Kırıkkale Tarihi Kırıkkale Resimleri
KIRIKKALE'NİN TARİHİ YERLERİ
Kirikkale Keskin(Karistiran Mevki) ilçesinde bulunan bu kilise XIX.yüzyilin ikinci yarisinda yapilmistir. Geç dönem Ortodoks kilisesidir. Dört sütunlu haç plani semasi görünümündedir. Bu bölgede yasayan ermeni ve Rumlarin kullandigi bilinmektedir. Bu azinliklar mübadelede Anadoludan ayrilmistir.
Keskin Fisek Fabrikasi 1920 yili içerisinde, konumu geregi dis tehlikeden uzak bir yerde ordunun fisek gereksinimini karsilayacak bir fabrikanin kurulmasi öngörülüyordu. Bu özelligi kapsayan yer ise Kirsehirdi. O zamanlar Kirsehir yolu Keskinden geçerdi. Fabrikanin yer v.b. durumlarini arastirma, kurma gibi görevlerle yüklü kurul Keskine geldi. Yarbay Akif, Binbasi Seyfi Beylerden olusan görevliler amaçlarini belirtince, Rumeli ve Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Keskin Subesi mensuplari; Müftü Sadik (Cönger), Hakki (Erkanli), Tevfik (Ceritoglu), Mehmet (Kavlak), Kâmil (Hatiboglu) bu fabrikanin Keskinde kurulmasi için israr ettiler. Fabrikanin gereksinimi olan her türlü maddî katkiyi saglayacaklarini, usta, isçi v.b. gibi konularda yardimci olacaklarini belirttiler. Ayrica fabrika için gerekli araçlarin getirilmesi isini yüklendiler. Evvelce Millî Savunma Bakanliginca yaptirilmis, depo olarak da kullanilan büyük bir bina vardi, buranin degistirilerek amaca uygun duruma getirilmesi önerisi olumlu sonuç verdi. Ayrica Ankaradan gelen personelin kalacagi evler de bulunup, görevli kisiler yerlestirileceklerdi.
Çesnigir Köprüsü Bilinen kaynaklara göre Çesnigir Köprüsü ve yakininda bulunan han Selçuklular'a aittir. Yapilis tarihine ait elimizde kesin bilgiler yok. Ancak köprünün 13.Yüzyila tarihlenen bir köprü oldugunu, Selçuklu eseri oldugunu belirtelim. 1402 yilinda Ankara Savasi'na ilerleyen Timur ordusu da bu köprüyü kullanmistir. Çesnigir Köprüsü Yavuz Sultan Selim'in Misir seferi esnasinda Mimar SINAN tarafindan yeniden yapilmistir. Kapulukaya Baraji'nin faaliyete geçmesinden önce yol güzergahi olarak kullanilirken, sonralari köprünün ayak kisimlari baraj suyu içinde kalmistir. 110 m. uzunlugunda 6 m. genisligindeki köprü kayalik arazide saglam temeller üzerine oturur. Kizilirmak içinde saglam bir zemine oturabilmesi için orta bölümde belirgin bir egim vardir. 18,60 m. orta açikliga sahip köprünün 3 adedi suyun yükselmesi halinde akisi saglamak ve köprünün agirligini hafifletmek amaciyla yukarida, 9 adedi de asagida olmak üzere 12 göze sahiptir.
Keskin Kibrit Fabrikasi 1903 yilinda kibrit fabrikasi olarak kuruldugu bilinmektedir.Halen Halk Egitim Merkezi olarak hizmet vermektedir.
Seyh Sami Camii ve Türbesi Sulakyurt ilçe merkezinde bulunan camii Seyh Sami tarafindan yaptirilmistir. Degisik zamanlarda tahribata maruz kalmis yapilan onarimlar sonucu mimari özelliklerini kismen kaybetmistir. Ilçenin kurucusu olan Seyh Samiye ait türbede bu camiinin yaninda yüksekçe bir yerde bulunmaktadir. Bu türbe yerli ve yabanci turistler tarafindan sik sik ziyaret edilmektedir. Evliya Çelebi, Seyh Saminin asil adinin Hamza oldugunu, Bayrami Tarikatina mensup, keramet sahibi bir kisi oldugunu belirtmektedir.
