Konya Tarihi Konya Resimleri
KONYA'NIN TARİHİ YERLERİ
Konya her tarafi târih kokan bir sehirdir. Selçuklular, Karamanogullari ve Osmanlilar bu ilde çok sayida ve degerli târihî ve sanat eserleri birakmislardir. Türk târihinin en eski ve kiymetli eserlerini sînesinde barindiran Konya, ayrica bir gönül diyâridir.
Önemli bir turizm merkezi olan Konya'da Aralik ayinin ilk Pazar gününden 17 Aralika kadar devâm eden Mevlânâ Haftasi; 5 Temmuzda baslayip bir hafta devam eden Aksehir Nasreddin Hoca senlikleri; 25-30 Ekim arasinda yapilan Âsiklar Bayrami; 9 Eylülde yapilan Cirit Yarismalari ve 1971'den bu yana 5 Agustosta baslayip bir ay devâm eden Konya Fuari ile turizm faaliyetleri hizlanir.
Türk mîmârî anitlarinin zenginligi bakimindan Konya, Türkiye sehirleri içinde Istanbul, Bursa ve Edirne'den sonra yer alir. Târihî ve sanat eserlerinin çogu kaybolmus olmasina ragmen çok zengin bir hazîneye sâhiptir. Selçuklu eserleri en çok bu ildedir. Bozkir ortasinda bir medeniyet âbidesidir. Baslica târihî eserleri sunlardir:
Konya Kalesi: Varligi bilinen, fakat yeri bir türlü tesbit edilemeyen târihî Konya kalesine âit Hastahâne caddesinde bir sahsa âit arsada kazi yapilirken 5 m derinlikte 50x70 cm ebadinda düz satihli halde duvar taslari bulunmustur. Konya surlarini yeniden insâ edercesine Sultan Alâeddîn Keykubad yaptirmistir. Ayni sultan, Konya iç kalesi ile iç kale sarayini da yaptirmistir. Bugün hiçbiri yoktur.
Gevale Kalesi: Takkeli Daginin bir yamacinda sarp ve sivri tepe üzerinde yapilmistir. Bu bölgenin kilit noktasidir. Haçli seferlerinde Selçuklu sultanlari bu kaleye çekilmislerdir. Selçuklularin siyâsî suçlulari burada hapsedilmistir.
Beysehir Kalesi: Yapilis târihi bilinmeyen kalenin sadece kapisi vardir. Sur temelleri toprakla örtülmüstür. Kaleyi 1288'de Esrefoglu Süleyman Bey; 1605 ve 1635 senelerinde Osmanlilar tâmir ettirmistir. Kale surlarinin duvarlari 7,5 m kalinlikta idi.
Alâeddîn Câmiî: 1156 senesinde Anadolu Selçuklu Sultani Birinci Rükneddîn Mes'ûd zamâninda temeli atilip insâsina baslanmis, zaman zaman duraklamalar geçirmesinden dolayi Birinci Alâeddîn Keykubat zamâninda tamamlanabilmisti. 1221'de ibâdete açilan câmi Konya'nin en büyük ve en eski câmisidir. Konya sehrinin Alâeddîn Tepesi diye anilan yüksek bir noktasina kurulan câmi, Selçuklu mîmârîsinin en güzel örneklerindendir. Minberi, abanoz agacindan olup, Anadolu Selçuklu ahsap islemeciliginin en güzel örnekleridir.
Sâhip Ata Külliyesi: Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafindan 1258-1283 yillari arasinda yaptirilmistir. Külliye, mescid, türbe, hanekah ve hamamdan meydana gelmektedir. Çesitli zamanlarda tâmir gören mescid ilk orijinalligini yitirmistir. Türbede Sâhip Ata ve çocuklari medfundur.
Sadreddîn Konevî Câmii ve Türbesi: Seyh Sadreddîn Mahallesindedir. Kible tarafindaki kapisinin üzerinde Selçuklu ve Osmanli dönemlerine âit kitâbeler olup, Selçuklu kitâbesinden 1274 yilinda yapildigi anlasilmaktadir. 1899'da tâmir gören Câminin mihrabi Selçuklu çini süslemeciliginin güzel örneklerindendir. Câminin dogu avlusundaki türbenin üzerinde köseli tambura kâide üzerinde kafesli ahsap külah, 1990 yilinda Konya Vâliligince yeniden tâmir edildi.
Mevlânâ Türbesi ve Mevlevi Dergahi Külliyesi: Türbede dünyâya nur ve feyiz saçan büyük evliyâ, Islâm âlim ve mütefekkiri, hak âsigi, Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî hazretleri medfundur. Selîmiye Câmiinin dogusunda, Üçler Mezarliginin kuzeyindedir. Külliyenin batisi dervis hücreleri, öbür taraflari duvarlarla çevrilidir. Külliye; Yesil Türbe, gümüs kapi, mescid, semâhâne, dervis hücreleri, matbah, Hurrum PasaTürbesi, Hasan PasaTürbesi, Sinan Pasa Türbesi, Murad Pasa Kizi Türbesi, Mehmed Bey Türbesinden meydana gelmistir.
Yesil Türbe, hazret-i Mevlânâ'nin vefâtindan bes sene sonra 1278'de Mîmar Bedreddîn Tebrizî'ye yaptirilmistir. Mevlânâ hazretlerinin yaninda mübârek babasi Sultân-ül-Ulemâ Behâeddîn Veled, oglu Sultan Veled, kâtibi ve vefâtindan sonra halîfesi olanHüsâmeddîn Çelebi, talebesi Salâhaddin Zerkubî, torunlari ve yakinlari yatmaktadir. Türbenin üzerinde kubbe-i Hadra (Yesil Kubbe) denilen külah biçiminde on alti dilimli güzel bir kubbe vardir.
Osmanli Sultanlari hazret-i Mevlânâ türbesine çok ilgi gösterdiler. Kânûnî Sultan Süleymân Han, Irak Seferine giderken hazret-i Mevlânâ'yi ziyâret edip türbenin yanina bir câmi insa ettirmistir. Üçüncü Sultan Mehmed Han, esasli bir tâmir ve türbenin yanina medrese, dervisler için hücre denilen 34 dâire yaptirdi. Sokullu Mehmed Pasanin oglu Hasan Pasa türbenin kabristani ile semâhâne denilen kismini birbirinden ayiran gümüs bir kapi ile gümüsten iki basamakli merdiven ilâve ettirdi.
