Hakkari Tarihi Hakkari Resimleri
HAKKARİ'NİN TARİHİ YERLERİ
TAS KÖPRÜ
Semdinli ilçe merkezine 12 km Nehri köyüne 4 km mesafede Semdinli deresi üzerinde kurulmustur.
Yüksek daglarin arasinda derin bir vadide yer alan köprü kuzey güney istikametinde tek açiklik halinde her iki ayagi kayaliklara oturmaktadir. Köprü yüksekligi 10.80 m. uzunlugu 21.20 m. genisligi ise 2.90 m ölçülerini ihtiva etmekte olup tek gözlü yolu egimli köprüler gurubuna girmektedir.
Köprünün düzgün kesme tasla yapilmis sivri kemerli açikligi oldukça yüksek tutulmustur. Iki tarafa egimli yolu da kenarlardan birer sira halinde dizilmis kesme taslarla olusturulmustur. Korkuluklarla sinirlandirilmis üzeri sonradan betonla kaplanmistir. Dolgu ve tampon duvarlar moloz taslarla örülmüs dogu yüzü kemerli açikligin kösesine açilmis birer nisle hareketlendirilmistir. Bugün köprünün iki yanindaki zeminle irtibatini saglayan dolgu duvarlar kismen yikilmis dallarla egreti yapilmis kaplamayla geçis saglanmaktadir.
Köprünün kemer ve gözlerinin iç kisimlarinda kesme tas dolgu ve tampon duvarlarda moloz tas malzeme kullanilmistir.
Kitabesi bulunmayan köprü mahalli kaynaklara göre Nehri'deki Kelat Sarayi'ni da yaptiran Seyyit Mehmet Siddik tarafindan yaptirilmistir. Buna göre köprü 19. yüzyil sonlarinda yapilmis olmaktadir.
ÇAY KALESI
Sehrin güney tarafinda 7-8 km. uzaklikta bulunmaktadir. Kale denizde 2025 m yükseklikte sarp ve kayalik bir tepe üzerinde yer almaktadir. Kaleye hem kuzeyde hem de güney tarafindan tirmanmak mümkündür. Günümüzde kuzey kenarinda yariya kadar araba için yol açilmis olup geri kalan kismi tirmanma yoludur. Kayalik kismi merdiven gibi yapilmis olup buda çikisi kolaylastirmaktadir.
Kalede mimari doku büyük ölçüde tahrip oldugundan bunu tam olarak ortaya koymak mümkün olmamaktadir. Ancak en üst kesiminde moloz taslar ve hurasan harci ile tutturulmus duvar izlerine rastlanmistir. Etrafa dagilmis seramik parçalarindan demir çagindan ortaçag sonlarina kadar burada yerlesimin olduguna isarettir. Tugla ve seramikler disinda üzerinde harç ve süslemeler olan bir t5as parçasi ile üzerinde kazinmis ters lale motifler kalenin kalenin diger kalintilarini teskil eder.
Tarihi kaynaklarda Hakkari Beylerinden Malik Beyin Bay Kalesinden hüküm sürdügü belirtilmesi Hakkari tarihinde buranin önemini belirtir.
ÇÖLEMERIK KALESI
Hakkari merkezinde kuzey güney uzanan yüksekligi100-200 m. bir tepe üzerinde kurulmustur.
Kaleden günümüze hiçbir kalintiya rastlanmamistir. Bu nedenle mimarisi hakkinda hiçbir fikir ileri sürmek mümkün olmamistir. Ancak gerek Evliya Çelebi ve gerekse diger tarihi kaynaklarda Hakkari kalesinin mevcudiyeti vardir.
ZEYNEL BEY MEDRESESI
Medrese Hakkari'nin Güleres mahallesinde bahçeler içinde bir dere kenarinda yer almaktadir.
Bu gün büyük ölçüde yikilmis olan medrese Hakkari Beylerinden ayni zamanda Kanuni sultan Süleyman ve II.Selimin mahzeretine nail olmus Zeynel bey tarafindan yaptirilmistir. Zeynel Bey 1560-1578 yillari arsinda Hakkari Beyliginde kalmistir. Muhtemelen medreseyi bu tarihler arasinda yapmistir. Iranlilarla yapilan bir savas sirasinda 1585 yilinda marendde sehit düsen Zeynel Bey'in nasi 1587 de Çölemerike nakil edilerek kendi yaptigi medresenin avlusuna gömülmüstür.
Medrese kuzey güney dogrultusunda 22.20x117.20 m. ölçülerinde dikdörtgen bir alana oturmaktadir. Bu gün temiz olarak kalmadiginda planini yapmak mümkün degildir. Ancak ortada bir avlu ve bunun dört tarafina siralanan medrese odalari yer anlasilabilmektedir. Kuzey kösesinin ortasi avluya gitmekte giris bölümünün iki yerinde köselerde birer oda yer almaktadir. Bunlardan kuzey batidaki Zeynel Beye ait mezarin bulundugu oda olabilir. Avlunun oldugu ve bati kenarlarinda ikiser güney tarafinda üç oda yer alir. Odalar kare ve dikdörtgen planli olup üzerlerinde besik tonuz ile örtülüdür. Medresenin tamaminda moloz tas ve yontma taslar kullanilmistir.
Ayrica medresenin etraflarinda bazi süslemeli mimari parçalar ile çogu kirilmis mezar taslarina rastlanmistir. Medresenin kazi ve restorasyonu yapildiginda Hakkari önemli bir yapisina kavusmus olur.
