Kocaeli Tarihi Kocaeli Resimleri
KOCAELİ'NİN TARİHİ YERLERİ
Kandira- Kefken yolu yakininda, Babadag'dadir. 1234-1328 yillari arasinda yasadigi sanilan Kocaeli fatihi Akçakoca Bey'e ait anit mezarin yapim tarihi 1974'dür. Disa açik piramidal gövdeli anitin merkezinde basamaklarla çikilan podyum üzerinde Akçakoca Bey'in mezari yer almaktadir.
Akmese Güvercinlik Köyü Aslanpinar-Büyüktepe mevkiindedir. 1993 yilinda kaçak kazi sonucunda tahrip edildigi ögrenilen tümülüse Izmit Müze Müdürlügü müdahale etmis ve bir kurtarma kazisi yapmistir. Roma dönemine ait kesme taslardan meydana gelen dromoslu bir mezar odasi ortaya çikarilmistir. Yapilan incelemeler sonucunda tümülüsün daha önceki dönemlerde tahribe ugradigi tespit edilmis, birkaç parça kemik disinda buluntuya rastlanilmamistir.
Gebze'ye bagli Tavsanli Köyündeki "Tabiat Parki ve Dogal Sit Alani" ilan edilen Ballikayalar vadisi 1,5 km uzunlugunda 40-80 metre genisligindedir. Dagcilarin inis ve tirmanis yaptiklari Ballikayalar Vadisi kireç taslarinin erimesi sonucu gelisen jeomorfolojik sekilleri ile karstik bogazdir.
Karamürsel'e bagli Karapinar Köyünün güneyinde; Suludere'nin süzülerek yarip geçtigi toplam 180 dekarlik bir vadiyi olusturan Basdegirmen, ilçenin en gözde ve aranilan piknik ve mesire alanlarindan biridir.
Samanli Daglari'ndan beslenen Suludere'nin temiz, berrak ve buz gibi sularinin degerlendirildigi Basdegirmen'de isletilen tesislerde yilda 24 ton alabalik yetistirilmektedir. Müsterilere burada yetistirilen alabaliklarin pisirilerek sunuldugu 250 kisilik kapali 250 kisilikte açik olmak üzere toplam 500 kisilik nezih bir balik lokantasi da yaz kis hizmet vermektedir. Yesilliklere bezenmis ormanlara iç içe, kus ve su seslerinin armonisini sunan bu harika ortam ilçe merkezine asfalt karayoluyla 9 kilometre mesafededir.
225 yillik tarihi bir çinar agacinin simgeledigi Basdegirmen vadisine giderken yol boyunca zeytin bahçeleri ve müstakil evlerin bulundugu kivrimli yokuslardan tepeye dogru çiktikça, asagilarda kalan mükemmel körfez manzarasini daha net görüyorsunuz.
Birkaç günlük sirket programlari, grup gezileri ve hafta sonlarini geçirmek isteyen aileler için ideal bir yer olan Basdegirmen'den dönüste buradan köy ekmegi, köy peyniri, yumurta, tereyagi ve bal gibi dogal yiyecekler satin alinabilir.