Türbe ve külliye günümüzde müze hâline getirilmistir.
Iplikçi Külliyesi: Alâeddîn Tepesinin dogusunda Ikinci Kiliç Arslan'in vezirlerinden Semseddîn Altunba (Altinaga) yaptirmistir. Samurcu Ebû Bekr tarafindan genisletilmistir. Câmi ve medreseden meydana gelen külliyenin medrese kismi yikilmistir. Kalintilarina rastlanan medrese Anadolu Selçuklu döneminin ilk örneklerindendir.
Selîmiye Câmii: Mevlânâ türbesinin yanindadir. 1565'te Mîmar Sinan'in yaptigi tahmin edilmektedir. Çift minârelidir. Ak mermerden minberi tas isçiliginin orijinal örneklerindendir. Yirminci asrin baslarinda üslubuna uygun olarak tâmir edilmistir.
Güdük Minâre Mescidi: Aksehir'de Sultan Birinci Alâeddîn Keykubat zamâninda Muhtesip Emînüddîn Haci Hasan tarafindan 1226'da yaptirilmistir. Kare plânli ve tek kubbelidir. Minâresi baklava biçimli tugla süslemelidir.
Tas Medrese ve Mescidi: Aksehir'de Fahreddîn Ali Sâhip Ata tarafindan külliye olarak 1250'de yaptirilmistir. Günümüze sâdece medrese, mescit ve türbe ulasmistir. Medrese açik avluludur. Türbe, mescit ve minâre çini mozaik süslemelidir.
Esrefoglu Câmii: Beysehir ilçesinin Içerisehir mahallesindedir. Anadolu'daki agaç direkli câmilerin en büyügü ve orijinalidir. Çesitli zamanlarda tâmir gören câminin ne zaman ve kimin tarafindan yaptirildigi bilinmemektedir. Câminin yaninda Esrefoglu Seyfeddîn Süleymân için yaptirilmis bir türbe vardir.
Ismâil Aka Medresesi: Beysehir'de Esrefoglu Câmiinin batisinda 1369'da Ismâil Aka tarafindan yaptirilmistir. Kesme tastan olan binânin büyük kismi yikik vaziyettedir. Medresenin yaninda Ismâil Aka'nin türbesi bulunmaktadir.
Lala Mustafa Pasa Külliyesi: Ilgin ilçesindedir. Mîmar Sinan'in yaptigi külliye câmi, imâret, arasta ve kervansaraydan meydana gelmistir. Câmi 1577'de kervansaray kismi ise 1584'te tamamlanmistir. Arasta'da 12 dükkan vardir.
Ikinci Selim Külliyesi: Karapinar ilçesinde Sultan Ikinci Selim tarafindan 1563'teMîmar Sinan'a yaptirilmistir. Külliye, câmi, kervansaray, hamam, çesme ve sadirvandan meydana gelmistir. Külliye çesitli zamanlarda tâmir görmüs, bâzi kisimlari orijinalligini kaybetmistir.
Seyh Sücâeddîn Türbesi: Musalla Mezarligindadir. Kesme tastan, gövdesi 6 dilimli, tugla kubbesiyle orijinal bir yapidir. Yapim târihi belli degildir.
Fakih Dede Türbesi: Burhandede Mahallesinde 1454 senesinde tasavvuf âlimi Burhaneddîn Fakih için yaptirilmistir. Kitâbesi çok güzel mozaiklerle süslüdür. Türbe, Karamanogullari devrinde, Selçuklu Mîmârisini devâm ettiren önemli bir eserdir.
Nasreddin Hoca Türbesi: Aksehir'dedir. Tâmirler yüzünden ilk orijinal yapi özelligini kaybetmistir. 1905 yilinda Aksehir kaymakami Sükrü Bey günümüzdeki sekliyle tâmir ettirmistir.
Seyyid Mahmûd Hayrânî Türbesi: Aksehir'de ve sehrin batisindadir. 1268'de yaptirilan türbe, Karamanoglu Ikinci Mehmed zamâninda tâmir ettirilmistir. Ceviz agacindan olan tek kanatli giris kapisi ahsap isçiliginin ilginç örneklerinden olup, Aksehir müzesindedir. Ahsap sandukalar ise Istanbul Türk-Islâm eserleri müzesindedir.
Tavus Baba Türbesi: Konya'nin mesîre ve târihî yeri olan Meram'dadir. Sultan Alâeddîn Keykubad'in devrinde Konya'da vefât etmis olan Seyh Tavus Mehmed el-Hind medfundur. Tas ve tugladan yapilmis sâde bir eserdir. Yaninda bir câmi vardir.
Argit Han (Altinapa Hani): Konya-Aksehir yolu üzerinde Semseddîn Altunba tarafindan 1201'de yaptirilmistir. Sâde, süslemesiz yapi yikik vaziyettedir.
Kizilviran (Kizilören) Hani: Konya-Beysehir yolunda, Birinci Giyâseddîn Keyhüsrev tarafindan 1205'te yaptirilmistir. Yazlik ve kislik bölümlerinden meydana gelmistir. Girisin solunda üst katta bir mescid vardir.
Sultan Han: Konya-Aksaray yolu üzerinde Birinci Alâeddîn Keykubad zamâninda 1229'da yapilmistir. 1278'de tâmir gören yapi, yaklasik 5000 m2'lik bir alani kaplar. Distan kulelerle desteklenmis görkemli bir kaleye benziyen han, bu türün en büyük ve güzel örneklerindendir.
Horozlu Han: Konya-Aksehir yolu üzerinde Emir Câmedâr Eseddüddîn Ruz-apa tarafindan 1246-1249 yillari arasinda yaptirilmistir. Bir bölümü tâmir edilen yapinin avlusu yikiktir. Ismin, horozla alâkasi olmayip; Ruz-apa (Ruz-be, Uruz-be, Hunuz-be,...) kelimesinin etimolojik degismesinden “Horozlu” adini almistir.