MEYDAN MEDRESESI
Hakkari merkez biçer mahallesinde bulunmaktadir. Vakiflar genel müdürlügü tarafindan 1984 yilinda yapilan onarimdan sonra ayaktadir. Medresenin giris kapisindaki kitabenin üzerinde H.1112.M.1700-1701 tarihinde yaptirildigi anlasilmaktadir. Kitabede kim tarafindan yapildigi belirtilmemekle beraber Hakkari hükümetinin yöneticisi olan Izzetin oglu Ibrahim Bey tarafindan yapilmis olabilir.
Medrese 23.40mx18.25m dis ölçülere sahip kareye yakin dikdörtgendir. Avlulu iki katli ve iki kanatli medreseler grubuna girmemektedir. Yapiya güney cephesinin güneyinde girilmektedir.
Avlunun dört yanini iki kat halinde revaklar dolanmaktadir. Alt kat revaklari degisik baslik ve sekilleri olan sütunlara ikinci kattakiler ise payelere oturmaktadirlar. Revak gözleri sivri kemerli bölümleri ise tonoz örtülüdür.
Avlunun dogu bati tarafinda asimetrik olarak sivalanan medrese duvarlari yer almaktadir. Bati tarafinda hem alt hem de üst katta birbirine yakin ölçülerde üzerleri besik tonoz örtülü dörder oda yer alir. Oda kapilari dikdörtgen biçiminde küçük revaklar açilmaktadir. Bu odalarin bati kenarlari mangal pencere diger duvarlarina da dolap nisleri ve ocak yerlestirilmistir.
Dogu kanatta ise alta üç üstte iki oda yer almaktadir. Bu odalar ötekilerden daha genis tutulmus kuzey kenarlarinda dershane ve mescit olarak kullanilmistir. Her iki katinda bu kenarlarinda kuzeye açilmisbirer mihrap nisi bulunmaktadir. Alt kat mescit mihrabi yarim daire planli nis seklinde üst katin ki ise üstten üç delikli kemerle taslandirilmis seklindedir diger üst kat mescidi büyük tutuldugundan geriye kalan kismi bir oda alt katta ise iki oda yerlestirilmistir. Bu odalarda da dolap nisleri ocak ve mazgal pencereler açilmistir küçük tutulmus kapilari düz lentulu ve avluya açilmaktadir.
Düzgün kesme taslarla yapilmis yapinin güney cepheyi hareketlendiren tas yaprak sivri kemerli bir görüntü seklindedir. Kapi köseden helezonik yivli bir kaval silme ve bunu takip eden mukarenasli bir bordürle kusatilmistir. Bunu ortasinda oldukça küçük tutulmus üstte ve yanlarda yekpare blok taslarla olusturulan kapi distan kabartma vazo ve çiçeklerle süslenmis üç yandan dolanan bir bordürle sinirlandirilmistir. Gerek mukarnasli ve gerekse içteki bu berdür kahverengi taslarla olusturuldugunda ayrica cepheyi hareketlendirmektedir.
Kapinin üst kesimine dikdörtgen kitabe yerlestirilmistir kitabe mermer üzerine yerlestirilmistir. Diger cepheler alt ve üst katlara açilmis pencereler disinda oldukça hareketsizdir.
KIRMIZI KÜMBET ZAVIYESI
Güleres baba mahallesinde mezarligin bulundugu sirtin güney tarafinda yer almaktadir. Günümüzde yapi oldukça harap ve yikilmis vaziyettedir. Kalan duvar kalintilarindan planini belirtmek mümkün olmustur.
Yapi dogu bati dogrultusunda dikdörtgen planli olup 16.50mx11.80m dis ölçülere sahiptir. Yapiya bati cephesinin kuzey kösesinde bir kapi ile girilmektedir. Burada doguya dogru genisleyen bir hole geçilmektedir. Bundan baska kapilar hol'e açilan dogu ve güney taraftan dört oda yer almaktadir. Bu odalar kare ve dikdörtgen planli bir özellik tasimaktadir. Yapilan yüzey arastirmasinda yapida firuze renkli çini parçalarina rastlanmistir. Bununda kazisinin yapilmasi halinde yapi tam olarak ortaya çikabilecektir.
HALIL KILISESI
Hakkari'ye 10 Km mesafede ana yol kenarindaki Halil mevkiinde bulunmaktadir. Nasturiler ait olan yapinin üzerinde kitabe ve süsleme mevcut olmadigindan hangi tarihte kim tarafindan yapildigi bilinmemektedir.
Kilise6.70mx13.70m dis ölçülerine sahip dogu bati dogrultusunda uzanan dikdörtgen planli ve iki bölümden olusmaktadir. Batidaki birinci bölüm daha büyük tutulmus. Buraya bati cephesinden bir kapi vasitasiyla girilmektedir. Bu bölümün üzeri dogu bati dogrultusunda uzanan besik tonozla örtülmüstür. Duvarlara dolap nisleri açilmistir.
Dogudaki ikinci bölüme birinci daha büyük olan birinci bölümden iki kapi vasitasiyla geçilmektedir. Kapilardan biri ortaya yakin yerde sivri kemerli bir girinti içerisinde sivri kemerli bir açiklik seklinde digeri ise güney kösesinde sivri kemerli açiklik biçimindedir. Oda kuzey güney istikametinde dikdörtgen biçimli ve tonoz örtülüdür. Bu bölümün dogu duvarina kapi eksenine gelecek sekilde sivri kemerli bir nis yerlestirilmistir. Yan duvarlarda dolap nisleri bulunmaktadir.