Sultan Abdülhamit döneminden çesitli onarimlar geçirerek günümüze kadar ulasmistir. Iç süslemeleri o günkü canliligini korumaktadir
Kocaeli Ili, Gölcük Isletme Müdürlügü Yuvacik ve Naldöken Orman Isletme Seflikleri sinirlari içinde kalan Beskayalar mevkii Bakanlik makaminin 27 02 1998 tarih ve M.P.G. M.P.A.I.B.K. 01 / 190 sayili olurlari ile Tabiat Parki ilan edilmistir. I Derece Dogal Sit Alanidir Beskayalar Tabiat Parki 1154 Ha dir. Bu alanin 386 Ha Yuvacik Orman Isletme Sefligi sinirlari içersinde, geri kalan 768 Ha Naldöken Orman Isletme Sefligi sinirlari içinde kalmaktadir. Beskayalar Tabiat Parki Servetiye Karsi ve Servetiye cami düzü köylerinin hudutlari içinde kalmakta olup,Izmit'e mesafesi 24 km dir. Beskayalar Tabiat Parki Yuvacik Orman Isletme Sefliginin sinirlari içinde olan 78-79-80-100-101-102 nolu bölmelerin tamami ile 103-104 ve 105 nolu bölmelerin bir kismi ile Naldöken Orman Isletme Sefligine ait 69-70-71-72-76-77-94-95-96-97-98-99- ve 124 nolu bölmeleri kapsamaktadir. Beskayalar Tabiat Parki 1 / 25 000 ölçekli BURSA G 23 - c3 ve BURSA G 23 -c 4 gizli paftalarinda yer almaktadir. Beskayalar olarak ilan edilen 1154 Ha sahanin 1057 Ha Ormanlik alan, geri kalan 97 Ha ormansiz alandan olusmaktadir.
1992 – 1993 yillarinda Bogaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi uzmanlari ile temasa geçilerek mezar odasi yerinin tespiti amaciyla arazi arastirmalarina baslanilmis, Üçtepeler Köyü girisinde bulunan tümülüsün manyetik anomali haritalari çikarilmistir. Jeofizik uzmanlari Oguz GÜNDOGDU, Ali ERDOGAN ve ekibi ve arkeologlarinda bilimsel katkilari ile mezar odasinin yeri ve tümülüse güneyden giris yönü tespit edilmistir. 1994 yilinda, 12 metre yüksekliginde ve 75 cm çapinda olan Tümülüs kamulastirilmis, Izmit Müze Müdürlügü'nce de arkeolojik kazisi yapilmistir. Kazi sonucu Erken Roma Dönemi'ne tarihlenen dromoslu bir mezar odasi bulunmustur. Mezarin mimarisi Aytepe Tümülüsü'nden farklidir. Dromos uzunlugu daha kisa olmasina karsin mezar odasinda üç kisiye ait oldugu anlasilan kirik parçalar halindeki kliniklere rastlanmistir. Kesme tas ve besik tonozlu mimari özellik gösteren büyük tümülüsün de daha önce soygun geçirdigi tespit edilmistir. Tümülüsün korunabilmesi amaciyla 1994 yilinda, özel bir firmanin bir miktar hibesi ve Kültür Bakanligi'nin katkilariyla dromosun devami seklinde besik tonozlu bir giris ilave edilerek kapi takilmistir. Ancak geçen alti yil içerisinde heyelan nedeniyle yapilan giris kapisi da toprakla örtülmüstür.
Izmit'in Orhan Câmii yaninda bulunan çesmenin kitabesinden ve çesitli kaynaklardan ögrendigimize göre, Canfedâ Hâtun tarafindan yaptirilmis, zamanla harâb olmaya yüz tutmus oldugundan Sultan II. Mahmud sarayinin hazinedar ustasi Su‘âda Usta tarafindan 1242(1826) yilinda suyun kaynagindan itibaren tamamen tamir ettirilmistir. Yine bir arsiv kaynaginda 1847'de yeniden tamire muhtaç duruma geldigi anlasilmaktadir. Cephede aynalik kismi üzerindeki kitabede sülüs yazi ile H.1243 (M.1827) tarihi bulunan çesmenin hazne kismi beton sivali olup yakin zamanda onarim görmüstür.