Ishakli Han: Aksehir-Çay yolu üzerinde Fahreddîn Ali Sâhip Ata tarafindan 1249'da yaptirilmistir. KlasikSelçuklu sultan hanlari plânindadir.
Kapu Câmii: Eski Odun Pazari Semtinde, Post Nisin Pir Hüseyin Çelebi tarafindan 1568'de yaptirilmistir. Iki defâ yikilan, bir defa da yanan câmi 1868'de bugünkü hâlini almistir. Ihyaiyye Câmii diye de bilinir. Kapu Câmii, Osmanli devrinde Konya'da yapilan câmilerin en büyügüdür.
Aziziye Câmii: Türbe Caddesinde 1671-76 seneleri arasinda Dâmâd Mustafa Pasa tarafindan yaptirilmistir. 1867'de yanan câmiyi 1875'te Sultan Abdülazîz'in annesiPertevniyal Vâlide Sultan yeniden tanzim ettirmistir. Câmi Barok-Rokoko Mîmâri tarzlarinin birlesmesinden meydana gelmistir. Çift minârelidir.
Semsi Tebrizî Mescidi ve Türbesi: Sems Mahallesindedir. Türbe ve mescidin yapilis târihi bilinmemektedir. Önceleri bir mezarlik içinde bulunan mescid ve türbenin etrâfi park hâline getirilmistir.
Tas Mescid: Sultan Birinci Izzeddîn Keykavus zamâninda Haci Ferruh tarafindan 1215'te yaptirilmistir. Ana giris kapisi ve mihrap Selçuklu tas isçiliginin ilk zengin örneklerindendir.
Sirçali Mescid: On üçüncü asirda yapildigi tahmin edilen mescid, zengin çini mozaik süslemeleri ve tugla örgüsüyle çok orjinal bir yapidir. Saglam olarak günümüze ulasan, çini mozaik süslemeli mihrap, Selçuklu mihraplarinin en güzel örneklerindendir.
Tâhir ile ZühreMescidi: Beyhekim Mahallesindedir. Kitâbesi olmadigindan kimin tarafindan ve ne zaman yapildigi bilinmemektedir. Yaninda halk hikâyelerine konu olmus Tahir ile Zühre'nin türbesi vardir.
Ali Gav Medresesi: Tarla Mahallesindedir. Yapim târihi ve kim tarafindan yapildigi bilinmemektedir. 1901'deki tâmirattan sonra Mahmûd Bey Medresesi ismini almistir. Medresenin yaninda Hâci Bektâs-i Velî hazretlerinin talebelerinden Ali Gav Baba medfundur.
Tâcül Vezir Medresesi ve Türbesi: Dedebahçe Semtinin dogusunda Ikinci Giyâseddin Keyhüsrev devri vezirlerinden Tâceddîn MehmedBey tarafindan yaptirilmistir. Kaynaklarda medrese, hanekâh, mescid ve türbeden meydana gelen bir külliye oldugu bildirilmektedir. Günümüze sâdece türbe ve medrese ulasmistir. Türbede Vezir Tâceddîn ve torunlari medfundur.
Sirçali Medrese: Gazli Alemsah MahallesindeSultan Ikinci Alâeddîn Keykubat'in Lalasi Bedreddîn Müslih tarafindan 1242'de yaptirilmistir. Anadolu'daki çinili medreselerin ilk ve en güzel örneklerinden olan Medrese açik avluludur. Yanindaki türbede türbenin bânisi Bedreddin Muslih medfundur.
Karatay Medresesi: Alâeddîn tepesinin kuzeyinde Emir Celâleddîn tarafindan 1251'de yaptirilmistir. Selçuklu devri kapali medreselerindendir. Dogusunda beyaz ve gök mermerden büyük bir tas kapisi vardir. Medrese günümüzde çini eserler müzesi olarak kullanilmaktadir.
Küçük Karatay Medresesi: Karatay Medresesinin karsisinda 1248-1250 yillari arasinda Celâleddîn Karatay'in kardesi Kemaleddîn Timûrtas tarafindan yaptirilmistir. Açik avlulu medreselerdendir.
Ince Minâreli Medrese: Alâeddîn Tepesinin bati eteginde Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafindan 1260'da yaptirilmistir. Selçuklu devri kapali medreseler tipindedir. Portal üzerine islenmis âyet ve motifler Selçuklu tas islemeciliginin sâheserlerindendir. Medresenin câmi kismi, yikilmis sâdece iki serefeli ince uzun minâresi kalmisti. 1901'de meydana gelen debremde de ikinci serefe yikilmistir. Günümüzde tas ve ahsap eserler müzesi olarak kullanilmaktadir.
Has Bey Darülhuffazi: Gâzi Alemsah Mahallesinde, Karamanoglu Ikinci Mehmed Bey zamâninda Haci Has Bey oglu Mehmed Bey tarafindan 1421'de yaptirilmistir. Tugladan kare plânli bir yapidir. Ahsap islemeli kapisi Tas ve Ahsap Eserler Müzesindedir.
Nasuh Bey Darülhuffazi: Karamanoglu IkinciIbrâhim Bey zamâninda Kâdioglu Nasuh Bey tarafindan yaptirilmistir. Kesme tastan kare plânli ve tek kubbelidir. Günümüzde Il Halk Kitapligi Gazete Dergi Bölümü olarak kullanilmaktadir.
Ulu Câmi: Aksehir'de on üçüncü asrin baslarinda yaptirildigi tahmin edilmektedir. Minâresi, 1213'te Ebû Saîd Ibrâhim tarafindan yaptirilmistir. Sultan Birinci Alâeddîn Keykubat döneminde tâmir ettirilen câmi sonraki tâmirlerden dolayi orijinalligini kaybetmistir.
RüstemPasa Kervansarayi: Eregli ilçesinde Kânûnî Sultan Süleymân devri sadrâzamlarindan Rüstem Pasa, Mîmar Sinan'a yaptirmistir. Kitâbesi olmadigindan kesin yapim târihi bilinmemektedir. Bir bölümü yikilmistir.