Yapinin tamaminda tas malzeme kullanilmis olup dis cephelerde düzgün sirali kaba yönü taslar görülmektedir. Yapi oldukça saglam distan düz toprak dam örtülüdür.
DERAV KILISESI
Zap vadisinde üzümcü köyünü ilerisin de derav mevkiinde bulunmaktadir. Zap suyunun karsi taraftaki sirtta egimli bir arazide kurulmustur. Nasturilere ait oldugu kabul edilen yapinin üzerinde kitabe veya süsleme olmadigindan yapinin tarihi ve dönemi bilinmemektedir. oldukça küçük olan yapi 6.85mx10.00m dis ölçülere sahip oldugu bati dogrultusunda uzanan dikdörtgen bir plandir. Dogu bati dogrultusundan dikdörtgen planli odanin üzeri besik tonozla örtülüdür. Bati tarafi açilmis mazgal pencerelerden yapi aydinlatilmistir. Ikinci odaya buradan sivri kemer açimlikli iki demir bir kapidan girilmektedir. Burasi kuzey güney dogrultusunda dikdörtgen planli ve besik tonoz ile örtülüdür. Dogu tarafindan besik tonoz kayliklara oturmaktadir. Iki yan duvarina dolap nisleri açilmistir. Yapinin tamami moloz taslar ve kayalardan yapilmistir. Distan üzeri toprakla örtülüdür yer yer duvarlari yikilmistir. Buna ragmen saglam bir yapidir.
KELAT SARAYI
Semdinli'ye 17 km uzakliktaki eski ilçe merkezi Nehri'nin güney batisinda dere kenarinda kurulmustur. saray(konak) büyük ölçüde yikilmis olup halen ayakta kalan iki kemer ve bir duvar bulunmaktadir.
Üç katli ve muntazam bir yapi oldugu günümüzde güney duvari kismen ayakta kalmis diger kisimlari tamamen yikilmistir. Sarayin dogu cephesinde her kata dokuzar pencere açildigi kuzey cephesinde ise ortada üç kata tekabül eden sivri kemerli iki açiklik bunun yanindaki katlarda da üçer pencere açildigi görülmüstür. Yapi kuzey güney dogrultusunda dikdörtgen planli oldugu ve üç katli oldugu anlasilmistir.
Sarayin günümüze kadar ayakta kalan güney duvarindaki kalintilardan cephenin ortada kapi ile bunun yanindaki pencereler ile hareketlendirdigi görülmektedir. cephenin ortasindaki kapi anitsal bir portakal seklinde düzenlenmistir.Iç içe kademelendirme yapan sivri kemerli açikliga sahip kapi distan tasintili kusatma kemeri ile sinirlandirilmistir.
Sivri kemer özengi seviyelerine ise kademeli yerlestirilmis iki kademeli konsolsu çikmalarla vurgulanmistir. kapinin iki yanindaki yüzeylerde biraz üst kisimda yer alan pencereler dik dörtgen çerçeveli olup sivri kemerde son bulmaktadir.
Konagin ayakta kalan kalintilarinda duvarlarin düzgün kesme taslar kalkandan ( kireç tasi ) yapilmistir.
Yapinin kesin tarihini veren kitabe ve herhangi bir yazili belge mevcut degildir. ancak mahalli kaynaklara göre Seyit Ahmet Siddik tarafindan yaptirildigi bilinmektedir.
Seyit Taha-i Hakkari'nin torunlarindan olan Seyit M.Siddik Seyit Übeydullah'in oglu olup 1878-1903 yillari arasinda yönetimde etkili olmustur.
KAYME SARAYI
Saray Nehri'deki eski yerlesmelerin kuzey tarafinda bugünkü köy evlerin batisinda yer almaktadir. iki katli yapilmis olan saray 18.80+24m.ölçülerinde kuzey güney dogrultusunda dikdörtgen bir alana oturmaktadir.Günümüzde sarayin kuzey ve bati duvarlari ekseriyetle dogu ve güney duvarlari kismen ayakta kalabilmis örtüsü tamamen yikilmistir.
Yapinin zemin ve birinci katlari birbirinin ayni ortada dikdörtgen iki salon ile bulundugu bati taraflarinda siralanmis dörder odadan meydana gelmistir. Sarayin kuzey ve güney cephelerinde ortalarina açilmis kapilardan girilmekte odalara hem salondan hem de birbirlerinden geçmektedir.
Yapinin yikilmis dogu cephesi disindaki kuzey güney ve bati cephelerinin kapi ve pencerelerle hareketlendirildigi görülmektedir.kuzey cepheye sivri kemerli bir girinti içerisindeki sivri kemer açiklikli kapi ile bunun iki yaninda altli ve üstlü olmak üzere dört pencere açilmistir. pencereler bir girinti içerisinde yer almaktadir. ayrica kapinin üzerinde üst kasa açilan ahsap konstrüksiyonlu bir balkon oldugu anlasilan açiklik bulunmaktadir.
yine bu cephede tek süsleyici unsur olarak karsimiza çikan kapi kusatma kemerinin sag ve sol üst köselerine birer kitabe yerlestirilmistir. Kitabeler mermer üzerine ikiser satir halinde sülüs hatla yazilmistir.
Sagdaki kitabede; (1332-1910) tarihi yazili olup su ibare yazilmistir.
"deki kapilarinda hamd vardir.