Halk arasinda Çarsi Hamam, Çifte Hamamlar olarak da adlandirilan hamam, Çoban Mustafa Pasa Camisi'ne vakif amaciyla yaptirilan bu hamamin iki kubbesi, yaninda ise genis bir sarnici bulunmaktadir. Yapida muntazam kalker taslari kullanilmistir. Pencerelerinin kemer ayaklarina kadar üçer sira, tugla ve bir hatil geçirilmis olup, bütün pencerelerinin kemerleri tugladan örülmüstür. Gebze'nin bu en büyük hamami halen kullanilmakta olup, zaman zaman onarim görmüstür.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'in vezirlerinden Mustafa Pasa tarafindan Gebze'de yaptirilmistir. 16. yy.'da Mimar Sinan ve Mimar Acem Ali tarafindan bir menzil külliyesi olarak insa edilmistir. Cami, han, tabhane, pasa odalari, imaret, medrese, kütüphane, hamam ve türbeden meydana gelen bir yapi toplulugudur.
Burasi adi gibi adeta bir cennet. 1991 yilinda kurulmaya baslayip 1993 yilinda ziyarete açilan Türkiye'de esi olmayan , 500'e yakin kus türünün yani sira, 300'den fazla çesit bitki, yüzlerce çesit hayvan burada dogal ortama es sartlarda bariniyor. 140.000 metrekarelik hayvanat bahçesinde, çocuk parki, cafe ve dinlenme üniteleri içinde çocuklarin heyecanini paylasabilir mutlu yüzler görebilirsiniz.
Hayvanat bahçesinde kuslarin yani sira, muzip maymunlar, koi baliklari, tropikal bölge hayvanlari, bahçe malzemeleri satis galerisi, birbirinden cazip esyalarin sergilendigi market en çok ilgi çeken yerler arasinda yer aliyor. Muhabbet kuslari toy, turna kusu türlerinin kafeslerini gezmeyi bitirdiginiz an karsiniza cazip hayvan aksesuarlarinin sergilendigi bir galeri çikiyor. Hiç aklinizda yokken bile gördükleriniz karsisinda acaba "ne beslesem" sorusunu düsünmeye basliyorsunuz. Karar verdiyseniz, besleyeceginiz tür hayvanin araç, gereç, giyim-kusam, yem, ilaç, tüm ihtiyaçlarini bulabiliyor, birbirinden ilginç sirin hayvan resimlerinin bulundugu t-shirt, anorak, maskot türü seyleri de alabiliyorsunuz.
Parkin bir baska bölümündeki havuz içinde palyaçolar kadar renkli Japon Koi baliklari görülüyor. Dünyanin en pahali baliklari olan Koiler, Japonlarca talih, saadet ve uzun ömür ifade ediyor. 120 degisik rengi tespit edilen baliklar, 50 ila 120 sene yasayabiliyor ve insan dostu olarak taniniyor. Korkmasini hiç ögrenememis bu baliklar havuza yaklasinca önünüzde toplaniyorlar.
Gezinizin devam ettigi bölümlerde güzel sürme gözlü ceylanlar, karacalar, heybetli boynuzlariyla agirbasli geyikler ve antiloplarla tanisiyorsunuz. Bu tanismanin ardindan seyredenleri kahkahalara bogan maymunlarin bahçesine geliyor, karsilikli bakismalarla maymunlarin yaptigi muzipliklere sahit oluyorsunuz.
Maymunlardan sisman, tembel pelikan kuslarina oradan kugularin yüzdügü havuzlara, deve kusu, lama, midilli atlari, zebra ve tavsanlarin bulundugu bölümden dönüp tavuk türleri, baykus, akbaba, deve ve kendini sevdiren atlarin bulundugu bölüme gelince saati unutuyorsunuz. Ara sira bagiran hayvanlarin sesleri onlari taklit etmeye çalisan çocuklarin bagirislarina karisirken bu defa yorulanlar için dinlenme üniteleri, cafeler, çocuk bahçeleri gibi seçenekler devreye giriyor.
Hayvanat bahçesinde fotograf çekenler için kisa sürede karta basan laboratuarlar dahil ziyaretçiler için her sey düsünülmüs. Parkin tropik merkez ve akvaryum bölümlerinde nadide canli türlerini görebilir, bahçe içinde yer alan ilginç bitki türlerini inceleyebilir, parkta begendiginiz bir hayvani sahiplenerek sponsorlugunu üstlenebilir veya gönüllü üye olabilirsiniz.