IkinciKiliçarslan Köskü: Alâeddîn tepesinin kuzey yamacinda yer alan bu köskü Birinci Alâeddîn Keykubat tâmir ettirdigi için uzun süre Alâeddîn köskü olarak bilinmistir. Anadolu çini sanatinin gelisimini gösteren önemli eserlerdendir. Günümüzde sâdece dogu duvarlari kalmistir.
Keykubat Sarayi: Beysehir Gölünün güney bati kiyisinda Birinci Alâeddîn Keykubat'in emri ile 1236'da veziri Mîmar ve Nakkas Sâdeddin tarafindan yaptirilmistir. Anadolu Selçuklu devri sivil yapilarinin en meshur ve sanat târihi açisindan mühim eserlerindendir.
Eski eserler:
Hitit Sehri: Konya'ya 7 km uzaklikta Karahöyük'te çikarilmistir. Mimarî kalintilar, mühürler, çanak ve çömlekler bulunmustur. Çatal Höyük: Konya'dan 50 km mesafede olup, Anadolu'da insanligin bilinen ilk yerlesme merkezlerinden biridir. Çatal Höyük Çumra'ya 12 km uzakliktadir. Evler, renkli resimler, seramik ve mezarlar bulunmustur. Ivrit Aniti: Tarihin ilk tarim aniti olup, Hitit devrinden kalma bir kabartma tastir. Eregli ilçesindedir. Hititler topragin bereketine sükür ifadesi olarak dikmislerdir. Ilgin'in Nane ve Dede Höyükleri vardir. Ilgin'in 25 km kuzeydogusunda Hitit devrinde III. Hattusil'nin oglu Tatalya “Salburt” isimli bir sehir kurmustur. Bu sehir ile ilgili eserlerden ögrenildigi kadariyla Hititler “Hiyeroglif” yaziyi Misirlilardan 500 sene önce M.Ö. 3500'de kullanmislardir. Eflatunpinar: Hitit Çesmesi Aniti olup, M.Ö. 1300-1200 yillarindan kalmadir. Beysehir'e 15 km mesafededir. 14 tastan yapilmis olup, duvar seklindedir. Belviranköyünde tarihi kalintilar, Hadim'da Bolat ve Eserler köylerinde önemli Hitit eserleri vardir. Ak Manastir: Konya-Silifke yolu üzerinde, kayaya oyulmus bir manastirdir. 274 senesinde Saint Horion adina yapilmistir. Haghia Kilisesi: Sille'de 327 senesinde yapilmis olup, Anadolu'daki en eski kiliselerden biridir. Bizans Çagi Kalintilari: Cihanbeyli Akçasar köyünde tarihi kalintilardir.
Magaralar:
Merkez ilçeye bagli Küçükmuhsine köyü yakininda irili ufakli bin magaranin içi renkli resimlerle bezenmistir.
Tabiî güzellikler:
Konya; tabiî güzellikler, mesîre yerleri tabiî baraj, göl kenarlari bakimindan zengin sayilir. Baslica mesîre yerleri sunlardir:
Meram Baglari: Il merkezinin batisinda târihî yesillikler içinde bir dinlenme yeridir. Târih boyunca baglari, suyu ve havasiyla meshur olan bu mesîre yeri seyâhatnâmelere ve siirlere konu olmustur. Ortasindan Meram Deresi akar. Zamânimizda gürültülü bir eglence merkezi hâline gelen MeramBaglari eski temiz havasini kaybetmeye baslamistir.
Dede Bahçe: Alâeddin Tepesinin kuzeybatisinda târihî bir bahçedir. Burayi Selçuklular zamaninda Tâceddîn Ahmet Bey yaptirmistir. Uzun yillar mesîre yeri olarak kullanilan bahçe, daha sonralari âile gazinosu olarak kullanilmis. Günümüzde kültürpark hâline getirilmistir.
Alâeddîn Bahçesi: Alâeddîn Tepesindedir. Çok eski târihe sâhib olan bahçe son yillarda belediye tarafindan agaçlandirilip düzenlenmistir.
Yakamanastiri: Beysehir'e 6 km uzaklikta zengin tabiî bitki örtüsü ve bol su kaynaklarina sâhip bir mesîre yeridir. Çam agaçlari ile kaplidir.
Çamliköy: Aksehir ilçesinin 14 km güneyinde çok güzel manzarali bir dinlenme yeridir.
Beysehir Gölü: Göl kiyilari çok güzel mesîre yeridir. Göl çevresi çam ormanlari ile kaplidir.
Aksehir Gölü: Çevresi ormanlarla kapli olan gölün kiyilari güzel mesîre yerleri ile doludur. Gölde sazan ve turna baliklari ile av kuslari vardir.
Damla Kayasi: Il merkezi yakininda Sille bucaginda agaçlikli ve suyu bol bir mesîre yeridir.
Kaplicalar ve içmeler:
Konya ilinde çok sayida kaplica vardir. Fakat bunlarin bir kisminda konaklama tedâvi tesisleri yeterli degildir. Baslicalari sunlardir:
Ilgin Kaplicasi: Ilgin'a 2 km uzakliktadir. Türkiye'nin en bakimli kaplicalarindan biridir. Modern bir kaplica olup romatizma, nefrit, polinefrit, kadin ve cilt hastaliklarina faydalidir.
Çavusçu Köyü Ilicasi: Ilgin ilçesine 10 km uzakliktadir. Tesisleri mevcut olmayan bu ilicaya bölge halki banyo için gitmektedir.
Seydisehir Ilicasi: Seydisehir'e 1,5 km uzaklikta agaçlar ve bahçeler arasindadir. Romatizmal hastaliklar basta olmak üzere çibanlara ve kasintili yaralara iyi gelmektedir. Tesisleri yeterli degildir.
Kusakli Çamuru ve Kaplicasi: Beysehir'e 25 km uzakliktadir. Çevresi agaçlarla kaplidir. Romatizma, çiban, ekzama ve diger deri hastaliklarina iyi gelmektedir. Tesisleri yoktur.