Koçubaba Camii ve Türbesi Evliya Çelebi (16.11.1618) Seyahatnamesinde sunlari söylemektedir Yine kuzeye giderek Akçakoyunlu köyüne geldik. 100 evli Türkmen köyüdür. Buradan da Koçu Baba duragina geldik. Bu da Kalecik kazasi (bugün Koçubaba, Sulakyurt ilçesine baglidir.) Topraginda 200 evli Türk köyüdür. Ama görünürde asla ev yoktur. Hepsi de yer altinda ahirli, mutfakli, süfhali, misafirhaneli evlardir. Buraya Keskin içi derler. Gayet mamur yerdir. Kisi sert oldugundan evleri toprak altindadir. Ama damlarinin üstü çayir çimendir. Evlerin birer bacalari vardir. Yumusak beyaz tasi istedikleri gibi oyup kesip biçerek evler yapmislardir. Içine bin adam girse kaybolur. Bu köyde Koçubaba ziyaretgahi vardir. Bu zat Bektasi halifelerindendir. Türkmen yaylasinda bu babaya çok inanirlar.
Baliseyh- Balli Camii ve Türbesi 14.Yüzyilda yaptirildigi tahmin edilen yapinin kim tarafindan yaptirildigi bilinmiyor. Caminin tavan örtüsü agaç isçiliginin karakteristik özelliklerini tasir. Vakifbank Genel Müdürlügü tarafindan özellikleri korunarak restore edilmistir.
Yahsihan Köprüsü Türkiye Cumhuriyeti Ilk Demir Köprüsü
Hasandede Camii ve Türbesi Kirikkale-Merkez ilçeye bagli, sehre 12 km.uzakliktaki Hasandede kasabasindadir. Camii ve türbe yanyanadir. Caminin minaresi tarafinda ilk türbe Hasandede'ye (Doganbeg) ikinci türbe ise ogullari Seyh Halil Ibrahim, Seyh Mustafa ile kizi Ümmühan Ana'nin müsterek türbeleridir. Hasandede Camii hicri 1014 (1605)'de yapildigi bilinmektedir. Türbelerin daha sonra 17.Yüzyilda yapildigi tarihi kayitlardan anlasilmaktadir.
Keskin Tas Mektep(Kiz Mektebi)1913 yilinda Kiz Mektebi olarak yapilmis olup halen halk kütüphanesidir.
Ceritkale Köyü kaya yerlesmeleri M.Ö. 1500 yillarinda yerlesim yeri olarak kullanildigi tespit edilmistir.
Sulu Magara Keskin Ilçe merkezindedir.Erken Hiristiyanlik dönemi yerlesim alani ya da baska söyleyisle yer alti sehridir. 1996 yilinda MTA tarafindan hakkinda kapsamli bir rapor hazirlanmis ve haritasi çikarilmistir.
Haydar Sultan Camii ve Türbesi Keskin ilçesine 22 km. uzaklikta bulunan Haydar Sultan köyünde Böyrek Daglari'nin eteklerinde köye 500 m. kadar köye 500 m.kadar uzaklikta yer almaktadir. Geç Roma ya da Erken Bizans dönemlerinde varolan muhtemel bir manastir üzerine insa edilen Haydar Sultan Külliyesi Camii, Türbe, Hazire, Çesme ve Kuyu'dan ibarettir. Yapilan onarimlarla asil hüviyetini kaybeden külliyeden günümüze Deliler Kuyusu adi verilen kuyular ile iki adet kitabe kalmistir." "Keskin'e Haydar Dede köyündeki kuyu ve türbenin o eski yere giden bir tarihçesi ve anlatilan menkibesi vardir. Buna göre Haydar sultan ve kuyu hakkinda anlatilan ve yazilanlar büyük Türk mutassifi ve evliyasi Hoca Ahmet Yesevi'nin oglu Haydar'in Kirikkale-Keskin bölgesinin Müslümanlastirilmasinda ve bunlarin Türk yurdu olmasinda en büyük yardim ve hizmeti ifa ettigi fikrini bizde kuvvetlendirmektedir. Öyle ki, buradaki türbenin onun olmasi ihtimali oldukça güçlüdür." Deliler kuyusu camiinin yaninda etrafi duvarla çevrili avludadir. 50 cm.çapinda bir kuyu bilezigi, onun alti ise 60x60 cm'lik kare bir kuyudur. Kuyu agzi beton kaplamalarla yükseltilmis olup zeminden derinligi 1,5 m.kadardir. Kuyu suyu soguk olmasina karsilik kayniyor ve buhar çikartiyor görünümündedir. Suyun kükürtlü olmasi ona böyle bir görünüm kazandirmis olmalidir. Topraktan çikan gazlarla birlikte fokur fokur kaynak görünümdedir. Yörede pek çok türbe de bulunmaktadir. Küçükafsar Türbesi, Tokus Baba Türbesi (Delice Ilçesi Çatalli köyü ile Kayakköyü arasinda) Halil dede Türbesi (Çelebi Ilçesi Halildede köyüne 1 km.uzaklikta) gibi türbeler halk tarafindan ziyaret edilen yerlerdir.