Gebze Demirciler Köyünde bulunan konak 19. yy. Osmanli mimarisinin en basarili örnegidir. Içindeki kalemisi bezemeler ve mimari üslup açisindan Kocaeli ilindeki tek örnek olma özelligine sahiptir.
Kale eski çaglarda Izmit Körfezinin güneyindeki geçisi kontrol altinda tutan Eskihisar Köyünün kuzey dogusundadir. Kalenin Bizans döneminde, limani korumak amaciyla yapildigi sanilmaktadir. Osmanlilar tarafindan da kullanilan kale 1998 yilinda restore edilmistir. Kalenin antresi konser etkinlikleri için kullanima açilmistir
1843 yilinda Hereke Fabrika-i Hümâyûnu adiyla Hereke'de kurulan fabrika, Osmanli Imparatorlugu'nun o tarihe kadar hali ve ipekli dokuma alaninda kurdugu en kapsamli fabrikasidir.
1800'lü yillarda baslatilan Türk sanayiinin gelistirilmesi çalismalari kapsaminda açilan bu fabrika, kurulusundan baslayarak sürekli yenilik ve degisiklikler yasamistir. Fabrika, o yillarin öncü teknolojisini kullanmakta ve Osmanli devleti adina milli dokumacilik ürünlerinin gelistirmesi ve çagdaslastirilmasina öncülük etmekteydi. Öyle ki, Hereke Fabrikasi'nin en üst kalitedeki ürünleri; Osmanli sanayisi'nin bir vitrini niteligindeki basta Dolmabahçe olmak üzere padisaha ait saray, kösk ve kasirlarda yer aliyordu. Öte yandan bu konuda kolaylik saglamasi için Dolmabahçe Sarayi yapilirken, “Hereke Dokumahanesi” adiyla sarayin bünyesinde bir de atölye kurulmustu.
Cumhuriyet Dönemi'nde de çalismasini sürdüren Hereke Ipekli Dokuma ve Hali Fabrikasi; günümüzde bir Müze-Fabrika olarak üretimini sürdürmekte ve konumuyla benzerleri arasinda özel bir yer tutmaktadir
Akmese Güvercinlik Köyü Aslanpinar-Büyüktepe mevkiindedir. 1993 yilinda kaçak kazi sonucunda tahrip edildigi ögrenilen tümülüse Izmit Müze Müdürlügü müdahale etmis ve bir kurtarma kazisi yapmistir. Roma dönemine ait kesme taslardan meydana gelen dromoslu bir mezar odasi ortaya çikarilmistir. Yapilan incelemeler sonucunda tümülüsün daha önceki dönemlerde tahribe ugradigi tespit edilmis, birkaç parça kemik disinda buluntuya rastlanilmamistir.
Gebze'ye bagli Tavsanli Köyündeki "Tabiat Parki ve Dogal Sit Alani" ilan edilen Ballikayalar vadisi 1,5 km uzunlugunda 40-80 metre genisligindedir. Dagcilarin inis ve tirmanis yaptiklari Ballikayalar Vadisi kireç taslarinin erimesi sonucu gelisen jeomorfolojik sekilleri ile karstik bogazdir.
Karamürsel'e bagli Karapinar Köyünün güneyinde; Suludere'nin süzülerek yarip geçtigi toplam 180 dekarlik bir vadiyi olusturan Basdegirmen, ilçenin en gözde ve aranilan piknik ve mesire alanlarindan biridir.
Samanli Daglari'ndan beslenen Suludere'nin temiz, berrak ve buz gibi sularinin degerlendirildigi Basdegirmen'de isletilen tesislerde yilda 24 ton alabalik yetistirilmektedir. Müsterilere burada yetistirilen alabaliklarin pisirilerek sunuldugu 250 kisilik kapali 250 kisilikte açik olmak üzere toplam 500 kisilik nezih bir balik lokantasi da yaz kis hizmet vermektedir. Yesilliklere bezenmis ormanlara iç içe, kus ve su seslerinin armonisini sunan bu harika ortam ilçe merkezine asfalt karayoluyla 9 kilometre mesafededir.