Höyük-Kösk Köyü Hamami: Beysehir-Karaagaç karayolunun dogusunda Höyük ilçesine 5 km uzakliktadir. Içme seklinde kullanildigi zaman özellikle böbrek hastaliklarina faydalidir
Önemli bir turizm merkezi olan Konya'da Aralik ayinin ilk Pazar gününden 17 Aralika kadar devâm eden Mevlânâ Haftasi; 5 Temmuzda baslayip bir hafta devam eden Aksehir Nasreddin Hoca senlikleri; 25-30 Ekim arasinda yapilan Âsiklar Bayrami; 9 Eylülde yapilan Cirit Yarismalari ve 1971'den bu yana 5 Agustosta baslayip bir ay devâm eden Konya Fuari ile turizm faaliyetleri hizlanir.
Türk mîmârî anitlarinin zenginligi bakimindan Konya, Türkiye sehirleri içinde Istanbul, Bursa ve Edirne'den sonra yer alir. Târihî ve sanat eserlerinin çogu kaybolmus olmasina ragmen çok zengin bir hazîneye sâhiptir. Selçuklu eserleri en çok bu ildedir. Bozkir ortasinda bir medeniyet âbidesidir. Baslica târihî eserleri sunlardir:
Konya Kalesi: Varligi bilinen, fakat yeri bir türlü tesbit edilemeyen târihî Konya kalesine âit Hastahâne caddesinde bir sahsa âit arsada kazi yapilirken 5 m derinlikte 50x70 cm ebadinda düz satihli halde duvar taslari bulunmustur. Konya surlarini yeniden insâ edercesine Sultan Alâeddîn Keykubad yaptirmistir. Ayni sultan, Konya iç kalesi ile iç kale sarayini da yaptirmistir. Bugün hiçbiri yoktur.
Gevale Kalesi: Takkeli Daginin bir yamacinda sarp ve sivri tepe üzerinde yapilmistir. Bu bölgenin kilit noktasidir. Haçli seferlerinde Selçuklu sultanlari bu kaleye çekilmislerdir. Selçuklularin siyâsî suçlulari burada hapsedilmistir.
Beysehir Kalesi: Yapilis târihi bilinmeyen kalenin sadece kapisi vardir. Sur temelleri toprakla örtülmüstür. Kaleyi 1288'de Esrefoglu Süleyman Bey; 1605 ve 1635 senelerinde Osmanlilar tâmir ettirmistir. Kale surlarinin duvarlari 7,5 m kalinlikta idi.
Alâeddîn Câmiî: 1156 senesinde Anadolu Selçuklu Sultani Birinci Rükneddîn Mes'ûd zamâninda temeli atilip insâsina baslanmis, zaman zaman duraklamalar geçirmesinden dolayi Birinci Alâeddîn Keykubat zamâninda tamamlanabilmisti. 1221'de ibâdete açilan câmi Konya'nin en büyük ve en eski câmisidir. Konya sehrinin Alâeddîn Tepesi diye anilan yüksek bir noktasina kurulan câmi, Selçuklu mîmârîsinin en güzel örneklerindendir. Minberi, abanoz agacindan olup, Anadolu Selçuklu ahsap islemeciliginin en güzel örnekleridir.
Sâhip Ata Külliyesi: Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafindan 1258-1283 yillari arasinda yaptirilmistir. Külliye, mescid, türbe, hanekah ve hamamdan meydana gelmektedir. Çesitli zamanlarda tâmir gören mescid ilk orijinalligini yitirmistir. Türbede Sâhip Ata ve çocuklari medfundur.
Sadreddîn Konevî Câmii ve Türbesi: Seyh Sadreddîn Mahallesindedir. Kible tarafindaki kapisinin üzerinde Selçuklu ve Osmanli dönemlerine âit kitâbeler olup, Selçuklu kitâbesinden 1274 yilinda yapildigi anlasilmaktadir. 1899'da tâmir gören Câminin mihrabi Selçuklu çini süslemeciliginin güzel örneklerindendir. Câminin dogu avlusundaki türbenin üzerinde köseli tambura kâide üzerinde kafesli ahsap külah, 1990 yilinda Konya Vâliligince yeniden tâmir edildi.
Mevlânâ Türbesi ve Mevlevi Dergahi Külliyesi: Türbede dünyâya nur ve feyiz saçan büyük evliyâ, Islâm âlim ve mütefekkiri, hak âsigi, Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî hazretleri medfundur. Selîmiye Câmiinin dogusunda, Üçler Mezarliginin kuzeyindedir. Külliyenin batisi dervis hücreleri, öbür taraflari duvarlarla çevrilidir. Külliye; Yesil Türbe, gümüs kapi, mescid, semâhâne, dervis hücreleri, matbah, Hurrum PasaTürbesi, Hasan PasaTürbesi, Sinan Pasa Türbesi, Murad Pasa Kizi Türbesi, Mehmed Bey Türbesinden meydana gelmistir.
Yesil Türbe, hazret-i Mevlânâ'nin vefâtindan bes sene sonra 1278'de Mîmar Bedreddîn Tebrizî'ye yaptirilmistir. Mevlânâ hazretlerinin yaninda mübârek babasi Sultân-ül-Ulemâ Behâeddîn Veled, oglu Sultan Veled, kâtibi ve vefâtindan sonra halîfesi olanHüsâmeddîn Çelebi, talebesi Salâhaddin Zerkubî, torunlari ve yakinlari yatmaktadir. Türbenin üzerinde kubbe-i Hadra (Yesil Kubbe) denilen külah biçiminde on alti dilimli güzel bir kubbe vardir.
Osmanli Sultanlari hazret-i Mevlânâ türbesine çok ilgi gösterdiler. Kânûnî Sultan Süleymân Han, Irak Seferine giderken hazret-i Mevlânâ'yi ziyâret edip türbenin yanina bir câmi insa ettirmistir. Üçüncü Sultan Mehmed Han, esasli bir tâmir ve türbenin yanina medrese, dervisler için hücre denilen 34 dâire yaptirdi. Sokullu Mehmed Pasanin oglu Hasan Pasa türbenin kabristani ile semâhâne denilen kismini birbirinden ayiran gümüs bir kapi ile gümüsten iki basamakli merdiven ilâve ettirdi.