Oraya emniyet ve selametle giriniz "
Sonraki kitabede;
"Bu ev (girenlere) esenlik verir.
Bakanlara hicri"1330 tarihini (1909) müjdele" ibaresi yazilidir.
Yapinin bati cephesinde altli üstlü sekizer pencere ile hareketlendirilmistir.Pencereler birbirinin ayni sivri kemerli bir girinti içerisinde yuvarlak kemerli açiklik seklindedir.Güney cephesinde ise sadece kapi ve pencerelerin yerleri belirlenebilmektedir.
Bunun disinda büyük ölçüde yikilmis vaziyettedir. Sarayin cephelerinde düzgün kesme tas
içteki odalarin bölme duvarlarinda moloz tas malzeme kullanilmistir. Cephelerindeki düzgün kesme tas isçilik dikkat etmektedir.
Yapinin kuzey cephesinde giris kapisi sag ve sol köselerine birer tane kitabe yerlestirilmistir.sagdaki kitabede H.1332 (1911) soldaki kitabede H.1330 (1909) tarihi yer almaktadir.Buna göre Nehri'deki Kayme sarayi 1909-1911 tarihleri arasinda insa edilmistir.
Kitabelerde yaptirana iliskin herhangi bir isim yer almamakla beraber Seyit Übeydullah'in oglu Seyit Abdullah tarafindan yaptirildigi kabul edilmektedir.
Hirvata (Büyük Çiftlik) Kalintilari
Yüksekova ilçesinin batisinda Aros deresi agzinda Urartular'dan kalma önemli bir kent merkezi olan Musasirin oldugu sanilmaktadir. ancak kazi yapilmamistir. Musasir Urartu ve Asur yazitlarinda sik sik adi geçen bir kutsal kenttir. Urartular döneminde ispuini ve menua ortak kralliklari arasinda Haldi tapinagi yapilmistir. Asur krali ll.Sargon I.Ö. 714'te Musasiri'yi ele geçirmis ve haldi tapinagindaki ganimetlerin ayrintili listesi yapilmistir. Bu listeye göre essiz güzellikteki yapitlar arasinda Urartu krali Ispuininin oglu Sarduri'nin heykeli tapinaga armagan edilmis bir boga ve buzagi bir inek heykeli vardir.
Asur kenti Dur Sargonda bulunmus bir kabartmada musasir kenti ve Haldi tapinagi ayrintilari ile betimlenmistir . XIX. Yüzyilda Flandin günümüzde nerede oldugu bilinmeyen bu ünlü kabartmanin çizimini yapmistir.kabartmada tapinak yaninda ki çok katli yapilarin kimi üçgen kimi düz dörtgen mazgal dislidir. Evler yassi çatili gösterilmistir. Haldi tapinaginda besik çatinin ilk örnegi ile karsilasilmaktadir. Firikya kaya anitlarinda çati biçimi burada da baklava motifiyle doldurulmustur. Bu kabartma Urartularla Frikyalilar arasindaki iliskinin önemli bir kanitidir. Kabartmada ayrica ll.Sargonun yazitinda belirtilen heykeller de açiklikla görülmektedir. Yörede yapilacak kazilarla musasir Kenti kesinlik kazanabilir.
Koç Heykeli
Yüksekova ilçe merkezinde bulunan koç heykelinin yan yüzeylerinde Geveruk kaya resimlerindeki motiflere benzer betimlemeler vardir. Dörtgen bir kütle biçimindeki heykelde bas ve ayaklar çikinti olarak islenmistir. Ön ve arka ayaklar birbirinden yalnizca yarikla ayrilmistir boynuzlar yuvarlak ve oymalidir. yapitin bir yüzünde koça binmis eli kargili bir adam onunda arkasinda ellerinde yuvarlak nesneler tutan dört adam üç Koç bir kama ve bir silah çizilmistir.
Benzer bir koç heykeli Yüksekova'nin 5 Km. güneybatisinda bulunan Gagevran köyünde bulunmustur. Heykelin yöredeki Nasturi kilisesinden söküldügü sanilmaktadir. yapitin üst yüzeyinde mimari bir bütünün parçasi oldugunu gösteren kabartma bir bölüm vardir. Bu tür koç heykellerinin geçmis dönemlerden beri bölgede yaygin oldugu sanilmaktadir.
Gagevran Köyü Kilise Kalintisi
Derav Vadisi Gagevran köyü yakinlarinda 2.yüzyilda kalma kayalara oyulmus kiliseler vardir. Yapilar 35X55 m. ölçülerindedir. Duvarlar içten nisler ve HZ.Isa 'nin yasamini konu alan Freskolarla süslüdür.
Kerpil Köyü Kilisesi Kalintisi
Kerpil köyünün ortasindaki tepede uzun dikdörtgen planli iki bölümlü bir klise kalintisi vardir. Duvarlar düzgün koyu renkli tastandir. Yan duvar lardaki yarim payeler tonoz örtüyü tasimaktadir. Kapinin üstünde bezemeli bir tas vardir. Günümüzde bir bölümü ev öbür bölümü samanlik olarak kullanilmaktadir.
Dirheler (Dev Evleri) Dirheler üçü dördü bir arada birbirini koruya bilecek yakinlikta yol üstünde kayalara oyulmus dev boyutta yapilardir.
Dirhelerin Asur saldirilarina karsi haber alma kuleleri yada yaylaya çikilan sürüleri korumak ve yayla güvenligini saglamak için yapilmis küçük savunma kütleleri oldugu sayilmaktadir. Bunlar Yüksekova'nin Tirsin yöresinde bulunur
Semdinli ilçe merkezine 12 km Nehri köyüne 4 km mesafede Semdinli deresi üzerinde kurulmustur.