225 yillik tarihi bir çinar agacinin simgeledigi Basdegirmen vadisine giderken yol boyunca zeytin bahçeleri ve müstakil evlerin bulundugu kivrimli yokuslardan tepeye dogru çiktikça, asagilarda kalan mükemmel körfez manzarasini daha net görüyorsunuz.
Birkaç günlük sirket programlari, grup gezileri ve hafta sonlarini geçirmek isteyen aileler için ideal bir yer olan Basdegirmen'den dönüste buradan köy ekmegi, köy peyniri, yumurta, tereyagi ve bal gibi dogal yiyecekler satin alinabilir.
Sultan Abdülhamit döneminden çesitli onarimlar geçirerek günümüze kadar ulasmistir. Iç süslemeleri o günkü canliligini korumaktadir
Kocaeli Ili, Gölcük Isletme Müdürlügü Yuvacik ve Naldöken Orman Isletme Seflikleri sinirlari içinde kalan Beskayalar mevkii Bakanlik makaminin 27 02 1998 tarih ve M.P.G. M.P.A.I.B.K. 01 / 190 sayili olurlari ile Tabiat Parki ilan edilmistir. I Derece Dogal Sit Alanidir Beskayalar Tabiat Parki 1154 Ha dir. Bu alanin 386 Ha Yuvacik Orman Isletme Sefligi sinirlari içersinde, geri kalan 768 Ha Naldöken Orman Isletme Sefligi sinirlari içinde kalmaktadir. Beskayalar Tabiat Parki Servetiye Karsi ve Servetiye cami düzü köylerinin hudutlari içinde kalmakta olup,Izmit'e mesafesi 24 km dir. Beskayalar Tabiat Parki Yuvacik Orman Isletme Sefliginin sinirlari içinde olan 78-79-80-100-101-102 nolu bölmelerin tamami ile 103-104 ve 105 nolu bölmelerin bir kismi ile Naldöken Orman Isletme Sefligine ait 69-70-71-72-76-77-94-95-96-97-98-99- ve 124 nolu bölmeleri kapsamaktadir. Beskayalar Tabiat Parki 1 / 25 000 ölçekli BURSA G 23 - c3 ve BURSA G 23 -c 4 gizli paftalarinda yer almaktadir. Beskayalar olarak ilan edilen 1154 Ha sahanin 1057 Ha Ormanlik alan, geri kalan 97 Ha ormansiz alandan olusmaktadir.
1992 – 1993 yillarinda Bogaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi uzmanlari ile temasa geçilerek mezar odasi yerinin tespiti amaciyla arazi arastirmalarina baslanilmis, Üçtepeler Köyü girisinde bulunan tümülüsün manyetik anomali haritalari çikarilmistir. Jeofizik uzmanlari Oguz GÜNDOGDU, Ali ERDOGAN ve ekibi ve arkeologlarinda bilimsel katkilari ile mezar odasinin yeri ve tümülüse güneyden giris yönü tespit edilmistir. 1994 yilinda, 12 metre yüksekliginde ve 75 cm çapinda olan Tümülüs kamulastirilmis, Izmit Müze Müdürlügü'nce de arkeolojik kazisi yapilmistir. Kazi sonucu Erken Roma Dönemi'ne tarihlenen dromoslu bir mezar odasi bulunmustur. Mezarin mimarisi Aytepe Tümülüsü'nden farklidir. Dromos uzunlugu daha kisa olmasina karsin mezar odasinda üç kisiye ait oldugu anlasilan kirik parçalar halindeki kliniklere rastlanmistir. Kesme tas ve besik tonozlu mimari özellik gösteren büyük tümülüsün de daha önce soygun geçirdigi tespit edilmistir. Tümülüsün korunabilmesi amaciyla 1994 yilinda, özel bir firmanin bir miktar hibesi ve Kültür Bakanligi'nin katkilariyla dromosun devami seklinde besik tonozlu bir giris ilave edilerek kapi takilmistir. Ancak geçen alti yil içerisinde heyelan nedeniyle yapilan giris kapisi da toprakla örtülmüstür.