Türbe ve külliye günümüzde müze hâline getirilmistir.
Iplikçi Külliyesi: Alâeddîn Tepesinin dogusunda Ikinci Kiliç Arslan'in vezirlerinden Semseddîn Altunba (Altinaga) yaptirmistir. Samurcu Ebû Bekr tarafindan genisletilmistir. Câmi ve medreseden meydana gelen külliyenin medrese kismi yikilmistir. Kalintilarina rastlanan medrese Anadolu Selçuklu döneminin ilk örneklerindendir.
Selîmiye Câmii: Mevlânâ türbesinin yanindadir. 1565'te Mîmar Sinan'in yaptigi tahmin edilmektedir. Çift minârelidir. Ak mermerden minberi tas isçiliginin orijinal örneklerindendir. Yirminci asrin baslarinda üslubuna uygun olarak tâmir edilmistir.
Güdük Minâre Mescidi: Aksehir'de Sultan Birinci Alâeddîn Keykubat zamâninda Muhtesip Emînüddîn Haci Hasan tarafindan 1226'da yaptirilmistir. Kare plânli ve tek kubbelidir. Minâresi baklava biçimli tugla süslemelidir.
Tas Medrese ve Mescidi: Aksehir'de Fahreddîn Ali Sâhip Ata tarafindan külliye olarak 1250'de yaptirilmistir. Günümüze sâdece medrese, mescit ve türbe ulasmistir. Medrese açik avluludur. Türbe, mescit ve minâre çini mozaik süslemelidir.
Esrefoglu Câmii: Beysehir ilçesinin Içerisehir mahallesindedir. Anadolu'daki agaç direkli câmilerin en büyügü ve orijinalidir. Çesitli zamanlarda tâmir gören câminin ne zaman ve kimin tarafindan yaptirildigi bilinmemektedir. Câminin yaninda Esrefoglu Seyfeddîn Süleymân için yaptirilmis bir türbe vardir.
Ismâil Aka Medresesi: Beysehir'de Esrefoglu Câmiinin batisinda 1369'da Ismâil Aka tarafindan yaptirilmistir. Kesme tastan olan binânin büyük kismi yikik vaziyettedir. Medresenin yaninda Ismâil Aka'nin türbesi bulunmaktadir.
Lala Mustafa Pasa Külliyesi: Ilgin ilçesindedir. Mîmar Sinan'in yaptigi külliye câmi, imâret, arasta ve kervansaraydan meydana gelmistir. Câmi 1577'de kervansaray kismi ise 1584'te tamamlanmistir. Arasta'da 12 dükkan vardir.
Ikinci Selim Külliyesi: Karapinar ilçesinde Sultan Ikinci Selim tarafindan 1563'teMîmar Sinan'a yaptirilmistir. Külliye, câmi, kervansaray, hamam, çesme ve sadirvandan meydana gelmistir. Külliye çesitli zamanlarda tâmir görmüs, bâzi kisimlari orijinalligini kaybetmistir.
Seyh Sücâeddîn Türbesi: Musalla Mezarligindadir. Kesme tastan, gövdesi 6 dilimli, tugla kubbesiyle orijinal bir yapidir. Yapim târihi belli degildir.
Fakih Dede Türbesi: Burhandede Mahallesinde 1454 senesinde tasavvuf âlimi Burhaneddîn Fakih için yaptirilmistir. Kitâbesi çok güzel mozaiklerle süslüdür. Türbe, Karamanogullari devrinde, Selçuklu Mîmârisini devâm ettiren önemli bir eserdir.
Nasreddin Hoca Türbesi: Aksehir'dedir. Tâmirler yüzünden ilk orijinal yapi özelligini kaybetmistir. 1905 yilinda Aksehir kaymakami Sükrü Bey günümüzdeki sekliyle tâmir ettirmistir.
Seyyid Mahmûd Hayrânî Türbesi: Aksehir'de ve sehrin batisindadir. 1268'de yaptirilan türbe, Karamanoglu Ikinci Mehmed zamâninda tâmir ettirilmistir. Ceviz agacindan olan tek kanatli giris kapisi ahsap isçiliginin ilginç örneklerinden olup, Aksehir müzesindedir. Ahsap sandukalar ise Istanbul Türk-Islâm eserleri müzesindedir.
Tavus Baba Türbesi: Konya'nin mesîre ve târihî yeri olan Meram'dadir. Sultan Alâeddîn Keykubad'in devrinde Konya'da vefât etmis olan Seyh Tavus Mehmed el-Hind medfundur. Tas ve tugladan yapilmis sâde bir eserdir. Yaninda bir câmi vardir.
Argit Han (Altinapa Hani): Konya-Aksehir yolu üzerinde Semseddîn Altunba tarafindan 1201'de yaptirilmistir. Sâde, süslemesiz yapi yikik vaziyettedir.
Kizilviran (Kizilören) Hani: Konya-Beysehir yolunda, Birinci Giyâseddîn Keyhüsrev tarafindan 1205'te yaptirilmistir. Yazlik ve kislik bölümlerinden meydana gelmistir. Girisin solunda üst katta bir mescid vardir.
Sultan Han: Konya-Aksaray yolu üzerinde Birinci Alâeddîn Keykubad zamâninda 1229'da yapilmistir. 1278'de tâmir gören yapi, yaklasik 5000 m2'lik bir alani kaplar. Distan kulelerle desteklenmis görkemli bir kaleye benziyen han, bu türün en büyük ve güzel örneklerindendir.
Horozlu Han: Konya-Aksehir yolu üzerinde Emir Câmedâr Eseddüddîn Ruz-apa tarafindan 1246-1249 yillari arasinda yaptirilmistir. Bir bölümü tâmir edilen yapinin avlusu yikiktir. Ismin, horozla alâkasi olmayip; Ruz-apa (Ruz-be, Uruz-be, Hunuz-be,...) kelimesinin etimolojik degismesinden “Horozlu” adini almistir.
Ishakli Han: Aksehir-Çay yolu üzerinde Fahreddîn Ali Sâhip Ata tarafindan 1249'da yaptirilmistir. KlasikSelçuklu sultan hanlari plânindadir.