Yüksek daglarin arasinda derin bir vadide yer alan köprü kuzey güney istikametinde tek açiklik halinde her iki ayagi kayaliklara oturmaktadir. Köprü yüksekligi 10.80 m. uzunlugu 21.20 m. genisligi ise 2.90 m ölçülerini ihtiva etmekte olup tek gözlü yolu egimli köprüler gurubuna girmektedir.
Köprünün düzgün kesme tasla yapilmis sivri kemerli açikligi oldukça yüksek tutulmustur. Iki tarafa egimli yolu da kenarlardan birer sira halinde dizilmis kesme taslarla olusturulmustur. Korkuluklarla sinirlandirilmis üzeri sonradan betonla kaplanmistir. Dolgu ve tampon duvarlar moloz taslarla örülmüs dogu yüzü kemerli açikligin kösesine açilmis birer nisle hareketlendirilmistir. Bugün köprünün iki yanindaki zeminle irtibatini saglayan dolgu duvarlar kismen yikilmis dallarla egreti yapilmis kaplamayla geçis saglanmaktadir.
Köprünün kemer ve gözlerinin iç kisimlarinda kesme tas dolgu ve tampon duvarlarda moloz tas malzeme kullanilmistir.
Kitabesi bulunmayan köprü mahalli kaynaklara göre Nehri'deki Kelat Sarayi'ni da yaptiran Seyyit Mehmet Siddik tarafindan yaptirilmistir. Buna göre köprü 19. yüzyil sonlarinda yapilmis olmaktadir.
ÇAY KALESI
Sehrin güney tarafinda 7-8 km. uzaklikta bulunmaktadir. Kale denizde 2025 m yükseklikte sarp ve kayalik bir tepe üzerinde yer almaktadir. Kaleye hem kuzeyde hem de güney tarafindan tirmanmak mümkündür. Günümüzde kuzey kenarinda yariya kadar araba için yol açilmis olup geri kalan kismi tirmanma yoludur. Kayalik kismi merdiven gibi yapilmis olup buda çikisi kolaylastirmaktadir.
Kalede mimari doku büyük ölçüde tahrip oldugundan bunu tam olarak ortaya koymak mümkün olmamaktadir. Ancak en üst kesiminde moloz taslar ve hurasan harci ile tutturulmus duvar izlerine rastlanmistir. Etrafa dagilmis seramik parçalarindan demir çagindan ortaçag sonlarina kadar burada yerlesimin olduguna isarettir. Tugla ve seramikler disinda üzerinde harç ve süslemeler olan bir t5as parçasi ile üzerinde kazinmis ters lale motifler kalenin kalenin diger kalintilarini teskil eder.
Tarihi kaynaklarda Hakkari Beylerinden Malik Beyin Bay Kalesinden hüküm sürdügü belirtilmesi Hakkari tarihinde buranin önemini belirtir.
ÇÖLEMERIK KALESI
Hakkari merkezinde kuzey güney uzanan yüksekligi100-200 m. bir tepe üzerinde kurulmustur.
Kaleden günümüze hiçbir kalintiya rastlanmamistir. Bu nedenle mimarisi hakkinda hiçbir fikir ileri sürmek mümkün olmamistir. Ancak gerek Evliya Çelebi ve gerekse diger tarihi kaynaklarda Hakkari kalesinin mevcudiyeti vardir.
ZEYNEL BEY MEDRESESI
Medrese Hakkari'nin Güleres mahallesinde bahçeler içinde bir dere kenarinda yer almaktadir.
Bu gün büyük ölçüde yikilmis olan medrese Hakkari Beylerinden ayni zamanda Kanuni sultan Süleyman ve II.Selimin mahzeretine nail olmus Zeynel bey tarafindan yaptirilmistir. Zeynel Bey 1560-1578 yillari arsinda Hakkari Beyliginde kalmistir. Muhtemelen medreseyi bu tarihler arasinda yapmistir. Iranlilarla yapilan bir savas sirasinda 1585 yilinda marendde sehit düsen Zeynel Bey'in nasi 1587 de Çölemerike nakil edilerek kendi yaptigi medresenin avlusuna gömülmüstür.
Medrese kuzey güney dogrultusunda 22.20x117.20 m. ölçülerinde dikdörtgen bir alana oturmaktadir. Bu gün temiz olarak kalmadiginda planini yapmak mümkün degildir. Ancak ortada bir avlu ve bunun dört tarafina siralanan medrese odalari yer anlasilabilmektedir. Kuzey kösesinin ortasi avluya gitmekte giris bölümünün iki yerinde köselerde birer oda yer almaktadir. Bunlardan kuzey batidaki Zeynel Beye ait mezarin bulundugu oda olabilir. Avlunun oldugu ve bati kenarlarinda ikiser güney tarafinda üç oda yer alir. Odalar kare ve dikdörtgen planli olup üzerlerinde besik tonuz ile örtülüdür. Medresenin tamaminda moloz tas ve yontma taslar kullanilmistir.
Ayrica medresenin etraflarinda bazi süslemeli mimari parçalar ile çogu kirilmis mezar taslarina rastlanmistir. Medresenin kazi ve restorasyonu yapildiginda Hakkari önemli bir yapisina kavusmus olur.