Izmit'in Orhan Câmii yaninda bulunan çesmenin kitabesinden ve çesitli kaynaklardan ögrendigimize göre, Canfedâ Hâtun tarafindan yaptirilmis, zamanla harâb olmaya yüz tutmus oldugundan Sultan II. Mahmud sarayinin hazinedar ustasi Su‘âda Usta tarafindan 1242(1826) yilinda suyun kaynagindan itibaren tamamen tamir ettirilmistir. Yine bir arsiv kaynaginda 1847'de yeniden tamire muhtaç duruma geldigi anlasilmaktadir. Cephede aynalik kismi üzerindeki kitabede sülüs yazi ile H.1243 (M.1827) tarihi bulunan çesmenin hazne kismi beton sivali olup yakin zamanda onarim görmüstür.
Halk arasinda Çarsi Hamam, Çifte Hamamlar olarak da adlandirilan hamam, Çoban Mustafa Pasa Camisi'ne vakif amaciyla yaptirilan bu hamamin iki kubbesi, yaninda ise genis bir sarnici bulunmaktadir. Yapida muntazam kalker taslari kullanilmistir. Pencerelerinin kemer ayaklarina kadar üçer sira, tugla ve bir hatil geçirilmis olup, bütün pencerelerinin kemerleri tugladan örülmüstür. Gebze'nin bu en büyük hamami halen kullanilmakta olup, zaman zaman onarim görmüstür.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'in vezirlerinden Mustafa Pasa tarafindan Gebze'de yaptirilmistir. 16. yy.'da Mimar Sinan ve Mimar Acem Ali tarafindan bir menzil külliyesi olarak insa edilmistir. Cami, han, tabhane, pasa odalari, imaret, medrese, kütüphane, hamam ve türbeden meydana gelen bir yapi toplulugudur.
Burasi adi gibi adeta bir cennet. 1991 yilinda kurulmaya baslayip 1993 yilinda ziyarete açilan Türkiye'de esi olmayan , 500'e yakin kus türünün yani sira, 300'den fazla çesit bitki, yüzlerce çesit hayvan burada dogal ortama es sartlarda bariniyor. 140.000 metrekarelik hayvanat bahçesinde, çocuk parki, cafe ve dinlenme üniteleri içinde çocuklarin heyecanini paylasabilir mutlu yüzler görebilirsiniz.
Hayvanat bahçesinde kuslarin yani sira, muzip maymunlar, koi baliklari, tropikal bölge hayvanlari, bahçe malzemeleri satis galerisi, birbirinden cazip esyalarin sergilendigi market en çok ilgi çeken yerler arasinda yer aliyor. Muhabbet kuslari toy, turna kusu türlerinin kafeslerini gezmeyi bitirdiginiz an karsiniza cazip hayvan aksesuarlarinin sergilendigi bir galeri çikiyor. Hiç aklinizda yokken bile gördükleriniz karsisinda acaba "ne beslesem" sorusunu düsünmeye basliyorsunuz. Karar verdiyseniz, besleyeceginiz tür hayvanin araç, gereç, giyim-kusam, yem, ilaç, tüm ihtiyaçlarini bulabiliyor, birbirinden ilginç sirin hayvan resimlerinin bulundugu t-shirt, anorak, maskot türü seyleri de alabiliyorsunuz.