Kapu Câmii: Eski Odun Pazari Semtinde, Post Nisin Pir Hüseyin Çelebi tarafindan 1568'de yaptirilmistir. Iki defâ yikilan, bir defa da yanan câmi 1868'de bugünkü hâlini almistir. Ihyaiyye Câmii diye de bilinir. Kapu Câmii, Osmanli devrinde Konya'da yapilan câmilerin en büyügüdür.
Aziziye Câmii: Türbe Caddesinde 1671-76 seneleri arasinda Dâmâd Mustafa Pasa tarafindan yaptirilmistir. 1867'de yanan câmiyi 1875'te Sultan Abdülazîz'in annesiPertevniyal Vâlide Sultan yeniden tanzim ettirmistir. Câmi Barok-Rokoko Mîmâri tarzlarinin birlesmesinden meydana gelmistir. Çift minârelidir.
Semsi Tebrizî Mescidi ve Türbesi: Sems Mahallesindedir. Türbe ve mescidin yapilis târihi bilinmemektedir. Önceleri bir mezarlik içinde bulunan mescid ve türbenin etrâfi park hâline getirilmistir.
Tas Mescid: Sultan Birinci Izzeddîn Keykavus zamâninda Haci Ferruh tarafindan 1215'te yaptirilmistir. Ana giris kapisi ve mihrap Selçuklu tas isçiliginin ilk zengin örneklerindendir.
Sirçali Mescid: On üçüncü asirda yapildigi tahmin edilen mescid, zengin çini mozaik süslemeleri ve tugla örgüsüyle çok orjinal bir yapidir. Saglam olarak günümüze ulasan, çini mozaik süslemeli mihrap, Selçuklu mihraplarinin en güzel örneklerindendir.
Tâhir ile ZühreMescidi: Beyhekim Mahallesindedir. Kitâbesi olmadigindan kimin tarafindan ve ne zaman yapildigi bilinmemektedir. Yaninda halk hikâyelerine konu olmus Tahir ile Zühre'nin türbesi vardir.
Ali Gav Medresesi: Tarla Mahallesindedir. Yapim târihi ve kim tarafindan yapildigi bilinmemektedir. 1901'deki tâmirattan sonra Mahmûd Bey Medresesi ismini almistir. Medresenin yaninda Hâci Bektâs-i Velî hazretlerinin talebelerinden Ali Gav Baba medfundur.
Tâcül Vezir Medresesi ve Türbesi: Dedebahçe Semtinin dogusunda Ikinci Giyâseddin Keyhüsrev devri vezirlerinden Tâceddîn MehmedBey tarafindan yaptirilmistir. Kaynaklarda medrese, hanekâh, mescid ve türbeden meydana gelen bir külliye oldugu bildirilmektedir. Günümüze sâdece türbe ve medrese ulasmistir. Türbede Vezir Tâceddîn ve torunlari medfundur.
Sirçali Medrese: Gazli Alemsah MahallesindeSultan Ikinci Alâeddîn Keykubat'in Lalasi Bedreddîn Müslih tarafindan 1242'de yaptirilmistir. Anadolu'daki çinili medreselerin ilk ve en güzel örneklerinden olan Medrese açik avluludur. Yanindaki türbede türbenin bânisi Bedreddin Muslih medfundur.
Karatay Medresesi: Alâeddîn tepesinin kuzeyinde Emir Celâleddîn tarafindan 1251'de yaptirilmistir. Selçuklu devri kapali medreselerindendir. Dogusunda beyaz ve gök mermerden büyük bir tas kapisi vardir. Medrese günümüzde çini eserler müzesi olarak kullanilmaktadir.
Küçük Karatay Medresesi: Karatay Medresesinin karsisinda 1248-1250 yillari arasinda Celâleddîn Karatay'in kardesi Kemaleddîn Timûrtas tarafindan yaptirilmistir. Açik avlulu medreselerdendir.
Ince Minâreli Medrese: Alâeddîn Tepesinin bati eteginde Selçuklu vezirlerinden Sâhip Ata Fahreddîn Ali tarafindan 1260'da yaptirilmistir. Selçuklu devri kapali medreseler tipindedir. Portal üzerine islenmis âyet ve motifler Selçuklu tas islemeciliginin sâheserlerindendir. Medresenin câmi kismi, yikilmis sâdece iki serefeli ince uzun minâresi kalmisti. 1901'de meydana gelen debremde de ikinci serefe yikilmistir. Günümüzde tas ve ahsap eserler müzesi olarak kullanilmaktadir.
Has Bey Darülhuffazi: Gâzi Alemsah Mahallesinde, Karamanoglu Ikinci Mehmed Bey zamâninda Haci Has Bey oglu Mehmed Bey tarafindan 1421'de yaptirilmistir. Tugladan kare plânli bir yapidir. Ahsap islemeli kapisi Tas ve Ahsap Eserler Müzesindedir.
Nasuh Bey Darülhuffazi: Karamanoglu IkinciIbrâhim Bey zamâninda Kâdioglu Nasuh Bey tarafindan yaptirilmistir. Kesme tastan kare plânli ve tek kubbelidir. Günümüzde Il Halk Kitapligi Gazete Dergi Bölümü olarak kullanilmaktadir.
Ulu Câmi: Aksehir'de on üçüncü asrin baslarinda yaptirildigi tahmin edilmektedir. Minâresi, 1213'te Ebû Saîd Ibrâhim tarafindan yaptirilmistir. Sultan Birinci Alâeddîn Keykubat döneminde tâmir ettirilen câmi sonraki tâmirlerden dolayi orijinalligini kaybetmistir.
RüstemPasa Kervansarayi: Eregli ilçesinde Kânûnî Sultan Süleymân devri sadrâzamlarindan Rüstem Pasa, Mîmar Sinan'a yaptirmistir. Kitâbesi olmadigindan kesin yapim târihi bilinmemektedir. Bir bölümü yikilmistir.