MEYDAN MEDRESESI
Hakkari merkez biçer mahallesinde bulunmaktadir. Vakiflar genel müdürlügü tarafindan 1984 yilinda yapilan onarimdan sonra ayaktadir. Medresenin giris kapisindaki kitabenin üzerinde H.1112.M.1700-1701 tarihinde yaptirildigi anlasilmaktadir. Kitabede kim tarafindan yapildigi belirtilmemekle beraber Hakkari hükümetinin yöneticisi olan Izzetin oglu Ibrahim Bey tarafindan yapilmis olabilir.
Medrese 23.40mx18.25m dis ölçülere sahip kareye yakin dikdörtgendir. Avlulu iki katli ve iki kanatli medreseler grubuna girmemektedir. Yapiya güney cephesinin güneyinde girilmektedir.
Avlunun dört yanini iki kat halinde revaklar dolanmaktadir. Alt kat revaklari degisik baslik ve sekilleri olan sütunlara ikinci kattakiler ise payelere oturmaktadirlar. Revak gözleri sivri kemerli bölümleri ise tonoz örtülüdür.
Avlunun dogu bati tarafinda asimetrik olarak sivalanan medrese duvarlari yer almaktadir. Bati tarafinda hem alt hem de üst katta birbirine yakin ölçülerde üzerleri besik tonoz örtülü dörder oda yer alir. Oda kapilari dikdörtgen biçiminde küçük revaklar açilmaktadir. Bu odalarin bati kenarlari mangal pencere diger duvarlarina da dolap nisleri ve ocak yerlestirilmistir.
Dogu kanatta ise alta üç üstte iki oda yer almaktadir. Bu odalar ötekilerden daha genis tutulmus kuzey kenarlarinda dershane ve mescit olarak kullanilmistir. Her iki katinda bu kenarlarinda kuzeye açilmisbirer mihrap nisi bulunmaktadir. Alt kat mescit mihrabi yarim daire planli nis seklinde üst katin ki ise üstten üç delikli kemerle taslandirilmis seklindedir diger üst kat mescidi büyük tutuldugundan geriye kalan kismi bir oda alt katta ise iki oda yerlestirilmistir. Bu odalarda da dolap nisleri ocak ve mazgal pencereler açilmistir küçük tutulmus kapilari düz lentulu ve avluya açilmaktadir.
Düzgün kesme taslarla yapilmis yapinin güney cepheyi hareketlendiren tas yaprak sivri kemerli bir görüntü seklindedir. Kapi köseden helezonik yivli bir kaval silme ve bunu takip eden mukarenasli bir bordürle kusatilmistir. Bunu ortasinda oldukça küçük tutulmus üstte ve yanlarda yekpare blok taslarla olusturulan kapi distan kabartma vazo ve çiçeklerle süslenmis üç yandan dolanan bir bordürle sinirlandirilmistir. Gerek mukarnasli ve gerekse içteki bu berdür kahverengi taslarla olusturuldugunda ayrica cepheyi hareketlendirmektedir.
Kapinin üst kesimine dikdörtgen kitabe yerlestirilmistir kitabe mermer üzerine yerlestirilmistir. Diger cepheler alt ve üst katlara açilmis pencereler disinda oldukça hareketsizdir.
KIRMIZI KÜMBET ZAVIYESI
Güleres baba mahallesinde mezarligin bulundugu sirtin güney tarafinda yer almaktadir. Günümüzde yapi oldukça harap ve yikilmis vaziyettedir. Kalan duvar kalintilarindan planini belirtmek mümkün olmustur.
Yapi dogu bati dogrultusunda dikdörtgen planli olup 16.50mx11.80m dis ölçülere sahiptir. Yapiya bati cephesinin kuzey kösesinde bir kapi ile girilmektedir. Burada doguya dogru genisleyen bir hole geçilmektedir. Bundan baska kapilar hol'e açilan dogu ve güney taraftan dört oda yer almaktadir. Bu odalar kare ve dikdörtgen planli bir özellik tasimaktadir. Yapilan yüzey arastirmasinda yapida firuze renkli çini parçalarina rastlanmistir. Bununda kazisinin yapilmasi halinde yapi tam olarak ortaya çikabilecektir.
HALIL KILISESI
Hakkari'ye 10 Km mesafede ana yol kenarindaki Halil mevkiinde bulunmaktadir. Nasturiler ait olan yapinin üzerinde kitabe ve süsleme mevcut olmadigindan hangi tarihte kim tarafindan yapildigi bilinmemektedir.
Kilise6.70mx13.70m dis ölçülerine sahip dogu bati dogrultusunda uzanan dikdörtgen planli ve iki bölümden olusmaktadir. Batidaki birinci bölüm daha büyük tutulmus. Buraya bati cephesinden bir kapi vasitasiyla girilmektedir. Bu bölümün üzeri dogu bati dogrultusunda uzanan besik tonozla örtülmüstür. Duvarlara dolap nisleri açilmistir.
Dogudaki ikinci bölüme birinci daha büyük olan birinci bölümden iki kapi vasitasiyla geçilmektedir. Kapilardan biri ortaya yakin yerde sivri kemerli bir girinti içerisinde sivri kemerli bir açiklik seklinde digeri ise güney kösesinde sivri kemerli açiklik biçimindedir. Oda kuzey güney istikametinde dikdörtgen biçimli ve tonoz örtülüdür. Bu bölümün dogu duvarina kapi eksenine gelecek sekilde sivri kemerli bir nis yerlestirilmistir. Yan duvarlarda dolap nisleri bulunmaktadir.