Keskin Evleri(Rahmi Pehlivanlinin Evi)1550 li yillardan beri kaza oldugu bilinen keskinde pek çok eski Türk evi mevcut olup bunlar tescilli kültür varligi niteligindedir.Genellikle iki katlidir. Alt kat kagir,üst kat ahsap olarak yapilmistir. Çatilar genellikle üçgen alinlidir. Ara dolgular kerpiçtir.
Keskin Fisek Fabrikasi 1920 yili içerisinde, konumu geregi dis tehlikeden uzak bir yerde ordunun fisek gereksinimini karsilayacak bir fabrikanin kurulmasi öngörülüyordu. Bu özelligi kapsayan yer ise Kirsehirdi. O zamanlar Kirsehir yolu Keskinden geçerdi. Fabrikanin yer v.b. durumlarini arastirma, kurma gibi görevlerle yüklü kurul Keskine geldi. Yarbay Akif, Binbasi Seyfi Beylerden olusan görevliler amaçlarini belirtince, Rumeli ve Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Keskin Subesi mensuplari; Müftü Sadik (Cönger), Hakki (Erkanli), Tevfik (Ceritoglu), Mehmet (Kavlak), Kâmil (Hatiboglu) bu fabrikanin Keskinde kurulmasi için israr ettiler. Fabrikanin gereksinimi olan her türlü maddî katkiyi saglayacaklarini, usta, isçi v.b. gibi konularda yardimci olacaklarini belirttiler. Ayrica fabrika için gerekli araçlarin getirilmesi isini yüklendiler. Evvelce Millî Savunma Bakanliginca yaptirilmis, depo olarak da kullanilan büyük bir bina vardi, buranin degistirilerek amaca uygun duruma getirilmesi önerisi olumlu sonuç verdi. Ayrica Ankaradan gelen personelin kalacagi evler de bulunup, görevli kisiler yerlestirileceklerdi.
Çesnigir Köprüsü Bilinen kaynaklara göre Çesnigir Köprüsü ve yakininda bulunan han Selçuklular'a aittir. Yapilis tarihine ait elimizde kesin bilgiler yok. Ancak köprünün 13.Yüzyila tarihlenen bir köprü oldugunu, Selçuklu eseri oldugunu belirtelim. 1402 yilinda Ankara Savasi'na ilerleyen Timur ordusu da bu köprüyü kullanmistir. Çesnigir Köprüsü Yavuz Sultan Selim'in Misir seferi esnasinda Mimar SINAN tarafindan yeniden yapilmistir. Kapulukaya Baraji'nin faaliyete geçmesinden önce yol güzergahi olarak kullanilirken, sonralari köprünün ayak kisimlari baraj suyu içinde kalmistir. 110 m. uzunlugunda 6 m. genisligindeki köprü kayalik arazide saglam temeller üzerine oturur. Kizilirmak içinde saglam bir zemine oturabilmesi için orta bölümde belirgin bir egim vardir. 18,60 m. orta açikliga sahip köprünün 3 adedi suyun yükselmesi halinde akisi saglamak ve köprünün agirligini hafifletmek amaciyla yukarida, 9 adedi de asagida olmak üzere 12 göze sahiptir.
Keskin Kibrit Fabrikasi 1903 yilinda kibrit fabrikasi olarak kuruldugu bilinmektedir.Halen Halk Egitim Merkezi olarak hizmet vermektedir.
Seyh Sami Camii ve Türbesi Sulakyurt ilçe merkezinde bulunan camii Seyh Sami tarafindan yaptirilmistir. Degisik zamanlarda tahribata maruz kalmis yapilan onarimlar sonucu mimari özelliklerini kismen kaybetmistir. Ilçenin kurucusu olan Seyh Samiye ait türbede bu camiinin yaninda yüksekçe bir yerde bulunmaktadir. Bu türbe yerli ve yabanci turistler tarafindan sik sik ziyaret edilmektedir. Evliya Çelebi, Seyh Saminin asil adinin Hamza oldugunu, Bayrami Tarikatina mensup, keramet sahibi bir kisi oldugunu belirtmektedir.
Koçubaba Camii ve Türbesi Evliya Çelebi (16.11.1618) Seyahatnamesinde sunlari söylemektedir Yine kuzeye giderek Akçakoyunlu köyüne geldik. 100 evli Türkmen köyüdür. Buradan da Koçu Baba duragina geldik. Bu da Kalecik kazasi (bugün Koçubaba, Sulakyurt ilçesine baglidir.) Topraginda 200 evli Türk köyüdür. Ama görünürde asla ev yoktur. Hepsi de yer altinda ahirli, mutfakli, süfhali, misafirhaneli evlardir. Buraya Keskin içi derler. Gayet mamur yerdir. Kisi sert oldugundan evleri toprak altindadir. Ama damlarinin üstü çayir çimendir. Evlerin birer bacalari vardir. Yumusak beyaz tasi istedikleri gibi oyup kesip biçerek evler yapmislardir. Içine bin adam girse kaybolur. Bu köyde Koçubaba ziyaretgahi vardir. Bu zat Bektasi halifelerindendir. Türkmen yaylasinda bu babaya çok inanirlar.
