer alir.
2-Sanduka Mezarlar: Makamlar genelde bu mezar taslarinda görülür.
3-Kurgan (Oda) Mezarlar: Bunlar Orta Asya Türk Tümülüs mezarlaridir. Içlerindeki cesetler genelde mumyalidir. Zenginler ve beyler için yapilmistir. Yaklasik 12 tane tespit edilmistir.
Hatuniye (Hazo) Hani
Il Merkezinde ayni adla anilan kö pr ünün yani basinda bulunan bir handir. Kitabesine göre bu yapi 1626 yilinda yenilenmistir. Abbasilerden Sultan Evhadullah Hanin kizi Hamu Hatun tarafindan XI. Yüzyilda yaptirildigi söylenmektedir.
Papsin (Hüsrev Pasa) Hani
Bitlis-Tatvan karayolu üzerinde bulunmaktadir. Beylerbeyi Hüsrev Pasa tarafindan XVI. yüzyilda yaptirildigi rivayet edilmektedir. Dikdörtgen planlidir. Muntazam yontulmus Bitlis taslarindan insa edilmistir. Üstü düz damla örtülüdür.
Bashan Hani
Bitlis-Tatvan karayolu üzerindedir. XVI. yüzyilda Van Beylerbeyi Hüsrev Pasa tarafindan yaptirildigi rivayet edilmektedir.
El Aman Kervansarayi
Bitlis-Tatvan yolu üzerinde olan kervansaray, 1502 yilinda Van Beylerbeyi olan Hüsrev Pasa tarafindan yaptirilmistir. 90 m. uzunlugunda 70 m. genisligindeki bu nadide eser, Anadolu'nun en büyük kervansaraylarindan olup yer yer yikilmis olmasina ragmen bütün görkemiyle çekiciligini korumaktadir. Turizm hizmet endüstrisi için önemli bir potansiyel niteligindeki bu saheser, bölgesel hareketlilikle paralel olarak aktivitesine kavusacaktir.
Ilimiz sinirlari içerisinde bulunan diger han ve kervansaraylardan baslicalari sunlardir. Serefiye, Arasa, Yusufiye, Duhan ve Kokoz Zal Pasa Hanlaridir.