Yapinin tamaminda tas malzeme kullanilmis olup dis cephelerde düzgün sirali kaba yönü taslar görülmektedir. Yapi oldukça saglam distan düz toprak dam örtülüdür.
DERAV KILISESI
Zap vadisinde üzümcü köyünü ilerisin de derav mevkiinde bulunmaktadir. Zap suyunun karsi taraftaki sirtta egimli bir arazide kurulmustur. Nasturilere ait oldugu kabul edilen yapinin üzerinde kitabe veya süsleme olmadigindan yapinin tarihi ve dönemi bilinmemektedir. oldukça küçük olan yapi 6.85mx10.00m dis ölçülere sahip oldugu bati dogrultusunda uzanan dikdörtgen bir plandir. Dogu bati dogrultusundan dikdörtgen planli odanin üzeri besik tonozla örtülüdür. Bati tarafi açilmis mazgal pencerelerden yapi aydinlatilmistir. Ikinci odaya buradan sivri kemer açimlikli iki demir bir kapidan girilmektedir. Burasi kuzey güney dogrultusunda dikdörtgen planli ve besik tonoz ile örtülüdür. Dogu tarafindan besik tonoz kayliklara oturmaktadir. Iki yan duvarina dolap nisleri açilmistir. Yapinin tamami moloz taslar ve kayalardan yapilmistir. Distan üzeri toprakla örtülüdür yer yer duvarlari yikilmistir. Buna ragmen saglam bir yapidir.
KELAT SARAYI
Semdinli'ye 17 km uzakliktaki eski ilçe merkezi Nehri'nin güney batisinda dere kenarinda kurulmustur. saray(konak) büyük ölçüde yikilmis olup halen ayakta kalan iki kemer ve bir duvar bulunmaktadir.
Üç katli ve muntazam bir yapi oldugu günümüzde güney duvari kismen ayakta kalmis diger kisimlari tamamen yikilmistir. Sarayin dogu cephesinde her kata dokuzar pencere açildigi kuzey cephesinde ise ortada üç kata tekabül eden sivri kemerli iki açiklik bunun yanindaki katlarda da üçer pencere açildigi görülmüstür. Yapi kuzey güney dogrultusunda dikdörtgen planli oldugu ve üç katli oldugu anlasilmistir.
Sarayin günümüze kadar ayakta kalan güney duvarindaki kalintilardan cephenin ortada kapi ile bunun yanindaki pencereler ile hareketlendirdigi görülmektedir. cephenin ortasindaki kapi anitsal bir portakal seklinde düzenlenmistir.Iç içe kademelendirme yapan sivri kemerli açikliga sahip kapi distan tasintili kusatma kemeri ile sinirlandirilmistir.
Sivri kemer özengi seviyelerine ise kademeli yerlestirilmis iki kademeli konsolsu çikmalarla vurgulanmistir. kapinin iki yanindaki yüzeylerde biraz üst kisimda yer alan pencereler dik dörtgen çerçeveli olup sivri kemerde son bulmaktadir.
Konagin ayakta kalan kalintilarinda duvarlarin düzgün kesme taslar kalkandan ( kireç tasi ) yapilmistir.
Yapinin kesin tarihini veren kitabe ve herhangi bir yazili belge mevcut degildir. ancak mahalli kaynaklara göre Seyit Ahmet Siddik tarafindan yaptirildigi bilinmektedir.
Seyit Taha-i Hakkari'nin torunlarindan olan Seyit M.Siddik Seyit Übeydullah'in oglu olup 1878-1903 yillari arasinda yönetimde etkili olmustur.
KAYME SARAYI
Saray Nehri'deki eski yerlesmelerin kuzey tarafinda bugünkü köy evlerin batisinda yer almaktadir. iki katli yapilmis olan saray 18.80+24m.ölçülerinde kuzey güney dogrultusunda dikdörtgen bir alana oturmaktadir.Günümüzde sarayin kuzey ve bati duvarlari ekseriyetle dogu ve güney duvarlari kismen ayakta kalabilmis örtüsü tamamen yikilmistir.
Yapinin zemin ve birinci katlari birbirinin ayni ortada dikdörtgen iki salon ile bulundugu bati taraflarinda siralanmis dörder odadan meydana gelmistir. Sarayin kuzey ve güney cephelerinde ortalarina açilmis kapilardan girilmekte odalara hem salondan hem de birbirlerinden geçmektedir.
Yapinin yikilmis dogu cephesi disindaki kuzey güney ve bati cephelerinin kapi ve pencerelerle hareketlendirildigi görülmektedir.kuzey cepheye sivri kemerli bir girinti içerisindeki sivri kemer açiklikli kapi ile bunun iki yaninda altli ve üstlü olmak üzere dört pencere açilmistir. pencereler bir girinti içerisinde yer almaktadir. ayrica kapinin üzerinde üst kasa açilan ahsap konstrüksiyonlu bir balkon oldugu anlasilan açiklik bulunmaktadir.
yine bu cephede tek süsleyici unsur olarak karsimiza çikan kapi kusatma kemerinin sag ve sol üst köselerine birer kitabe yerlestirilmistir. Kitabeler mermer üzerine ikiser satir halinde sülüs hatla yazilmistir.
Sagdaki kitabede; (1332-1910) tarihi yazili olup su ibare yazilmistir.
"deki kapilarinda hamd vardir.
Oraya emniyet ve selametle giriniz "
Sonraki kitabede;
"Bu ev (girenlere) esenlik verir.