Baliseyh- Balli Camii ve Türbesi 14.Yüzyilda yaptirildigi tahmin edilen yapinin kim tarafindan yaptirildigi bilinmiyor. Caminin tavan örtüsü agaç isçiliginin karakteristik özelliklerini tasir. Vakifbank Genel Müdürlügü tarafindan özellikleri korunarak restore edilmistir.
Yahsihan Köprüsü Türkiye Cumhuriyeti Ilk Demir Köprüsü
Hasandede Camii ve Türbesi Kirikkale-Merkez ilçeye bagli, sehre 12 km.uzakliktaki Hasandede kasabasindadir. Camii ve türbe yanyanadir. Caminin minaresi tarafinda ilk türbe Hasandede'ye (Doganbeg) ikinci türbe ise ogullari Seyh Halil Ibrahim, Seyh Mustafa ile kizi Ümmühan Ana'nin müsterek türbeleridir. Hasandede Camii hicri 1014 (1605)'de yapildigi bilinmektedir. Türbelerin daha sonra 17.Yüzyilda yapildigi tarihi kayitlardan anlasilmaktadir.
Keskin Tas Mektep(Kiz Mektebi)1913 yilinda Kiz Mektebi olarak yapilmis olup halen halk kütüphanesidir.
Ceritkale Köyü kaya yerlesmeleri M.Ö. 1500 yillarinda yerlesim yeri olarak kullanildigi tespit edilmistir.
Sulu Magara Keskin Ilçe merkezindedir.Erken Hiristiyanlik dönemi yerlesim alani ya da baska söyleyisle yer alti sehridir. 1996 yilinda MTA tarafindan hakkinda kapsamli bir rapor hazirlanmis ve haritasi çikarilmistir.
Haydar Sultan Camii ve Türbesi Keskin ilçesine 22 km. uzaklikta bulunan Haydar Sultan köyünde Böyrek Daglari'nin eteklerinde köye 500 m. kadar köye 500 m.kadar uzaklikta yer almaktadir. Geç Roma ya da Erken Bizans dönemlerinde varolan muhtemel bir manastir üzerine insa edilen Haydar Sultan Külliyesi Camii, Türbe, Hazire, Çesme ve Kuyu'dan ibarettir. Yapilan onarimlarla asil hüviyetini kaybeden külliyeden günümüze Deliler Kuyusu adi verilen kuyular ile iki adet kitabe kalmistir." "Keskin'e Haydar Dede köyündeki kuyu ve türbenin o eski yere giden bir tarihçesi ve anlatilan menkibesi vardir. Buna göre Haydar sultan ve kuyu hakkinda anlatilan ve yazilanlar büyük Türk mutassifi ve evliyasi Hoca Ahmet Yesevi'nin oglu Haydar'in Kirikkale-Keskin bölgesinin Müslümanlastirilmasinda ve bunlarin Türk yurdu olmasinda en büyük yardim ve hizmeti ifa ettigi fikrini bizde kuvvetlendirmektedir. Öyle ki, buradaki türbenin onun olmasi ihtimali oldukça güçlüdür." Deliler kuyusu camiinin yaninda etrafi duvarla çevrili avludadir. 50 cm.çapinda bir kuyu bilezigi, onun alti ise 60x60 cm'lik kare bir kuyudur. Kuyu agzi beton kaplamalarla yükseltilmis olup zeminden derinligi 1,5 m.kadardir. Kuyu suyu soguk olmasina karsilik kayniyor ve buhar çikartiyor görünümündedir. Suyun kükürtlü olmasi ona böyle bir görünüm kazandirmis olmalidir. Topraktan çikan gazlarla birlikte fokur fokur kaynak görünümdedir. Yörede pek çok türbe de bulunmaktadir. Küçükafsar Türbesi, Tokus Baba Türbesi (Delice Ilçesi Çatalli köyü ile Kayakköyü arasinda) Halil dede Türbesi (Çelebi Ilçesi Halildede köyüne 1 km.uzaklikta) gibi türbeler halk tarafindan ziyaret edilen yerlerdir.
Keskin Evleri(Rahmi Pehlivanlinin Evi)1550 li yillardan beri kaza oldugu bilinen keskinde pek çok eski Türk evi mevcut olup bunlar tescilli kültür varligi niteligindedir.Genellikle iki katlidir. Alt kat kagir,üst kat ahsap olarak yapilmistir. Çatilar genellikle üçgen alinlidir. Ara dolgular kerpiçtir.