Parkin bir baska bölümündeki havuz içinde palyaçolar kadar renkli Japon Koi baliklari görülüyor. Dünyanin en pahali baliklari olan Koiler, Japonlarca talih, saadet ve uzun ömür ifade ediyor. 120 degisik rengi tespit edilen baliklar, 50 ila 120 sene yasayabiliyor ve insan dostu olarak taniniyor. Korkmasini hiç ögrenememis bu baliklar havuza yaklasinca önünüzde toplaniyorlar.
Gezinizin devam ettigi bölümlerde güzel sürme gözlü ceylanlar, karacalar, heybetli boynuzlariyla agirbasli geyikler ve antiloplarla tanisiyorsunuz. Bu tanismanin ardindan seyredenleri kahkahalara bogan maymunlarin bahçesine geliyor, karsilikli bakismalarla maymunlarin yaptigi muzipliklere sahit oluyorsunuz.
Maymunlardan sisman, tembel pelikan kuslarina oradan kugularin yüzdügü havuzlara, deve kusu, lama, midilli atlari, zebra ve tavsanlarin bulundugu bölümden dönüp tavuk türleri, baykus, akbaba, deve ve kendini sevdiren atlarin bulundugu bölüme gelince saati unutuyorsunuz. Ara sira bagiran hayvanlarin sesleri onlari taklit etmeye çalisan çocuklarin bagirislarina karisirken bu defa yorulanlar için dinlenme üniteleri, cafeler, çocuk bahçeleri gibi seçenekler devreye giriyor.
Hayvanat bahçesinde fotograf çekenler için kisa sürede karta basan laboratuarlar dahil ziyaretçiler için her sey düsünülmüs. Parkin tropik merkez ve akvaryum bölümlerinde nadide canli türlerini görebilir, bahçe içinde yer alan ilginç bitki türlerini inceleyebilir, parkta begendiginiz bir hayvani sahiplenerek sponsorlugunu üstlenebilir veya gönüllü üye olabilirsiniz.
Gebze Demirciler Köyünde bulunan konak 19. yy. Osmanli mimarisinin en basarili örnegidir. Içindeki kalemisi bezemeler ve mimari üslup açisindan Kocaeli ilindeki tek örnek olma özelligine sahiptir.
Kale eski çaglarda Izmit Körfezinin güneyindeki geçisi kontrol altinda tutan Eskihisar Köyünün kuzey dogusundadir. Kalenin Bizans döneminde, limani korumak amaciyla yapildigi sanilmaktadir. Osmanlilar tarafindan da kullanilan kale 1998 yilinda restore edilmistir. Kalenin antresi konser etkinlikleri için kullanima açilmistir
1843 yilinda Hereke Fabrika-i Hümâyûnu adiyla Hereke'de kurulan fabrika, Osmanli Imparatorlugu'nun o tarihe kadar hali ve ipekli dokuma alaninda kurdugu en kapsamli fabrikasidir.
1800'lü yillarda baslatilan Türk sanayiinin gelistirilmesi çalismalari kapsaminda açilan bu fabrika, kurulusundan baslayarak sürekli yenilik ve degisiklikler yasamistir. Fabrika, o yillarin öncü teknolojisini kullanmakta ve Osmanli devleti adina milli dokumacilik ürünlerinin gelistirmesi ve çagdaslastirilmasina öncülük etmekteydi. Öyle ki, Hereke Fabrikasi'nin en üst kalitedeki ürünleri; Osmanli sanayisi'nin bir vitrini niteligindeki basta Dolmabahçe olmak üzere padisaha ait saray, kösk ve kasirlarda yer aliyordu. Öte yandan bu konuda kolaylik saglamasi için Dolmabahçe Sarayi yapilirken, “Hereke Dokumahanesi” adiyla sarayin bünyesinde bir de atölye kurulmustu.
Cumhuriyet Dönemi'nde de çalismasini sürdüren Hereke Ipekli Dokuma ve Hali Fabrikasi; günümüzde bir Müze-Fabrika olarak üretimini sürdürmekte ve konumuyla benzerleri arasinda özel bir yer tutmaktadir