Bakanlara hicri"1330 tarihini (1909) müjdele" ibaresi yazilidir.
Yapinin bati cephesinde altli üstlü sekizer pencere ile hareketlendirilmistir.Pencereler birbirinin ayni sivri kemerli bir girinti içerisinde yuvarlak kemerli açiklik seklindedir.Güney cephesinde ise sadece kapi ve pencerelerin yerleri belirlenebilmektedir.
Bunun disinda büyük ölçüde yikilmis vaziyettedir. Sarayin cephelerinde düzgün kesme tas
içteki odalarin bölme duvarlarinda moloz tas malzeme kullanilmistir. Cephelerindeki düzgün kesme tas isçilik dikkat etmektedir.
Yapinin kuzey cephesinde giris kapisi sag ve sol köselerine birer tane kitabe yerlestirilmistir.sagdaki kitabede H.1332 (1911) soldaki kitabede H.1330 (1909) tarihi yer almaktadir.Buna göre Nehri'deki Kayme sarayi 1909-1911 tarihleri arasinda insa edilmistir.
Kitabelerde yaptirana iliskin herhangi bir isim yer almamakla beraber Seyit Übeydullah'in oglu Seyit Abdullah tarafindan yaptirildigi kabul edilmektedir.
Hirvata (Büyük Çiftlik) Kalintilari
Yüksekova ilçesinin batisinda Aros deresi agzinda Urartular'dan kalma önemli bir kent merkezi olan Musasirin oldugu sanilmaktadir. ancak kazi yapilmamistir. Musasir Urartu ve Asur yazitlarinda sik sik adi geçen bir kutsal kenttir. Urartular döneminde ispuini ve menua ortak kralliklari arasinda Haldi tapinagi yapilmistir. Asur krali ll.Sargon I.Ö. 714'te Musasiri'yi ele geçirmis ve haldi tapinagindaki ganimetlerin ayrintili listesi yapilmistir. Bu listeye göre essiz güzellikteki yapitlar arasinda Urartu krali Ispuininin oglu Sarduri'nin heykeli tapinaga armagan edilmis bir boga ve buzagi bir inek heykeli vardir.
Asur kenti Dur Sargonda bulunmus bir kabartmada musasir kenti ve Haldi tapinagi ayrintilari ile betimlenmistir . XIX. Yüzyilda Flandin günümüzde nerede oldugu bilinmeyen bu ünlü kabartmanin çizimini yapmistir.kabartmada tapinak yaninda ki çok katli yapilarin kimi üçgen kimi düz dörtgen mazgal dislidir. Evler yassi çatili gösterilmistir. Haldi tapinaginda besik çatinin ilk örnegi ile karsilasilmaktadir. Firikya kaya anitlarinda çati biçimi burada da baklava motifiyle doldurulmustur. Bu kabartma Urartularla Frikyalilar arasindaki iliskinin önemli bir kanitidir. Kabartmada ayrica ll.Sargonun yazitinda belirtilen heykeller de açiklikla görülmektedir. Yörede yapilacak kazilarla musasir Kenti kesinlik kazanabilir.
Koç Heykeli
Yüksekova ilçe merkezinde bulunan koç heykelinin yan yüzeylerinde Geveruk kaya resimlerindeki motiflere benzer betimlemeler vardir. Dörtgen bir kütle biçimindeki heykelde bas ve ayaklar çikinti olarak islenmistir. Ön ve arka ayaklar birbirinden yalnizca yarikla ayrilmistir boynuzlar yuvarlak ve oymalidir. yapitin bir yüzünde koça binmis eli kargili bir adam onunda arkasinda ellerinde yuvarlak nesneler tutan dört adam üç Koç bir kama ve bir silah çizilmistir.
Benzer bir koç heykeli Yüksekova'nin 5 Km. güneybatisinda bulunan Gagevran köyünde bulunmustur. Heykelin yöredeki Nasturi kilisesinden söküldügü sanilmaktadir. yapitin üst yüzeyinde mimari bir bütünün parçasi oldugunu gösteren kabartma bir bölüm vardir. Bu tür koç heykellerinin geçmis dönemlerden beri bölgede yaygin oldugu sanilmaktadir.
Gagevran Köyü Kilise Kalintisi
Derav Vadisi Gagevran köyü yakinlarinda 2.yüzyilda kalma kayalara oyulmus kiliseler vardir. Yapilar 35X55 m. ölçülerindedir. Duvarlar içten nisler ve HZ.Isa 'nin yasamini konu alan Freskolarla süslüdür.
Kerpil Köyü Kilisesi Kalintisi
Kerpil köyünün ortasindaki tepede uzun dikdörtgen planli iki bölümlü bir klise kalintisi vardir. Duvarlar düzgün koyu renkli tastandir. Yan duvar lardaki yarim payeler tonoz örtüyü tasimaktadir. Kapinin üstünde bezemeli bir tas vardir. Günümüzde bir bölümü ev öbür bölümü samanlik olarak kullanilmaktadir.
Dirheler (Dev Evleri) Dirheler üçü dördü bir arada birbirini koruya bilecek yakinlikta yol üstünde kayalara oyulmus dev boyutta yapilardir.
Dirhelerin Asur saldirilarina karsi haber alma kuleleri yada yaylaya çikilan sürüleri korumak ve yayla güvenligini saglamak için yapilmis küçük savunma kütleleri oldugu sayilmaktadir. Bunlar Yüksekova'nin Tirsin yöresinde bulunur