IkinciKiliçarslan Köskü: Alâeddîn tepesinin kuzey yamacinda yer alan bu köskü Birinci Alâeddîn Keykubat tâmir ettirdigi için uzun süre Alâeddîn köskü olarak bilinmistir. Anadolu çini sanatinin gelisimini gösteren önemli eserlerdendir. Günümüzde sâdece dogu duvarlari kalmistir.
Keykubat Sarayi: Beysehir Gölünün güney bati kiyisinda Birinci Alâeddîn Keykubat'in emri ile 1236'da veziri Mîmar ve Nakkas Sâdeddin tarafindan yaptirilmistir. Anadolu Selçuklu devri sivil yapilarinin en meshur ve sanat târihi açisindan mühim eserlerindendir.
Eski eserler:
Hitit Sehri: Konya'ya 7 km uzaklikta Karahöyük'te çikarilmistir. Mimarî kalintilar, mühürler, çanak ve çömlekler bulunmustur. Çatal Höyük: Konya'dan 50 km mesafede olup, Anadolu'da insanligin bilinen ilk yerlesme merkezlerinden biridir. Çatal Höyük Çumra'ya 12 km uzakliktadir. Evler, renkli resimler, seramik ve mezarlar bulunmustur. Ivrit Aniti: Tarihin ilk tarim aniti olup, Hitit devrinden kalma bir kabartma tastir. Eregli ilçesindedir. Hititler topragin bereketine sükür ifadesi olarak dikmislerdir. Ilgin'in Nane ve Dede Höyükleri vardir. Ilgin'in 25 km kuzeydogusunda Hitit devrinde III. Hattusil'nin oglu Tatalya “Salburt” isimli bir sehir kurmustur. Bu sehir ile ilgili eserlerden ögrenildigi kadariyla Hititler “Hiyeroglif” yaziyi Misirlilardan 500 sene önce M.Ö. 3500'de kullanmislardir. Eflatunpinar: Hitit Çesmesi Aniti olup, M.Ö. 1300-1200 yillarindan kalmadir. Beysehir'e 15 km mesafededir. 14 tastan yapilmis olup, duvar seklindedir. Belviranköyünde tarihi kalintilar, Hadim'da Bolat ve Eserler köylerinde önemli Hitit eserleri vardir. Ak Manastir: Konya-Silifke yolu üzerinde, kayaya oyulmus bir manastirdir. 274 senesinde Saint Horion adina yapilmistir. Haghia Kilisesi: Sille'de 327 senesinde yapilmis olup, Anadolu'daki en eski kiliselerden biridir. Bizans Çagi Kalintilari: Cihanbeyli Akçasar köyünde tarihi kalintilardir.
Magaralar:
Merkez ilçeye bagli Küçükmuhsine köyü yakininda irili ufakli bin magaranin içi renkli resimlerle bezenmistir.
Tabiî güzellikler:
Konya; tabiî güzellikler, mesîre yerleri tabiî baraj, göl kenarlari bakimindan zengin sayilir. Baslica mesîre yerleri sunlardir:
Meram Baglari: Il merkezinin batisinda târihî yesillikler içinde bir dinlenme yeridir. Târih boyunca baglari, suyu ve havasiyla meshur olan bu mesîre yeri seyâhatnâmelere ve siirlere konu olmustur. Ortasindan Meram Deresi akar. Zamânimizda gürültülü bir eglence merkezi hâline gelen MeramBaglari eski temiz havasini kaybetmeye baslamistir.
Dede Bahçe: Alâeddin Tepesinin kuzeybatisinda târihî bir bahçedir. Burayi Selçuklular zamaninda Tâceddîn Ahmet Bey yaptirmistir. Uzun yillar mesîre yeri olarak kullanilan bahçe, daha sonralari âile gazinosu olarak kullanilmis. Günümüzde kültürpark hâline getirilmistir.
Alâeddîn Bahçesi: Alâeddîn Tepesindedir. Çok eski târihe sâhib olan bahçe son yillarda belediye tarafindan agaçlandirilip düzenlenmistir.
Yakamanastiri: Beysehir'e 6 km uzaklikta zengin tabiî bitki örtüsü ve bol su kaynaklarina sâhip bir mesîre yeridir. Çam agaçlari ile kaplidir.
Çamliköy: Aksehir ilçesinin 14 km güneyinde çok güzel manzarali bir dinlenme yeridir.
Beysehir Gölü: Göl kiyilari çok güzel mesîre yeridir. Göl çevresi çam ormanlari ile kaplidir.
Aksehir Gölü: Çevresi ormanlarla kapli olan gölün kiyilari güzel mesîre yerleri ile doludur. Gölde sazan ve turna baliklari ile av kuslari vardir.
Damla Kayasi: Il merkezi yakininda Sille bucaginda agaçlikli ve suyu bol bir mesîre yeridir.
Kaplicalar ve içmeler:
Konya ilinde çok sayida kaplica vardir. Fakat bunlarin bir kisminda konaklama tedâvi tesisleri yeterli degildir. Baslicalari sunlardir:
Ilgin Kaplicasi: Ilgin'a 2 km uzakliktadir. Türkiye'nin en bakimli kaplicalarindan biridir. Modern bir kaplica olup romatizma, nefrit, polinefrit, kadin ve cilt hastaliklarina faydalidir.
Çavusçu Köyü Ilicasi: Ilgin ilçesine 10 km uzakliktadir. Tesisleri mevcut olmayan bu ilicaya bölge halki banyo için gitmektedir.
Seydisehir Ilicasi: Seydisehir'e 1,5 km uzaklikta agaçlar ve bahçeler arasindadir. Romatizmal hastaliklar basta olmak üzere çibanlara ve kasintili yaralara iyi gelmektedir. Tesisleri yeterli degildir.
Kusakli Çamuru ve Kaplicasi: Beysehir'e 25 km uzakliktadir. Çevresi agaçlarla kaplidir. Romatizma, çiban, ekzama ve diger deri hastaliklarina iyi gelmektedir. Tesisleri yoktur.
Höyük-Kösk Köyü Hamami: Beysehir-Karaagaç karayolunun dogusunda Höyük ilçesine 5 km uzakliktadir. Içme seklinde kullanildigi zaman özellikle böbrek hastaliklarina faydalidir